Cilt: 06 Sayı: 04 (2023)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt: 06 Sayı: 04 (2023) by Title
Now showing 1 - 13 of 13
Results Per Page
Sort Options
Item Afet ve Acil Cerrahilerde Fizyoterapi ve Rehabilitasyon: Geleneksel Derleme(Ankara Üniversitesi, 2023) Atalay, Emre Serdar; Yıldırım , Necmiye ÜnBu çalışma, afet ve acil cerrahilerde fizyoterapi ve rehabilitasyonun rolünü ve sorumluluklarını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Afetler; Türkiye için temelde deprem olarak değerlendirilse de silahlı çatışmalar, patlamalar, sel, heyelan, çığ gibi durumlar da erken rehabilitasyon gerektirebilecek afetler arasındadır. Tüm bu afetler dahilinde, yanıklar, kırıklar, yara enfeksiyonu ve immobilizasyona bağlı ikincil komplikasyonların oluşması muhtemeldir. Fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımı hem akut durumda destek vermek hem de afete bağlı kalıcı hale gelebilecek mental ve fiziksel disfonksiyonların önlenmesine katkıda bulunmak için yeterli bilgi donanımını içermektedir. Çalışma kapsamında, Pubmed, Google Scholar gibi akademik veri tabanlarının yanı sıra, konu ile ilişkili kuruluşlar tarafından internet temelli yayınlanmış olan rehberler incelenmiştir. Afetlerde fizyoterapi ve rehabilitasyona başlıca ihtiyaç duyacak durumlar; başta tüm solunum fonksiyon kayıpları, yoğun bakım, yanık, amputasyonlar, kırıklar, edinilmiş beyin travmaları, periferik sinir yaralanmaları ve tüm diğer cilt ve doku yaralanmalarıdır. Fizyoterapi ve rehabilitasyonun temel prensipleri afetlerde de aynı şekilde geçerli olsa da olağanüstü durumlar için daha yetkin ve hazırlıklı personele ihtiyaç vardır. Afet sonrası kurulacak akut sağlık hizmetinde, fizyoterapist ilk saatlerden başlayarak destek verebilecek bir sağlık elemanıdır.Item Afetlerin Etkilerinin Zorunlu Göç Bağlamında İncelenmesi: 2023 Kahramanmaraş Depremi(Ankara Üniversitesi, 2023) Yılmaz, Gaye Gökalp; Şikar , AylinBu çalışma, afet sosyolojisi çerçevesinde, afet sonrasında ortaya çıkan olumsuz etkileri zorunlu göç bağlamında tartışarak sosyolojik ve metodolojik katkılar sunmayı amaçlamaktadır. Afetlerin ortaya çıkarttığı etkiler sosyoloji alanında geniş çapta yankılanmaktadır. Yaşanılan her bir afet sonrasında ortaya çıkan değişim dönüşüm sosyolojinin her alanında farklı açılardan incelenmektedir. Özellikle Türkiye’de afetlerin yaşanma sıklığı bakımından deprem etkilerinin incelenmesi gereken önemli bir boyutu oluşturmaktadır. Bu çalışmada, afetlerin sıklıkla yaşanılıyor olması gerçeğinden hareketle, afetlerin toplumsal etkilerine odaklanılmıştır. Bu bağlamda Türkiye’de deprem sonrasında ortaya çıkan etkilerin incelenmesi ve bu çerçevede afet ve göç ilişkisinin tartışılması amaçlanmaktadır, çünkü afet sonrasında en önemli sosyal etkilerden birinin zorunlu göç hareketleri olduğu dikkat çekmektedir. Dolaysıyla, deprem sonrasında yaşanan göç hareketleri bağlamında, toplumsal düzenin bozulması, rutinin yıkımı ve yeni etkileşim süreçlerinin ortaya çıkması afet çalışmalarında odaklanılması gereken noktalardır. Bu bağlamda, bu çalışmada, 2023 Kahramanmaraş Depremi’nin sonrasında ortaya çıkan göç hareketinin sonucunda toplumsal düzenin tekrardan inşa edilmesi sürecine yayınlanan veriler ışığında odaklanmak ve afet sosyolojisi yazınına göç çerçevesinden katkı sağlamak amaçlanmaktadır.Item Güncel Avrupa Sismik Tehlike ve Risk Modeliyle 23 Kasım 2022 Düzce Depreminin Değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2023) Akcan , Seyhan Okuyan; Tekin, Senem; Yeşilyurt, Ali; Zülfikar , A. CanSismik aktivitesi yüksek olan Kuzey Anadolu Fayı Zonu (KAFZ) üzerinde yer alan Düzce ili, deprem tehlikesi yüksek bir bölge durumundadır. Bu bölgede yaşanan 17 Ağustos 1999 MW 7.6 Kocaeli depremi sonrasında Bolu-Düzce arasındaki Düzce fayı üzerindeki gerilme enerjisi 12 Kasım 1999 tarihinde açığa çıkarak MW 7.2 Düzce depremini meydana getirmiştir. 23 yıl sonra, bu bölgede KAFZ–Karadere Segmenti’nde, 23 Kasım 2022 günü Mw=5.9 büyüklüğünde ve merkez üssü Düzce-Gölyaka olan bir deprem meydana gelmiştir. 6.81 kilometre derinlikte kaydedilen bu deprem başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Bolu, Sakarya, Kocaeli, Kütahya, Bilecik, Bursa ve İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedilmiştir. Gölyaka ve Cumayeri ilçelerinde ve faya yakın yerlerdeki bazı köylerde hafif, orta ve yer yer ağır yapısal hasar meydana gelmiştir. Bu çalışmada, Düzce ilinin depremselliği, Güncel Avrupa Sismik Tehlike Modeli (ESHM20) kullanılarak olasılıksal sismik tehlike analizleriyle değerlendirilmiştir. 23 Kasım 2022 Mw 5.9 Gölyaka’da gerçekleşen deprem, AFAD istasyonlarına ait kayıtlar, güncel deprem tehlike modeli ve tasarım spektrumlarıyla birlikte değerlendirilmiştir. Olasılıksal sismik tehlike analizine bağlı sismik risk analizinde, Güncel Avrupa Sismik Risk Modelinde (ESRM20) Düzce ili için tanımlanan eski yönetmelik ve yeni yönetmelik uyumlu az ve orta katlı betonarme yapı sınıfları dikkate alınmıştır. Sismik tehlike analizine bağlı olarak Düzce ili için sismik risk değerlendirmesi kayıp eğrileri aracılığıyla gerçekleştirilmiştirItem Kahramanmaraş ve Hatay 2023 Depreminden 24 Yıl Önce Marmara Depreminde Gölyaka ve Düzce Çadırkentlerinin Halk Sağlığı Yönünden Değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2023) Yardım, Nazan17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında Bolu Gölyaka ilçesinde kurulan iki çadırkentte 30 günlük izlem; Düzce’de ise araştırma süresinde kurulu olan en büyük üç çadırkentte durum saptama araştırması yapılmıştır. Gölyaka ve Düzce'de kurulan çadırkentlerde yaşamın halk sağlığı yönünden incelenmesinin ilerde benzeri durumlarda yol gösterici olması amaçlanmıştır. Gölyaka’da 88 Düzce’de 83 olmak üzere toplam 171 çadır araştırma kapsamında yer almıştır. Araştırmada bazı sosyodemografik özellikler, deprem hasarına ve sağlık durumuna ilişkin bilgiler Hane Halkı Bilgi Formu ve Kişisel İzlem Bilgi Formu, çevresel özellikler Çevre Sağlığı Bilgi Formu ile toplanmıştır. Gölyaka'da araştırmaya alınanların %51,0'i erkek, %49,0'u kadın; Düzce’de %49,7'si erkek, %50,3 'ü kadındır. Gölyaka'da araştırmaya katılan kişilerin %47,8'i ilkokul, Düzce'de ise %12,1 'i ilkokul mezunudur. Gölyaka'da çalışmaya katılanların % 31,4'ü öğrenci, %30,8'i ev hanımıdır. Düzce'de %26,7'si öğrenci, %23,6'sı ev hanımıdır. Gölyaka’da binaların %50'si, Düzce’de %26,5'i hasarlı oturulamaz durumdadır. Gölyaka'da izlenen çadırkentlerde deprem sırasında oturulan evlerin %45,5'i dört katlı, %18,2'si 3 katlı; Düzce'de %27,7'si beş katlı, %43,4'ü dört katlı binalardır. Deprem sonrasında araştırmaya katılanların yarısında iş kaybı ve gelirde azalma görülmüştür. Aile Planlaması yönünden incelendiğinde korunmama artmış, yöntem kullanımı azalmıştır. Cinsel aktivite olumsuz etkilenmiştir. İzlem yapılan çadırkentlerde de en sık öksürük-balgam, soğuk algınlığı-nezle görülmüştür. Çevre sağlığı yönünden kamp yeri ve su özellikleri olumludur. Tuvaletler temizlikleri hariç genelde olumludur. Banyo, çamaşırhane ve mutfak özellikleri yetersizdir. Atıklar yeterli sayıda çöp bidonu bulunması ve günlük olarak toplanmaları sonucunda olumsuz çevre koşulu yaratmamıştır. Gölyaka’da ortak mutfaklarda sunulan yemekler önerilen enerji ve besin ögelerini sağlamamıştır. Ancak beslenmeye ilişkin herhangi bir sorun gözlenmemiştir. Afet planlamalarında çadırkent düzenlemeleri yer almalıdır..Item Manisa’daki Yetişkinlerin Su Tüketim Davranışları ve Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2023) Şimşek, Hatice GürgenBu çalışma, Manisa’daki yetişkinlerin su tüketim davranışlarını ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Kesitsel tipteki çalışma, Manisa il merkezindeki halk eğitim merkezlerinde eğitim alan 18 yaş üstü bireylerle (n = 494) 2019 yılında yürütülmüştür. Veriler, “Tanıtıcı özellikler formu” ve “Su Tüketim Davranışları Ölçeği” ile toplanmıştır. Katılımcıların yaş ortalaması 35,03 ± 11,27 yıldır. Katılımcılar, ölçek toplamından ortalama 58,72 ± 10,07 puan almışlardır. Kadınlar, 35 yaş üstü olanlar, evliler, lise ve altı öğrenim düzeyine sahip olanlar, su tasarrufuna her zaman/çoğunlukla dikkat edenler, su tasarrufu yapmanın çok önemli olduğunu belirtenler, ülkemizde gelecekte su kıtlığı ve su stresi yaşanmayacağını düşünenler bazı alt boyut ve ölçek toplamından anlamlı olarak daha yüksek puan almışlardır (p < 0,05). Bunun yanı sıra gelirinin giderinden çok olduğunu belirtenlerin, ülkemizde şu anda su kıtlığı ve su stresi yaşanıp yaşanmadığı ve ülkemizin su varlığı sınıflamasına göre durumu hakkında fikri olmayanların bazı alt boyut puanları ve ölçek toplam puanlarının daha düşük olduğu saptanmıştır (p < 0,05). Yetişkin bireylerin su tüketim davranışlarını etkileyen etmenler göz önüne alınarak farkındalık arttırıcı eğitim ve araştırma girişimlerinin planlanması önerilebilir.Item Marmara Bölgesi Sanayisinin Çoklu Afet Dirençliliğinin Teknik Gezi ve Görüşmeler ile Değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2023) Deniz, DeryaÜlkemizde sıklıkla olan deprem ve sel afetlerinin, büyük ekonomik kayıplara yol açmasının en önemli nedenlerinden biri riskli alanlardaki sanayi faaliyetleridir. Bu nedenle ülkemiz için önem taşıyan sanayi tesislerimizin çoklu afet riskini doğru tahmin etmek ve afetler öncesi hazırlıklı olup önlem almak büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla, bu çalışmada Marmara Bölgesi’ndeki sanayi tesisleri üzerine İstanbul ve Kocaeli’nde saha çalışmaları ve teknik görüşmeler düzenlenmiş ve sanayinin deprem ve sel başta olmak üzere çoklu afet dirençliliğinin genel durumu incelenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda, Marmara sanayisinin genel afet dirençliliğini etkileyen en kritik faktörlerin sanayinin konumu ile maruz kaldığı afet tehlike şiddeti, sanayi sektörü, sanayi tesisinin afet hasar hassasiyeti, sanayinin bağımlı olduğu hizmetlerin sürekliliği, sanayi sahiplerinin afet farkındalığı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bu faktörlerle ilgili belirsizliklerin önemli olduğu ve afet dirençlilik değerlendirilmelerinde düşünülmesi gerektiği görülmüştür. Bu bulgularla birlikte, bu çalışma araştırılması gereken hususlar üzerine öneriler de sunmuştur. Fabrikalara tertiplenen teknik geziler ve sanayiler üzerine farklı paydaşlarla yapılan görüşmeler ile, Marmara sanayisindeki olası afet etkilerini çok yönlü ele alan bu çalışma, sanayilerimiz için çoklu afet dirençlilik tespitlerine ışık tutmakta ve Türkiye için yapılan öncü çalışmalardan biri olmaktadır.Item Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Konut Yangını Risk Faktörlerinin ve Yangınlara İlişkin Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi(Ankara Üniversitesi, 2023) Çelebioğlu , Aysun; Taştepe, Özlem; Yıldırım , MehmetYangınlar meydana geldikleri alanlarda maddi hasardan ziyade ekolojik denge ve canlılar üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Bu etkileri azaltmak ve/veya tamamen ortadan kaldırmak için özellikle genç bireylerin yangınları önleme hakkında bilgilendirmeleri gerekmektedir. Buna yönelik olarak üniversite öğrencilerinin yangına ilişkin bilgi düzeylerinin belirlenmesi ve sonuçlara göre bu konuda eğitim verilerek bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Bu çalışmada; meslek yüksekokulu öğrencilerinin konutlarındaki yangın risk faktörlerini saptamak ve yangınlara ilişkin bilgi düzeylerini belirlemek amaçlanmıştır. Bu çalışma tanımlayıcı ve kesitsel tipte nicel bir araştırmadır. Çalışmanın verileri 2021-2022 eğitim- öğretim yılında Gördes Meslek Yüksekokulu’nda öğrenim gören 150 öğrenciden kolayda örnekleme yöntemi ile toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak; araştırmacıların literatür doğrultusunda oluşturdukları 17 soruluk “Sosyo-demografik Özellikler Formu”, 30 soruluk “Konutlarda Yangın Risk Faktörleri Kontrol Listesi” ve 18 soruluk “Yangına İlişkin Bilgi Soruları Formu” kullanılmıştır. Veri toplama formları Google Forms üzerinden çevrimiçi olarak doldurulmuştur. Veriler SPPS 22.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bu araştırmada öğrencilerin yaşadıkları konutlarda yangına neden olabilecek faktörlerin bulunduğu, bilgi düzeylerinin düşük olduğu ve gençlerin bu konuda eğitim gereksinimlerinin olduğu sonucuna varılmıştır.Item Örki , Hülya(Ankara Üniversitesi, 2023) Öztekin, Gülçin GülerNatural disasters such as earthquakes, floods, tsunamis, hurricanes, and tornadoes pose a risk to the psychological well-being of individuals. Disaster preparedness is a crucial factor that plays a fundamental role in reducing loss and destruction in any disaster situation. It is of great importance to be prepared for these natural events that have the potential to harm mental health. The aims of the current study are to reveal whether the depression symptom, anxiety symptom, stress, and disaster preparedness levels of individuals differ according to demographic characteristics, to clarify the current status of depression symptom, anxiety symptom, stress and disaster preparedness levels in adults who have been directly or indirectly exposed to the last dual earthquake in Türkiye, and to identify that whether depression symptom, anxiety symptom and stress predict disaster preparedness. Data were collected from 418 individuals. The findings revealed that the socio-demographic characteristics of the participants showed significant differences in the depression symptom, anxiety symptom, and stress levels of the individuals. The main factors affecting disaster preparedness were gender, age, education level, marital status, and experiencing the February 6 earthquakes. Individuals directly exposed to dual earthquakes reported higher depression symptom, anxiety symptom and stress levels and lower disaster preparedness levels than indirectly exposed individuals. Post-earthquake depression symptoms and stress predicted individuals' ongoing disaster preparedness. In the light of these results, mental health professionals, psychologists, psychological counselors, sociologists, and authorities should focus on this vulnerable population and implement practices that improve mental health and increase preparedness for disasters.Item Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğrencilerinin Afet Risk Algısı ve Afete Hazırlıklı Olma İnanç Durumları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2023) Doğru , Salih; Coşkun, ZülalBu çalışmanın amacı, Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin afet risk algısı ve afete hazırlıklı olma inanç durumları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışma kesitsel tanımlayıcı tiptedir. Çalışma verileri çevrimiçi anket yöntemiyle Haziran-Temmuz 2022 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırma evreni, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde 2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar Döneminde eğitim alan 1597 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada basit rastgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Örneklem, 310 kişi olarak tespit edilmiştir. Araştırmanın veri toplama aracında, sosyodemografik bilgi formu, Üniversite Öğrencileri Afet Risk Algısı Ölçeği ve Genel Afet Hazırlık İnanç Ölçeği oluşturmuştur. Sosyodemografik değişkenlerin tanımlanmasında yüzdelik ve standart sapma kullanılmıştır. Ölçekler arasındaki ilişkinin belirlenmesinde korelasyon analizi kullanılmıştır. Katılımcıların %62,0’ı kadınlardan oluşmaktadır ve 29,7’si ise Acil yardım ve Afet yönetimi bölümü öğrencileridir. Ayrıca %33,2’si 2. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Katılımcıların Afet Risk Algısı Ölçeği ortalama puanı 55 (Orta düzey), Afet Hazırlık İnanç Ölçeği puan ortalamaları ise 141 (Orta düzey) olarak bulunmuştur. Afet Risk Algısı ile Genel Afet Hazırlık İnanç Ölçeği arasında orta düzeyde, negatif yönde ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur (r=-,398; p=,000). Verilerin analizinde, t-Testi, Mann-Whitney U testi, Tek Yönlü Varyans Analizi, Kruskal-Wallis H testi, Basit Korelasyon ve Basit Doğrusal Regresyon Analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerinin genel afet hazırlık inancı arttıkça afet risk algılarının da azaldığı görülmektedir.Item The Effect of Disaster Nursing Course on Nursing Students' Perceptions of Disaster Awareness, Preparedness, Response SelfEfficacy(Ankara Üniversitesi, 2024) Erkin, Özüm; Konakçı, Gülbin; Arkan, GülcihanNurses are the first health professionals to interact with people affected by disasters. The success of this interaction depends on the outcome ofthe process which is affected by the disaster management knowledge and skills of the nurse. This study was conducted to examine the effect of disaster nursing course on nursing students' disaster awareness, preparedness and intervention self-efficacy perceptions. The study was conducted in X University, Faculty of Health Sciences, Department of Nursing in the fall semester of 2021- 2022 in a one-group quasi-experimental study design with pre-test post-test design. The population of the study consisted of senior students (n: 60) studying in the nursing department, while the sample was not selected (n: 43). "Personal information form", "Disaster Awareness Scale", "Disaster Preparedness Scale" and " Disaster Response Self-Efficacy Scale" were used to collect the data. The research data were collected in the first week (pre-test) and the last week (post-test) of the disaster nursing elective course. While 53.5% of the participants were between 22-23 years old, 55.8% of them stated that they had experienced a real disaster. It was found that there was a statistically significant difference between the pre-test and post-test scores of the participants' pre-disaster awareness dimension, post-disaster awareness dimension and disaster awareness perception scale (p<0.05). A statistically significant difference was found between the pre-test and post-test scores of the participants from the disaster preparedness scale, disaster response self-efficacy scale (p<0.05). It was observed that the disaster nursing course positively improved nursing students' disaster awareness, disaster preparedness and disaster response self-efficacy perceptionsItem Türkiye’de Afet Yönetimi ile İlgili Yapılmış Olan Lisansüstü Tezlerin Bibliyometrik Analizi(Ankara Üniversitesi, 2023) Topçu, Tuğçe; Ataoğlu , AselSon yıllarda Türkiye’de ve dünyada yaşanan afetler göz önüne alındığında afet yönetimi eğitimi önem verilmesi gereken bir konu hâline gelmiştir. Afetler, oluş zamanı belirsiz olan durumlar olduğundan sürekli hazır olmayı gerektirmektedir. Genel olarak afet denildiğinde akla ilk deprem gelmektedir ancak afetler Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kendisini farklı şekillerde göstermektedir. Bu çalışmada amaç, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Ulusal Tez Merkezi Elektronik Arşivi (Yöktez) veri tabanında yer alan “afet yönetimi” ile ilgili yapılan çalışmaları bibliyometrik açıdan incelemektir. Bu doğrultuda, Yöktez üzerinden 2000-2023 yılları arasında “afet yönetim” taraması yapılmış olup toplamda 160 lisansüstü tez çalışması üzerinden analiz gerçekleştirilmiştir. Analiz kapsamında afet yönetimi ile ilgili en fazla çalışmanın 2019 yılında yapıldığı ve yapılan çalışmaların çoğunun yüksek lisans tezi olduğu görülmüştür. Ayrıca bu konu ile ilgili en çok afet yönetimi ana bilim dalında lisansüstü tez çalışmasının yapılmış olduğu elde edilen bulgular arasındadır. Bu doğrultuda çalışmalardaki tez başlıkları ve anahtar kelimeler incelenmiş ve en fazla çalışılan temaların "depremler, risk yönetimi, AFAD/STK, coğrafi bilgi sistemleri, acil durum yönetimi, afet yönetim planlaması, afetlerde gönüllülük, afet bilinci ve afet eğitimi" olduğu belirlenmiştir.Item WhatsApp Dayanışma Grupları ve İletişim Uygulamaları: 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri(Ankara Üniversitesi, 2023) Şen, Revşan; Akgül , Selma KoçAraştırma, 06 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri acil müdahale döneminde yaşanan iletişim sorunlarının çözümü ve gönüllü insani yardım organizasyonları için etkin kullanılan WhatsApp uygulamasının kullanım pratiklerine odaklanmıştır. Bu gerekçeyle nitel analiz yöntemi kullanılarak deprem yaşamış iller için WhatsApp üzerinden oluşturulmuş 13 gönüllü dayanışma grubu araştırma kapsamına alınmış ve kurulduğu günden itibaren 30 gün boyunca takip edilerek veriler toplanmıştır. Toplanan veriler gözlem ve döküman analizine tabi tutularak incelenmiştir. Araştırmanın amacı, geniş bir kitlenin kullandığı WhatsApp uygulamasının afet iletişimi özelinde acil müdahale döneminde verimliliğini tartışarak nasıl ve hangi yönde geliştirilebileceği konularına çözüm önerileri getirebilmektir. Araştırma bulguları WhatsApp’ın ses, görüntü, video, sesli ve görüntülü arama gibi özelliklerinin depremin akut döneminde hızlı, etkili ve kapsamlı bir iletişim sürecinin gerçekleşmesine yardımcı bir araç olduğunu göstermiştir. Gönüllü WhatsApp dayanışma gruplarında enkaz altında kalanların bilgileri başta olmak üzere temel ihtiyaçlar, ulaşım ve kaybolan afetzedelerin bulunması yanında dezenformasyonla mücadeleyi de içeren farklı konularda çok sayıda paylaşım yapıldığı görülmüştür. Sosyal medya teyit edilmeyen bilgilerin hızlı şekilde yayılması noktasında risk barındırıyor olsa da sonuç olarak, küreyerel bir dijital platform olan WhatsApp uygulamasının başta dezenformasyonla mücadele olmak üzere afet acil müdahalede sürdürülebilir iletişim için etkili bir araç olarak kullanılabileceği düşünülmektedir.Item Yapay Zeka Tabanlı Stratejik Afet Yönetimi: Verilerin Tam Kullanımı(Ankara Üniversitesi, 2023) Karaca, MuratAfetler ülkelerin beşeri, ekonomik ve doğal kaynaklarını ciddi zarara uğratmaktadır. Ülke kaynağında oluşan bu ciddi zararın azaltılmasına katkı sunmak için stratejik afet yönetiminin uygulanması ve bu uygulamaların sürdürülebilir şekilde son teknolojik gelişimlerle revize edilmesi gerekmektedir. Teknoloji dünyasında yaşanan gelişimle birlikte, yapay zeka teknolojileri; afetlerin öngörülmesi ve engellenmesi, gerçekleşen afetlerin etkilerinin hızlı bir şekilde tespit edilmesi ve bu etkileri en aza indirecek tedbirler alınması, afet alanlarına müdahale edilmesi ve bu konularda yenilikçi çözümler oluşturulması için kullanılabilmektedir. Bu çalışmada stratejik afet yönetiminin afetlerle mücadelenin önemli ve gerekli bir bileşeni olduğu ve afetlerle etkili bir şekilde mücadele etmek ve afetlerden korunmak için kapsamlı bir çerçevenin geliştirilmesi gerektiği, bu çerçeve geliştirilirken ve uygulanırken yapay zeka teknolojilerinden faydalanmanın kaynakların etkin kullanımı açısından önemli olduğu ileri sürülmekte ve bu savın doğruluğunu ortaya koyan bilimsel çalışmalar eşliğinde stratejik afet yönetiminde yapay zekanın olası kullanım alanları örneklerle açıklanmaktadır. Bu çalışmayla elde edilen veriler ve yapılan analizlerle afetlerle mücadele sürecinin gelişimine katkı sunmak hedeflenmektedir. Bu hedefe varmak için bilgiler literatür taraması ve arşiv araştırma tekniğiyle elde edilerek nitel araştırma yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma sonunda elde edilen bulgular ile yapay zeka tabanlı teknolojilerin afetleri öngörme ve ondan korunma ile gerçekleşen afetlere müdahale alanında çok güçlü potansiyele sahip olduğu ve bu potansiyelin kullanımının stratejik afet yönetimine önemli katkılar sunacağı sonucuna varılmıştır.