İlef Dergisi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing İlef Dergisi by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 134
Results Per Page
Sort Options
Item Interview with Noam Chomsky on Racism in the US and Europe(Ankara Üniversitesi, 2014-12-01) Bek, Mine Gencel; İletişim FakültesiIt is typical of reporting Turkey, only so far as it relates to US policies. For example, in the 1990s when there were horrible atrocities being car- ried out in the south eastern Turkey, thousands of villages were de- stroyed, people became refugees, all the arms were coming from the US. The flow of arms increased. There was no reporting. The New York Times has a bureau in Ankara and quite a good correspondent there. There was nothing appeared about Turkish human rights violations. In 2003, something extremely interesting happened. The US wanted Tur- key to participate the invasion of Iraq and Turkish refused. The govern- ment did not pay attention to the US, but simply responded to the pop- ulation. 95 percept of the population was opposed. They were bitterly attacked here. At that point the press started to point Turkish human rights violations. Because Turkey did not follow the US orders. That is the way it works. That is reporting Turkey because it is not cooperating with the US coalition nowItem Yaratıcı Endüstriler(Ankara Üniversitesi, 2014-12-01) Demir, Erman M.; İletişim FakültesiKüresel ekonominin odağı mamul madde üretiminden hizmet sektörüne kaydıkça bilgi yoğun sektörlere verilen önem artar. Bu makalede bahse konu gelişmelere koşut olarak demokratikleşme ve refahı artırmak için bireysel yaratıcılığı odağa alan Yaratıcı Endüstriler kavramı irdelenmektedir. Bireysel yaratıcılığın refah yaratacağı varsayımı üzerinden işletme yazınında ve ekonomi dünyasında yaygın kullanılan inovasyon kavramı ile kesişen Yaratıcı Endüstriler, Türkiye’de yükseköğretimi dönüştüren pratiklere doğrudan etki etme potansiyeli taşır. Bunun yanında üzerine inşa edildiği ‘yaratıcılık’ kavramının ardındaki kültürel sorunlar ve bireylerin beklentilerini şekillendiren yeni bir tür öznelliği teklif etmesi nedeniyle Yaratıcı Endüstriler çok daha geniş ve disiplinlerarası çalışmaların konusu olmaya adaydır. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de istatistikler, ekonomik pratikler ve teşvikler üzerinden yaygınlaşmaya başlayan kavram üzerine farklı bakış açılarını ve eleştirileri yazına kazandırmaktırItem Pedro Almodovar Sinemasında Kadının Temsili(Ankara Üniversitesi, 2014-12-01) Akyön, Sinem; İletişim FakültesiBu çalışma İspanyol yönetmen Pedro Almodovar sinemasında kadının temsilini konu almaktadır. İncelenecek filmler seçilirken kadın karakterlerin anlatının merkezinde olduğu filmler tercih edilmiştir. Böylelikle pek çok kişi tarafından “kadın filmlerinin yönetmeni” olarak adlandırılan İspanyol yönetmenin bu ünü kazanmasını sağlayan stratejiler ortaya konmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda yönetmenin Mujeres al borde de un ataque de nervios (Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar, 1988), Todo sobre mi madre (Annem Hakkında Her Şey, 1998) ve Volver (Dönüş, 2006) filmleri feminist film kuramı temel alınarak çözümlenmiştir. Seçilen filmler, özne olan kadınlar ve kadın dostluğu, yok olan erkeklik, kadının kamusal alanda görünürlüğü, özel alanın güvenliliği gibi kategoriler altında incelenmiştir. Bu yolla Almodovar’ın egemen ataerkil kodları yeniden üretmediğini aksine bu kalıpları tersine çevirdiğini görebiliriz.Item Liberal İdeolojinin Marksist Eleştirisi Üzerine(Ankara Üniversitesi, 2014-12-01) Çelik, Gizem Ekin; İletişim Fakültesifeodal toplumun yerini alan bir sistemden bahseder. Bu yeni ekonomik yapı kapitalizm, yeni öğretisi ise liberalizmdir. Lichtman, liberalizmin tarihsel arka planını anlayabilmemiz için iktidarın ne yönde el değiştirdiğinden söz eder ve bu iktidar için mücadele eden grupları ortaya koyar. Kilise’den Prens’e, Prens’ten Parlamento’ya ve Parlamento’dan da Piyasa’ya uzanan bir iktidar ilişkileri şemasını ortaya koyar ve bu iktidar için mücadele eden üç grup ol- duğunu belirtir. Aristokrasi ve seçkinlerden oluşan tutucuların, zenginliğinItem Hikâyeler, Televizyon ve Yetiştirme: Gerbner’in Medyaya Karşı’sı(Ankara Üniversitesi, 2014-12-01) Özçetin, Burak; İletişim Fakültesigili notunu burada aynen aktarıyorum: “Cultivate, toprağı işlemek, yetiştirmek, ekmek, güb- relemek gibi anlamlara sahiptir. Kültür de bu kelime ile eşanlamlı. Türkiye’de tek tük Gerb- ner çevirilerinde ve çalışmalarında “cultivation” kavramı “ekme” ya da “yetiştirme” olarak da kullanılıyor. Biz ise kavramın orijinalliği nedeniyle onu “kültivasyon” olarak bırakmayı uygun gördük ve Türkçe telaffuza uydurarak “kültivasyon” veya “kültive etmek” olarak çevirdik. Yeri geldikçe “yetiştirme” olarak kullandık. Fiil olarak (cultivate) kullanıldığı du- rumlarda ise fiilin İngilizce metindeki kullanımlarına göre daha başka karşılıklar tercih ettik” (s. 15, dn. 4). Aksi belirtilmedikçe parantez içlerinde verilen sayfa numaraları Medyaya Karşı kitabındandırItem Annelik-Cinsellik-Beden: Masters Of Sex Dizisi Üzerinden 1950’ler Amerikası Kadınlık Hallerine Bakış(Ankara Üniversitesi, 2014-12-01) Barutçu, Atilla; İletişim Fakültesi2013 yılında başlayan ve on iki bölümlük ilk sezonunu geride bırakan medikal drama türündeki Masters of Sex dizisi, “Masters ve Johnson Cinsellik Araştırması”nı gözler önüne sermesinin yanı sıra William H. Masters ve Virginia E. Johnson’ın hayatının ayrıntılarını göstermesi açısından da ilgi çekici bir yapım olmuştur. Dizinin temel kaygısı zor koşullar altından gerçekleştirilen bu cinsellik araştırmasının detaylarını iletmek olsa da dizinin arka planında dönen kadınlık hikâyeleri o dönemin kadınları hakkında önemli ipuçları verir. Bu yazı Masters of Sex dizisi üzerinden 1950’ler Amerikasının kadınlık hallerine odaklanmaktadır. Bu amaçla dizinin dört kadın karakteri esas alınmıştır: Daha iyi ve mutlu bir hayat için çocuk yapmaya kendini adamış Libby Masters, kocasının eşcinselliği nedeniyle cinselliği tatmakta geç kalmış Margaret Scully, kadınlığının hiçbir şekilde doktorluğunun ve çalışmalarının önüne geçmemesi için maskülen davranan Lillian DePaul ve her şeyin ötesinde özgür ruhuyla diğer karakterleri geride bırakan iki çocuklu bekâr anne Virginia Johnson. Yazı, 1950’ler Amerikasında yaşayan bu kadın karakterlerin günümüz medyası aracılığıyla sunumunu ele almakta ve bu karakterleri annelik, cinsellik ve beden konuları üzerinden feminist bakış açısıyla incelemeye çalışmaktadırItem Reklamların Eskimeyen Yüzü “Muhteşem Annelik”: Anneler Günü Reklamları Örneği(Ankara Üniversitesi, 2014-12-01) Bal, Sevil; İletişim FakültesiFeminist eleştirel teori, geçtiğimiz yüzyılda ağırlık kazanan feminist medya çalışmaları düzleminde, kadınlık durumunun medya kurumu ve medya metinlerindeki temsil konularına yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir. Kuşkusuz bu çalışmalarda ve söz konusu metinlerde, kadınlık durumunun “annelik” miti ile biçimlendiği toplumsal cinsiyet rolleri ve kalıp yargılarına yönelik vurgular da söz konusudur. Annelik durumunun, gündelik yaşamda kanıksanmış toplumsal cinsiyet pratikleriyle biçimlenmesi, bu pratiklere ilişkin toplumsal kodların sembolik düzlemde yeniden üretimi ve anneliğin bir tüketim metası olarak dolaşıma sokulması bağlamında anlam kazanmaktadır. Bu bakımdan, medya kurumu ve metinleri, annelik mitinin üretimi ve yeniden üretimi sürecinde ele alınması gereken temel bir dinamik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada internet reklamlarında annelik mitinin söylemsel olarak nasıl kurulduğunu göstermek amacıyla anneler günü kampanyalarında anneliğin hangi vurgularla temsil edildiği ve toplumsal cinsiyet rollerinin nasıl meşrulaştırılarak yeniden üretildiği ele alınmaktadırItem Media and Human Rights: A Cosmopolitan Promise(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Ataman, Gülden Gürsoy; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiMedia and Human Rights: A Cosmopolitan Promise Ekaterina Balabanova Abingdon, OxonItem Küresellik ve Yerellik Arasında Reklam Adaptasyonları: Snickers Örneği(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Kaptan, Yeşim; İletişim FakültesiBu makalede Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlandığında büyük başarı kazanan ve pek çok ülkede uyarlaması yapılan Snickers: Açken sen sen değilsin reklam kampanyasının Türkiye uyarlamasında kullanılan yerelleştirme stratejileri incelenmiştir. Makalede yerellik kavramının uyarlama bir reklamda nasıl temsil edildiği sorusundan yola çıkılarak reklamın uyarlanması ve yerelleştirilmesi için reklamda kullanılan üç temel strateji—ulusal dil, kültür ve mizah—analiz edilmiştir. Reklamlarda kullanılan stratejilerin yerellik söyleminin hangi değer ve kodlarını kullandığı ve tüketim kültürünün söylemine nasıl dâhil edildiği sorgulanmıştır. Reklamın hedef kitlesi ile yapılan odak grup görüşmelerine ve reklamcılarla yapılan mülakatlarda elde edilen verilere dayanılarak tüketim kültürü ve ekonomisi içinde reklam uyarlamalarının yerellik kavramının kurulması ve yerel kimliklerin gündelik hayatta yeniden üretilmesi sürecinde gözardı edilemez bir rolünün olduğu öne sürülmektedir. Makalede reklam uyarlamalarının küresel bir medya kültürü ve format ekonomisi içindeki önemi de tartışmaya açılmıştır.Item Women Chewing Gum: Feminist Critical Analysis of Advertising as Symbolic Violence(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Nas, Alparslan; İletişim FakültesiRepresentation of women in advertisements has been a crucial point of debate in critical studies on advertising and gender. Advertising has critically been evaluated as an ideological apparatus that reproduces gender roles and promotes sexism. In addition to overt forms of sexist representations, advertisements also construct implicit meanings of gender inequality, which is difficult to recognize. The aim of this article is to show that advertisements generate “symbolic violence” that normalizes and legitimizes gendered relations of power so that gender inequalities would be misrecognized. Based on Pierre Bourdieu’s notion of “symbolic violence”, this article analyzes the image of “women chewing gum” in an advertisement campaign by Falım, Turkey’s leading chewing gum brand with feminist critical analysis. Falım advertisements portray women who are pressured by patriarchy but do not resist it and are content with it. Eventually, the patriarchal narrative brings forth the normalization of gender inequalities and its communication to the wider public via advertising as a rhetorical device.Item “Madunların Medyası: Tarihten Güncele Türkiye Anaakım Medyasının Dışında Kalanlar”(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Kaya, Ezgi; Çağlar, Mehtap; İletişim FakültesiMedya üzerine çalışmalar, çoğunlukla anaakım medya izleğini takip eder ve anaakım medyadaki sorunları, işlevsizlikleri, haksızlıkları tespit ve analiz etme hedefini güder.Item Türkiye’de Kamu Personel Rejimindeki Dönüşümün Halkla İlişkiler Bölümlerindeki Çalışma İlişkilerine Yansıması(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Mert, Yener Lütfü; İletişim Fakültesi20. yüzyılın ilk yarısında başlayan modern halkla ilişkiler uygulamalarının Türkiye’deki örgütlenmesi 1960’lı yıllara dayanmaktadır. Bu yıllardaki ilk yasal düzenlemeler, geleneksel kamu yönetimi anlayışı paralelinde gerçekleştirilmiş, ancak bu anlayış 1980’li yıllarda küreselleşme dalgasıyla birlikte yerini yeni kamu yönetimi anlayışına bırakmıştır. Halkla ilişkiler alanı da bu yönetim anlayışıyla biçimlenen yeni kamu personel rejimi kapsamında yeniden şekillenmeye başlamıştır. Çalışmanın amacı, yeni kamu personel rejimiyle şekillenen sistemin Türkiye’de kamu sektörünün halkla ilişkiler bölümlerindeki çalışanlara nasıl yansıdığını ortaya koymaktır. Bu çerçevede kamu yönetimini temsil eden Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu kurumları örneklem olarak alınmış, bu kurumların halkla ilişkiler bölümlerinde görev yapan yönetici ve çalışan 41 kişi ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerde; dışarıdan ajanslar yoluyla hizmet satın alınması, taşeron çalışma sistemi, ücretler ve performans değerlendirme gibi çalışanları doğrudan ilgilendiren konularda sorular sorulmuştur. Elde edilen bulgulara göre yeni kamu personel rejimiyle ilgili dönüşümün halkla ilişkiler bölümleri ve çalışanlarına da yansıdığı, ancak tam olarak gerçekleşemediği ortaya konulmuştur.Item İnternet Siyasası Oluşturma ve 5651 Sayılı İnternet Yasası’na Eleştirel Bir Bakış(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Özdemir, Yeliz Dede; İletişim FakültesiGündelik hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen İnternet, her yeni teknoloji gibi birçok yasal problemi de beraberinde getirmektedir. Siyasal iktidarlar hem bu yasal problemleri çözmek hem de İnternet gibi güçlü bir alanı kontrol altına almak için çeşitli yasal düzenlemelere gitmektedirler. İnternet siyasası oluşturma süreçleri de bu düzenlemelerden birini oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kamu yararını gözeten bir İnternet siyasası oluşturmanın temel prensipleri bağlamında 5651 Sayılı İnternet Yasası’nın eleştirel bir değerlendirmesini yapmaktır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle İnternet siyasalarında özel önem gösterilmesi gereken temel kavram ve unsurların neler olduğuna değinilmiş ve ardından 5651 Sayılı İnternet Yasası, bu temel kavramlar bağlamında değerlendirilmiştir. Sonuç olarak bu çalışma, 5651 Sayılı İnternet Yasası’nın kamu yararı gözeten ideal bir İnternet siyasası olmaktan oldukça uzak göründüğünü ve siyasal iktidarın İnternet üzerinde tahakküm kurma yolunun yasal bir enstrümanı olarak işlev gördüğünü ortaya koymaktadır.Item Yeni Medya ve Gazetecilik(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Demir, Müge; Kalsın, Berrin; İletişim FakültesiYeni Medya ve Gazetecilik John V. Pavlik Orijinal Adı: Yeni Medya ve Gazetecilik (Journalism and New Media) Çeviri: Müge Demir, Berrin KalsınItem Herman ve Chomsky’nin Propaganda Modeli: Rızanın İmalatı: Kitle Medyasının Ekonomi Politiği(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Gadimov, Javanshir; İletişim FakültesiRızanın İmalatı: Kitle Medyasının Ekonomi Politiği Edward S. Herman ve Noam Chomsky Orijinal Adı: Manufacturing Consent: The Political Economy of the Mass Media Çeviri: Dr. Ender AbadoğluItem Örgütsel Çatışma Aracı Olarak Pol-Der Gazetesi(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Şimşek, Savaş; İletişim FakültesiTürkiye’de 1961 anayasası ile tüm çalışanlara sağlanan örgütlenme özgürlüğü sonucunda özellikle fordist sistemin 1975 yılından sonra çökmeye başlaması ile birlikte, örgütlü işçi sınıfının olduğu kadar örgütlü devlet memurlarının da kendilerini yönetenlerle çatışma yaşadıkları bilinmektedir. Bu durum, yoğun disiplin altında çalışan polis örgütü personelinin de aynı dönemde kendilerini yönetenlerle çatışma yaşayıp yaşamadığı, yaşadı ise nasıl bir metot kullanıldığı ve sonucunda nelerin olduğu sorularının cevaplanmasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, 1980 öncesi polis yönetim ve yöneticilerinin, polis örgütlenmesine olumlu bir yaklaşım benimsemediği varsayımından hareket ederek söz konusu sorulara yanıt aramaktır. Araştırmanın örneklemi olarak Pol-Der gazetesi seçilmiştir. Zira 1975 yılında kurulan Pol-Der (Polis Derneği) yönetici ve üyeleri, mesleki çıkarlarını korumak amacıyla Pol-Der Gazetesi’ni, kendilerini yönetenlere karşı bir çatışma aracı olarak kullanmışlardır. Araştırmada söz konusu çatışma, Pol-Der Gazetesi’nin incelenmesi yoluyla ortaya konulmaya çalışılacaktır.Item “Ortadoğu’yu İnşa Etmek: Medya, İdeoloji ve Kültür” Konferansının Ardından(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Yaren, Özgür; Saraçoğlu, Cenk; İletişim Fakültesi22-23 Ekim arasında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin ev sahipliğini yaptığı uluslararası bir konferans düzenlendi. “Constructing Middle East” başlıklı konferans, iki güne yayılan oturumlarıyla çatışmaların ve krizin günlük haberlerin ötesinde algılamamızı güçleştirdiği Ortadoğu’yu, sıcak haberlerin ötesinde serinkanlılıkla ele almaya girişen çok sayıda sunuşa sahne oldu.Item Kürtaj Haberleri Söyleminde Şiddetin İktidarı(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Ergeç, Nüket Elpeze; İletişim FakültesiBu çalışmada şiddet, Michel Foucault’nun biyoiktidar kavramı ile haber metinlerindeki söylemler üzerinden açıklanmıştır. Çalışmada “kürtaj yasası” haberleri örnekleminde biyoiktidar kavramı ve şiddet, Foucaultcu bir yaklaşımla incelenmiştir. Şiddet kavramı, ihlâl olarak kabul edilen tanımı üzerinden hareket edilerek, inceltilmiş şiddet pratiğinin bir görünümü ve biyoiktidarın bir yansıması olarak ele alınmıştır. İktidar ve şiddet ilişkisindeki eklemlemeleri belirlemek için eleştirel bir okuma yapılan çalışmada, Foucault’nun önerdiği beden üzerinde yaşayan iktidara dönüşüm bir düşünce pratiği olarak görülmüştür. Kürtaj haber söylemleri eleştirel söylem analizi ile incelenmiştir. Çalışmada; disiplin eden, beden ve nüfusa ilişkin her şeyi düzenleyen iktidarın her yerde olduğu, şiddeti haklılaştırdığı ve normalleştirdiği haber söylemleri aracılığıyla ortaya konulmuştur.Item “Modernizm, Post-Modernizm ya da Kapitalizm?” Üzerine Metodolojik Notlar(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Bulut, Çağrı Kaderoğlu; İletişim FakültesiBir kitap ya da makale kritiğinin, incelenen eserin içeriğine dönük tanıtımı ya da tartışması şeklinde yapılması yaygın bir biçimdir. Buna karşın ele alınan eserin metodolojik kritiğinin yapılması daha az rastlanan bir durumdur. Bu yazı da görece zayıf kalmış bu noktadan hareketle, E. M. Wood’un “Modernizm, PostModernizm ya da Kapitalizm?” başlıklı makalesine ilişkin metodolojik bir inceleme olarak kaleme alınmıştırItem Çifte Maduniyet, Çifte İşlev: Ermeni Harfli Türkçe Basında Dil ve Kimlik(Ankara Üniversitesi, 2015-11-30) Cankara, Murat; İletişim FakültesiOsmanlı/Türk Tarih yazımı Ermeni basınını yalnızca Ermeni cemaati içindeki işleviyle, sanki kapalı bir dünyaymış gibi ele alma eğilimindedir. Bu tutum, Osmanlı milletlerinin birbirinden bağımsız kompartımanlarda yaşayan topluluklar olduğu yönündeki tartışmalı uzlaşımdan olduğu kadar Ermenicenin diğer milletler için önemli bir engel teşkil etmesinden kaynaklanmaktadır. Okuyacağınız makalede bu tarihyazımı geleneğinin bazı iddialarının sorgulanması ve çürütülmesi amaçlanmaktadır. Bunu yaparken, ağırlıklı olarak, Ermeni harflerini kullanarak Türkçe yayımlanan süreli yayınlara başvurulacaktır. Öncelikle, 1915 yılına kadar yayımlanmış olan Ermeni harfli Türkçe yayınlar ya da Ermenice yayınlarıdaki Ermeni harfli Türkçe metinler içerisinden ulaşılabilir olanlar dikkate alınmıştır. Eldeki kaynaklardan art zamanlı (diachronic) bir seçim yapılmış, bu yayınların bilhassa ilk sayılarında yer alan çıkış yazıları ve sayfalarında yer verdikleri konu ve tartışmalar incelenmiştir. Çalışmanın bütünlüğü dil (Türkçe yazmak) ve kimlik (Osmanlılık-Ermenlik) temaları üzerinden sağlanmış, varılan sonuç yer yer Ermenice ve Osmanlıca basına gönderme yaparak pekiştirilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak bu yazıda, Ermeni basınının, bağlamına göre farklılık göstermeyen yekpare bir bütün olarak ele alınmasının ve indirgenmesinin sonuçları dile getirilerek eleştirilmiş, Türkçe yazmanın Osmanlı Ermenileri için anlamı üzerine kafa yorulmuş ve çift-kimlikliliğin (hem Ermeni hem Osmanlı) incelenen Ermeni harfli Türkçe yayınlarda nasıl savunulduğu gösterilmiştir.