Browsing by Author "Uysal, Hamdi"
Now showing 1 - 6 of 6
Results Per Page
Sort Options
Item Decreased serum sialic acid, albumin-globulin ratio and total protein levels in cattle heavily infected with Theileria annulata(2009) Yurtseven, Sürmeli; Uysal, HamdiThe present study was designed to determine the changes in the levels of serum total sialic acid and total protein, albumin/globulin ratio in naturally infected cattle with tropical theileriosis for a better understanding of the pathogenesis of tropical theileriosis. Eight cattle heavily infected (50-70% parasitamia) with Theileria annulata had significantly lower serum sialic acid, total protein, albumin and globulin levels and albumin-globulin ratios than uninfected eight control cattle. Levels of serum sialic acids were found to be 133.87±0.77 mg/dl and 194.12±3.91 mg/dl in cattle with theileriosis and healthy animals respectively. These values between two groups found to be significant (p<0.001). Levels of serum total protein were found to be 5.70 ± 0.17 g/dl and 7.00 ± 0.14 g/dl in cattle with theileriosis and healthy animals respectively. These values between two groups found to be statistically significant (p<0.001). Levels of serum albumin were found to be 2.16 ± 0.04 g/dl and 3.02 ± 0.04 g/dl in cattle with theileriosis and healthy animals respectively. These values between two groups found to be statistically significant (p<0.00). Levels of serum globulin were found to be 3.53 ± 0.15 g/dl and 3.97 ± 0.12 g/dl in cattle with theileriosis and healthy animals respectively. These values between two groups found to be statistically significant (p<0.05). Albumin-globulin ratio in serum were found to be 0.61 ± 0.02 and 0.76 ± 0.02 in cattle with theileriosis and healthy animals respectively. These values between two groups found to be statistically significant (p<0.002). These findings suggest that levels of serum proteins are usually decreased significantly in Tropical theileriosis, which may be the result of liver damage. In paralel to decreased serum proteins, sialisation of proteins in tropical theileriosis may be the result of decreased glycoproteins during the disease process. These results may be useful to evaluate the prognosis and treatment of the disease with the other laboratory findings in clinic. Çalışmada, sığırlarda tropikal theileriosis’in patogenezis yönünden daha iyi anlaşılabilmesi için serum sialik asit, toplam protein, albumin ve globulin düzeyleri ile albumin-globulin oranları araştırılmıştır. Enfekte olmayan (kontrol) sekiz sığır ile karşılaştırıldığında, Theileria annulata ile yüksek oranda enfekte (%50-70 parazitemi) olan sekiz hasta sığırda serum sialik asit, toplam protein, albumin ve globulin düzeyleri ile albumin-globulin oranlarının önemli derecede düştüğü belirlenmiştir. Serum sialik asit ortalama değerleri sağlıklı sığırlarda 194.12 ± 3.91 mg/dl, hasta sığırlarda ise 133.87 ± 0.77 mg/dl olarak tespit edilmiş, gruplar arası farklılık önemli bulunmuştur (p<0.001). Serum toplam protein ortalama değerleri sağlıklı olanlarda 7.00 ± 0.14 g/dl, hastalarda ise 5.70 ± 0.17 g/dl olarak tespit edilmiş, gruplar arası farklılık önemli bulunmuştur (p<0.001). Serum albumin ortalama değeri ise sağlıklı ve hastalıklı olanlarda sırasıyla 3.02 ± 0.04 ve 2.16 ± 0.04 g/dl hesaplanmış ve farkın istatistik önemli olduğu saptanmıştır (p<0.000). Serum globulin ortalamaları sırasıyla sağlıklı olanlarda 3.97 ± 0.12 g/dl, hastalarda 3.53 ± 0.15 g /dl olarak tespit edilmiş, gruplar arası farklılığın istatistik önemli olduğu hesaplanmıştır (p<0.05). Serum albumin-globulin oranı ortalaması sağlıklı grupta 0.76 ± 0.02, hastalıklı grupta ise 0.61 ± 0.02 olarak bulunmuş ve farkın istatistik önemli olduğu tesbit edilmiştir (p<0.002). Bu sonuçlar, serum proteinlerinin önemli derecede azaldığını göstermektedir. Serum proteinlerindeki bu azalış karaciğer hasarının bir sonucu olabilir. Önemli derecede azalan protein düzeylerine paralel olarak, tropikal theileriosis’de proteinlere bağlı düşük sialik asit düzeyleri de hastalığın gelişimi süresince glikoproteinlerdeki azalışın bir sonucu olabilir. Bu sonuçların hastalığın prognoz ve tedavisinin izlenmesinde klinikteki diğer laboratuvar bulguları ile birlikte değerlendirilmesinin faydalı olabileceği kanaatine varılmıştır.Item Enterococcus faecalis suşlarında protein profilinin antijenik glikoproteinler yönünden değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2006) Çiftçi, Gülay; Uysal, HamdiEnterococcus faecalis Suşlarında Protein Profilinin Antijenik Glikoproteinler Yönünden Değerlendirilmesi GÜLAY ÇİFTCİ Bu araştırmada Agregasyon Maddesi (AS), jelatinaz ve sitolizin varlığı yönünden çeşitlilik gösteren Enterococcus faecalis suşlarının antijenik yapısının belirlenmesi, karşılaştırmalı olarak analiz edilmesi ve bu suşlarda glikoprotein varlığının araştırılması amaçlandı. Enterococcus faecalis suşlarının protein profillerinin belirlenmesi için yapılan Sodyum Dodesil Poliakrilamid Jel Elektroforez'i sonucunda çalışmada kullanılan her üç suşta da 165-29 kDa arasında protein bantları saptandı. E.faecalis OG1RF ve Enterococcus faecalis OG1X (pAM9058) suşlarında 44 ve 83 kDa ağırlığındaki protein bantlarının belirgin bant olduğu, Enterococcus faecalis OG1X (pAM944)'te ise 43 kDa ağırlığındaki bantın belirgin bant olduğu gözlendi. Enterokok suşlarının antijenik olarak karakterizasyonu amacıyla suşlara immunblot analizi uygulandı. Her üç suşta da 165, 35 ve 32 kDa'luk bantların ortak olduğu saptandı. Enterococcus faecalis OG1X (pAM944) suşuna karşı 85, 65, 55, 39 ve 29 kDa'luk bantlar, Enterococcus faecalis OG1RF suşuna karşı 83, 75 ve 45 kDa'luk bantlar ve Enterococcus faecalis OG1X (pAM9058) suşuna karşı ise 111, 98, 83, 75, 55, 45 ve 29 kDa'luk bantların antijenik karakterde olduğu görüldü. Çalışmamızda, glikoprotein varlığının araştırılması amacıyla Glikan Tayin Kiti ve PAS boyama yöntemleri kullanıldı. PAS boyama ile her üç etkende de glikoprotein belirlenemedi. Glikan tayin kiti ile Enterococcus faecalis OG1X (pAM944)'te 111, 106 ve 39 kDa Enterococcus faecalis OG1RF ve Enterococcus faecalis OG1X (pAM9058)'te ise 111 ve 39 kDa'luk ağırlığındaki bantların glikoprotein olduğu görüldü. Sonuç olarak bu çalışma ile sitolizin, AS ve jelatinaz yönünden farklılık gösteren Enterococcus faecalis suşlarının tüm hücre protein profilleri arasında farklılık olmadığı, fakat bantların antijenitesinin değişiklik gösterdiği belirlendi. Ayrıca Enterococcus faecalis suşlarında glikoprotein varlığı ilk defa bu çalışma ile ortaya kondu.Abstract Evaluation of Protein Profiles of Enterococcus faecalis Strains in Relation to Antigenic Glycoproteins GÜLAY ÇİFTCİ The aim of this research is the determination of the specific antigenic glycoproteins and comperative analysis of antigenic protein profiles of Enterococcus faecalis strains distinguished with aggregation substance(AS), gelatinase and cytolysine. For the determination of the whole cell protein profiles of Enterococcus faecalis, the Sodium Dodecyl Polyacrylamide Gel Analysis(SDS-PAGE) was made. The protein bands of 44 and 83 kDa were determined as major band in E.faecalis OG1RF and E.faecalis OG1X(pAM9058). On the other hand; E.faecalis OG1X(pAM944) showed a 43 kDa major band. For the antigenic characterization, the immunblot analysis was performed. All of the three strains of E.faecalis showed common antigenic protein bands which were 165, 35 ve 32 kDa. The other antigenic protein bands of E.faecalis OG1X(pAM944), E.faecalis OG1RF and E.faecalis OG1X(pAM9058) were determined as 85, 65, 55, 39, 29 kDa; 83, 75, 45 kDa; 111, 98, 83, 75, 55, 45, 29 kDa; respectively. In this research, the Glycan Detection Kit and PAS staining were used for investigation of glycoproteins. In PAS staining, no glycoprotein band was shown. In the Glycan Detection Kit, E.faecalis OG1RF and E.faecalis OG1X (pAM9058) showed a glycoproteins which were 111 and 39 kDa. E.faecalis OG1X(pAM944) showed glycoproteins which were 111, 106 and 39 kDa. In conclusion; no difference was determined for the protein profiles among the tested strains of Enterococcus faecalis. The antigenic profiles of the glycoproteins and the other proteins of E.faecalis was found as varied among these strains. It was the first study that suggested E.faecalis strains include the glycoproteins.Item Fibrosarkoma ve Deri Fibroblast Hücre Hatlarının Karşılaştırmalı Proteomik ve Glikobiyolojik Analizleri(Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri, 2014) Uysal, Hamdi; Veteriner Fakültesi; Meral, ÖğünçProteom genom tarafından kodlanan proteinleri tanımlar. Bir hücrenin, organın veya organizmanın belirli bir zaman ve mekanda sahip olduğu (izoformlar, polimorfizimler, ve sentez sonrası değişimler de dahil olmak üzere) tüm proteinlerin toplamıdır. Bir organizma vücudunun farklı bölgelerinde, hücre döngüsünün farklı evrelerinde ve farklı çevre koşullarında farklı protein ekspresyonlarına sahiptir. Proteomik, dinamik bir terim olup farklı koşullarda hücre, doku veya vücut sıvılarındaki proteinlerin kantitatif analiz teknolojisi olarak tanımlanır. Kıyaslamalı proteomik ise iki farklı durum arasındaki (normal ve hastalık, yaşlı ve genç) ekspresyonun karşılaştırılmasına dayanır. Sabit bir yapı olan ve bir organizma için çok iyi tanımlanabilen genomun aksine proteom, hücreden hücreye farklılık gösterir ve iç ve dış uyaranlara yanıt olarak biyokimyasal etkileşimler aracılığı ile sürekli bir değişim halindedir. Proteomun analiz edilmesi olarak da kısaca tanımlanabilen “proteomiks” ifadesi ise pratikte, geniş çaplı protein ayırma ve tanımlama tekniklerinin kullanılması ile yapılan proteom çalışması olarak tanımlanmaktadır. Proteomiks, biyoloji, biyoinformatik ve protein biyokimyasını içeren disiplinler arası bir bilim dalıdır ve günümüzde proteomik analiz teknikleri sayesinde protein komponentlerinin ayrıntılı moleküler tanımlanması ve analizleri yapılabilmektedir. Bu sayede hastalıkların patogeneziyle ilişkili diagnostik ve prognostik yönden faydalı olabilecek belirteçlerin bulunabilme imkanı sağlanmaktadır. Son yıllarda birçok kanser türünde bu kanser türleri için spesifik biyolojik belirteçlerin bulunmasına yönelik çok sayıda proteomik çalışma yapılmıştır. Glikobiyoloji ise doğada yaygın şekilde bulunan şeker zincirlerinin yapılarını, biyosentezlerini ve biyolojik görevlerini çalışan yeni bir araştırma alanıdır. Glikozilasyon ökaryotlarda görülen post translasyonal modifikasyonlardandır ve glikan yapılarının kanserde değişime uğradıkları bilinmektedir. Uzun yıllardan beri bilinmektedir ki kanser hücrelerindeki oligosakkaritler normal hücrelerdekinden daha farklıdırlar. Çalışmamızda insanlarda görülen fibrosarkoma için biyolojik belirteç aranması ve glikozilasyondaki değişimlerin saptanması hedeflenmiştir. Bunun için insan fibrosarkoma ve deri fibroblast hücre hatlarının karşılaştırmalı proteomik analizleri yapılarak, farklı protein ekspresyonları belirlenerek bu proteinler karakterize edilmiş ve lektinler yardımıyla iki hücre hattındaki glikozilasyon farklılıkları ortaya konulmuştur. Proje çalışmasında özellikle sekretom örneklerinde identifikasyonu yapılan SPARC, kalretikulin, amiloid β A4 (APP751 İzoformu), Galektin-1, alfa enolaz, ürokinaz tip plazminojen aktivatörü, peptidil prolil cis-trans izomeraz A ve B hücre dışına salgılanan proteinler olup fibroblast sekretomu ile karşılaştırıldığında sadece fibrosarkoma sekretomunda ekspresyonuna rastlanmıştır. Sekretomda identifikasyonu yapılan bu proteinlerin fibrosarkoma için potansiyel tümör belirteçleri olarak hizmet edebilecekleri düşünülmektedir. Hücre lizatı örneklerinde identifikasyonu yapılan ve fibrosarkomada ekspresyonu artan proteinler olan protein disülfit izomeraz A6, endoplazmin, HSP-60 (Heat Shock Protein 60), protein NDRG1, TCP-1-ε (T Complex Protein 1 subunit epsilon), GRP-75 (Mortalin), TCP-1-β (T Complex Protein 1 subunit beta), protein disülfit izomeraz A3, STI1 (Stress Induced Phosphoprotein 1), peptidil prolil cis-trans izomeraz A, transgelin-2, heterojen nükleer ribonükleoprotein A2/B1 ve ekspresyonu azalan MVP (Major Vault Protein) ile sekretomda identifikasyonu yapılan diğer proteinlerin fibrosarkomanın moleküler mekanizmasının, patogenezinin ve karsinogenezinin anlaşılmasına katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Fibroblast lizat, fibrosarkoma lizat ve fibroblast sekretom ve fibrosarkoma sekretom numunelerinde Glikan ayırtedici lektin kitleri (DSA, GNA, MAA, PNA, SNA) ile yapılan analizlerde ortaya çıkan glikoprotein yapılarındaki karbonhidrat farklılıkları fibrosarkomanın moleküler patogenezinde N-glikan ve O-glikanların rol aldığını göstermiştir.Item Konya Bozdağ Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'ndaki Anadolu Yaban Koyunlarında (Ovis gmelinii anatolica) biyokimyasal kan parametreleri(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Arıkan, Fehmi; Uysal, HamdiAnadolu yaban koyunu (Ovis gmelinii anatolica), ülkemizde yaşayan endemik bir memeli türüdür. Ülkemizdeki en büyük Anadolu yaban koyunu popülasyonu Konya Bozdağ Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (YHGS)'nda bulunmaktadır. Doğal yaşam alanlarının giderek küçülmesi ve kaçak avcılık nedenleriyle türün nesli tehlike altındadır. Endemik bir alt tür olmasından ve evcil koyunların atası olduğuna dair çalışmaların bulunmasından dolayı ülkemiz Anadolu yaban koyunları biyolojik ve kalıtsal zenginliğimizin önemli birer unsurudurlar. Doğada serbest halde bulunan yaban hayvanları için klinik gözlem yapmak çoğu zaman imkânsızdır. Bu nedenle, serum analizleri gibi klinik biyokimya uygulamaları hayvanın sağlık ve beslenme durumu, kondüsyonu ve hatta yaşadığı habitatın özellikleri gibi pek çok konuda destekleyici bilgiler vermesi bakımından çok önemlidir. Bu tez çalışmasında Anadolu yaban koyunlarının çeşitli kan parametrelerine ait referans değerlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada analizleri yapılan kan numuneleri Konya Bozdağ YHGS'de bulunan Anadolu yaban koyunları'ndan alınmıştır. Klinik açıdan sağlıklı, 3-4 yaşlı, 30 erkek ve 30 dişi olmak üzere toplam 60 hayvandan alınan kan bu çalışmanın materyalini oluşturmuştur. Serum numunelerindeki mineral madde düzeyleri Atomik Absorbsiyon Spektrofotometresi kullanılarak belirlenmiştir. Serum IgA ve IgG düzeyleri ELISA testleri ile belirlenmiştir. Mineral maddeler ve antikorlar dışındaki tüm parametreler ticari test kitleri kullanılarak otoanalizörde ölçülmüştür. Elde edilen sonuçlar bilgisayarda oluşturulan bir veritabanına yüklenmiştir. Veriler daha sonra istatistik analizlerin gerçekleştirildiği istatistik yazılım programına aktarılmış ve her bir parametre için ortalama değer ve güven aralıkları tespit edilmiştir.Elde edilen sonuçlara göre Anadolu yaban koyunlarında ALT enzimi aktivitesi dişilerde 23,7 ± 1,6 U/L (20,4 – 27), erkeklerde 22,1 ± 1,4 (19,2 – 25); AST aktivitesi dişilerde 235,3 ± 33,6 U/L (166,2 – 304,5), erkeklerde 162 ± 11 U/L (139,4 – 184,7); ALP aktivitesi dişi hayvanlarda 139 ± 10,3 U/L (117,7 – 160,3), erkeklerde 187,3 ± 18,8 U/L (148,5 – 226); LDH aktivitesi diĢilerde 600,3 ± 34,3 U/L (529,8 – 670,7), erkeklerde 490,1 ± 27,2 U/L (434,2 – 546,1); GGT aktivitesi diĢilerde 59,4 ± 2,4 U/L (54,3 – 64,4), erkeklerde 57,7 ± 1,7 U/L(54,1 – 61,2); CK aktivitesi diĢi koyunlarda 1811,1 ± 370,3 U/L (1051,3 – 2570,9), erkeklerde 882,2 ± 187,6 U/L (496,4 – 1268) ve lipaz aktivitesi dişilerde 39,2 ± 4,5 U/L (30 – 48,5) ve erkeklerde 32,2 ± 2,4 U/L (27,2 – 37,1) olarak tespit edilmiĢtir.Analizi yapılan diğer parametrelerden glikoz seviyesi dişilerde 166,2 ± 9,7 mg/dL (146,2 – 186,2), erkeklerde 145,3 ± 10,6 mg/dL (123,4 – 167,2); kan üre azotu (BUN) dişi koyunlarda 16,5 ± 0,9 mg/dL (14,5 – 18,5), erkeklerde 15,8 ± 1 mg/dL (13,6 – 18,0); kreatinin düzeyi dişilerde 1,4 ± 0,03 mg/dL (1,3 – 1,4), erkeklerde 1,3 ± 0,04 mg/dL (1,3 – 1,4); ürik asit seviyesi dişilerde 0,8 ± 0,03 mg/dL61(0,7 – 0,9), erkeklerde 0,9 ± 0,03 mg/dL (0,8 – 0,9); bilirubin dişilerde 0,1 ± 0,01 mg/dL (0,12 – 0,17), erkeklerde 0,1 ± 0,01 mg/dL (0,1 – 0,2); toplam protein düzeyi dişi koyunlarda 6,3 ± 0,1 g/dL (6,0 – 6,5), erkeklerde 6,5 ± 0,1 g/dL (6,2 – 6,7); albumin seviyesi diĢilerde 2,4 ± 0,07 g/dL (2,2 – 2,5), erkeklerde 2,5 ± 0,07 g/dL (2,4 – 2,7); kolesterol dişilerde 62,8 ± 1,9 mg/dL (58,9 – 66,8), erkeklerde 55,1 ± 1,9 mg/dL (51 – 59,1); trigliserid düzeyi dişilerde 49,5 ± 7,3 mg/dL (34,4 – 64,7), erkek hayvanlarda 38,0 ± 3,4 mg/dL (31 – 45,1); laktik asit seviyesi dişi hayvanlarda 12,1 ± 0,4 mmol/L (11,1 – 13,1), erkeklerde 12,6 ± 0,7 mmol/L (11 – 14,1); ferritin seviyesi dişilerde 134,1 ± 24,9 ng/mL (82,8 – 185,4), erkeklerde 60,7 ± 9,5 ng/mL (41,2 – 80,2); üre düzeyi ise dişi Anadolu yaban koyunlarında 39 ± 2,5 mg/dL (33,7 – 44,2) ve erkeklerde ise 30,7 ± 2,8 mg/dL (24,9 – 36,6) olarak belirlenmiĢtir. Bu çalıĢmada iki farklı immunglobülin düzeyi araştırılmıştır. Buna göre dişi Anadolu yaban koyunlarında IgG düzeyi 58,8 ± 1,3 ng/ml (56 – 61,9); IgA düzeyi 0,35 ± 0,008 μg/ml (0,33 – 0,37) olarak tespit edilmiĢtir. Erkeklerde ise IgG düzeyi 52,4 ± 1 ng/ml (50,3 –54,5); IgA düzeyi 0,30 ± 0,004 μg/ml (0,29 – 0,31)’dir. Mineral maddelerden sodyum dişi koyunlarda 146,6 ± 0,9 mEq/L (144,6 – 148,7), erkeklerde 147,7 ± 1,1 mEq/L (145,5 – 150); serum potasyum seviyesi dişilerde 4,9 ± 0,2 mEq/L (4,4 – 5,3), erkeklerde 4,9 ± 0,2 mEq/L (4,5 – 5,4); kalsiyum seviyesi dişilerde 9,6 ± 0,1 mg/dL (9,3 – 9,9), erkeklerde 9,7 ± 0,1 mg/dL (9,4 – 10); fosfor düzeyi diĢilerde 4,6 ± 0,2 mg/dL (4,1 – 5), erkeklerde 4,6 ± 0,2 mg/dL (4,1 – 5); magnezyum dişilerde 3,0 ± 0,06 mg/dL (2,8 – 3,1), erkeklerde 2,9 ± 0,06 mg/dL (2,8 – 3); bakır seviyesi dişilerde 159,2 ± 2,7 μg/dL(153,6 – 164,8), erkeklerde 160,9 ± 2,8 μg/dL (155 – 166,8); demir düzeyi dişilerde 120,5 ± 7,2 μg/dL (105,6 – 135,4), erkeklerde 121,3 ± 8,5 μg/dL (103,7 – 138,8); çinko dişi koyunlarda 116,7 ± 3,2 μg/dL (110,1 – 123,3), erkeklerde 108 ± 3,4 μg/dL (100,9 – 115,1) olarak belirlenmiştir. Anadolu yaban koyunlarında cinsiyetler arasında istatistik açıdan farklılık gösteren serum parametreleri AST (p<0,05), LDH (p<0,05), ALP (p<0,01), kolesterol (p<0,001), ferritin (p<0,05), üre (p<0,05), çinko (p<0,05), IgA (p<0,001) ve IgG (p<0,001) olarak belirlenmiştir. Bu çalışma ile Anadolu yaban koyunlarının klinik biyokimya bakımından önemli kan parametrelerinin referans seviyeleri belirlenmiştir. Araştırmacıların yapılacak diğer çalışmalarda hayvanlardan kan almaları ve sonuçları bu çalışmada elde edilen değerler ile kıyaslamaları durumunda hayvanların kondüsyon ve beslenme durumu, hastalıkları ve çevresel stres faktörleri gibi konularda bilgi edinmeleri mümkün olabilecektir ve bu da endemik olan Anadolu yaban koyunlarının popülasyon düzeyinde sağlık taramalarının yapılması yönünden faydalı olacaktır.AbstractAnatolian Mouflon (ovis gmelinii anatolica) is an endemic mammalian subspecies living in Turkey. Konya Bozdag Wildlife Improvement Area hosts the largest Anatolian Mouflon population today. This species is in danger of extinction due to habitat loss caused by human activities and illegal hunting. Anatolian Mouflon is very important for our biological diversity and genetic heritage since its endemic to Turkey and there are studies showing that the Anatolian Mouflon is the most possible ancestor of domestic sheep. Clinical observations for free ranging wild animals are not possible for most of the cases. Therefore clinical biochemistry applications, such as serum analysis, are very useful because they can provide information on the health and nutrition status of the animal, and even the quality of the habitat they live. In this study, it is aimed to determine reference values of blood parameters for Anatolian Mouflon. The blood samples analyzed in this research were obtained from 30 female and 30 male Anatolian Mouflons living in Konya Bozdag Wildlife Improvement Area. Clinically healthy, 3 or 4 aged mouflons comprised the research material. Levels of blood minerals were determined by using Atomic Absorption Spectrophotometer. Serum immunoglobulin levels were detected by Elisa kits read on micro plate readers. An autoanalyser was used for all the parameters excluding minerals and immunoglobulins. All the results were recorded on a computer database. They were than transferred to statistics software on which they were analyzed statistically. Mean values as well as confidence intervals for parameters have been obtained for each gender separately.According to the results, levels of liver enzymes are as follows: ALT 23,7 ± 1,6 U/L (20,4 – 27) for females, 22,1 ± 1,4 (19,2 – 25) for males; AST 235,3 ± 33,6 U/L (166,2 – 304,5) for females, 162 ± 11 U/L (139,4 – 184,7) for males; ALP 139 ± 10,3 U/L (117,7 – 160,3) for females, 187,3 ± 18,8 U/L (148,5 – 226) for rams; LDH 600,3 ± 34,3 U/L (529,8 – 670,7) for ewes, 490,1 ± 27,2 U/L (434,2 – 546,1) for males; GGT 59,4 ± 2,4 U/L (54,3 – 64,4) for females, 57,7 ± 1,7 U/L (54,1 – 61,2) for males; CK 1811,1 ± 370,3 U/L (1051,3 – 2570,9) for females, 882,2 ± 187,6 U/L (496,4 – 1268) for rams; lipase 39,2 ± 4,5 U/L (30 – 48,5) for females, and 32,2 ± 2,4 U/L (27,2 – 37,1) for males.The following results were obtained for some of the parameters: Glucose 166,2 ± 9,7 mg/dL (146,2 – 186,2) for females, 145,3 ± 10,6 mg/dL (123,4 – 167,2) for males; BUN 16,5 ± 0,9 mg/dL (14,5 – 18,5) for females, 15,8 ± 1 mg/dL (13,6 – 18,0) for males; creatinine 1,4 ± 0,03 mg/dL (1,3 – 1,4) for females, 1,3 ± 0,04 mg/dL (1,3 – 1,4) for males; uric acid 0,8 ± 0,03 mg/dL (0,7 – 0,9) for ewes, 0,9 ± 0,03 mg/dL (0,8 – 0,9) for males; bilirubin 0,1 ± 0,01 mg/dL (0,12 – 0,17) for females, 0,1 ± 0,01 mg/dL (0,1 – 0,2) for males; total protein 6,3 ± 0,1 g/dL (6,0 – 6,5) for females, 6,5 ± 0,1 g/dL (6,2 – 6,7) for males; albumin 2,4 ± 0,07 g/dL (2,2 –632,5) for ewes, 2,5 ± 0,07 g/dL (2,4 – 2,7) for rams; cholesterol 62,8 ± 1,9 mg/dL (58,9 – 66,8) for females, 55,1 ± 1,9 mg/dL (51 – 59,1) for males; triglyceride 49,5 ± 7,3 mg/dL (34,4 – 64,7) for females, 38,0 ± 3,4 mg/dL (31 – 45,1) for males; lactic acid 12,1 ± 0,4 mmol/L (11,1 – 13,1) for females, 12,6 ± 0,7 mmol/L (11 – 14,1) for males; ferritin 134,1 ± 24,9 ng/mL (82,8 – 185,4) for females, 60,7 ± 9,5 ng/mL (41,2 – 80,2) for males; urea 39 ± 2,5 mg/dL (33,7 – 44,2) for females, and 30,7 ± 2,8 mg/dL (24,9 – 36,6) for males. Two kinds of immunoglobulins were analysed in this study. IgG level for female Antolian Mouflons is 58,8 ± 1,3 ng/ml (56 – 61,9), and 0,35 ± 0,008 μg/ml (0,33 – 0,37) for IgA. Results for rams are 52,4 ± 1 ng/ml (50,3 –54,5) for IgG and 0,30 ± 0,004 μg/ml (0,29 – 0,31) for IgA. Results for the blood minerals are as follows: Sodium 146,6 ± 0,9 mEq/L (144,6 – 148,7) for females, 147,7 ± 1,1 mEq/L (145,5 – 150) for males; potassium 4,9 ± 0,2 mEq/L (4,4 – 5,3) for females, 4,9 ± 0,2 mEq/L (4,5 – 5,4) for males; calcium 9,6 ± 0,1 mg/dL (9,3 – 9,9) for females, 9,7 ± 0,1 mg/dL (9,4 – 10) for males; phosphorus 4,6 ± 0,2 mg/dL (4,1 – 5) for females, 4,6 ± 0,2 mg/dL (4,1 – 5) for males; magnesium 3,0 ± 0,06 mg/dL (2,8 – 3,1) for females, 2,9 ± 0,06 mg/dL (2,8 – 3) for males; copper 159,2 ± 2,7 g/dL (153,6 – 164,8) for females, 160,9 ± 2,8 g/dL (155 – 166,8) for males; iron 120,5 ± 7,2 μg/dL (105,6 – 135,4) for females, 121,3 ± 8,5 μg/dL (103,7 – 138,8) for males; zinc 116,7 ± 3,2 mg/dL (110,1 – 123,3)for females, 108 ± 3,4 mg/dL (100,9 – 115,1) for males. There were some significant differences in values from females and males. Significant difference was seen for AST (p<0,05), LDH (p<0,05), ALP (p<0,01), cholesterol (p<0,001), ferritin (p<0,05), urea (p<0,05), zinc (p<0,05), IgA (p<0,001) and IgG (p<0,001). Reference values for parameters mattered for clinical biochemistry on Anatolian Mouflon were obtained in this study. In the future studies, blood samples might be analyzed and compared with the referans intervals and thus information on nutritional status, disease condition, and stress factors might be received. This can be helpful to monitor this endemic subspecies on population level.Item Koyun ve farelerde kist hidatik proteinlerinin karşılaştırmalı analizi ve antijenik proteinlerde glikoprotein varlığının değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2007) Ünübol Aybak, Serap; Uysal, HamdiHidatik kist hastalıgı, Echinococcus cinsine baglı türler tarafından olusturulan, insan ve hayvan saglıgına verdigi önemli zararların yanı sıra sebep oldugu ekonomik kayıplar nedeniyle de güncelligini ve önemini koruyan paraziter bir zoonotik hastalıktır. Bu çalısmada koyun ve farelerde kist hidatik proteinlerinin, antijenik proteinler ve antijenik glikoproteinler yönünden karsılastırılması amaçlanmıstır. Bu amaçla 20'ser adet enfekte ve 10'ar adet saglıklı koyun ve fare kullanıldı. Hidatidosisli koyunlardan ve deneysel enfekte farelerden elde edilen kist sıvısı, kist membranı ve protoskolekslere ait proteinler SDS-PAGE yöntemi ile ayırt edildi. Ayırt edilen proteinlerden hangilerinin hastalıga spesifik antijenler içerdigi (hastalık pozitif serumlar kullanılarak) immunblotting teknigi ile belirlendi. Koyun kist sıvısı, membran ve protoskolekslerde 116 kDa ile 26 kDa arasında, fare kist sıvısı ve membranlarında 106 ile 30 kDa arasında degisik sayılarda antijenik bantlar tespit edildi. Koyun kist sıvısı ile fare kist sıvısı arasındaki ortak antijenik bantların 40 ve 26 kDa, koyun kist mebranı ile fare kist mebranı arasındaki ortak antijenik bantların 48 ve 40 kDa oldugu belirlendi. Belirlenen antijenik proteinlerden, glikoprotein yapı-sında olanlar ve bunların hangi sekerleri bulundurdukları ``Dig-Glycan Detection ve Dig-Glycan Differentiation kitleri'' ile belirlenmistir. Koyunlarda her üç kist materyalinde de (kist sıvısı, kist membranı, protoskoleks) 116, 68, 48 kDa'luk proteinlerin, farelerde her iki kist materyalinde de (kist sıvısı, kist membranı) 106, 48 ve 40 kDa'luk proteinlerin ortak glikoproteinler oldugu tespit edilmistir. Bu glikoproteinlerin mannoz, galaktoz, Nasetil galaktozamin, sialik asit gibi sekerlerden bir yada bir kaçını içerdikleri belirlenmistir. Koyun ve farelerin kist sıvısı ve kist membranı açısından yapılan genel karsılastırmasında ortak bantların, molekül büyüklügü, glikoprotein varlıgı ve seker yapıları yönünden benzerlikler ve farklılıklar gösterdigi görülmüstür.AbstractHydatid cyst disease (Hydatidosis) is a parasitic disease which is formed by Echinococcus genus belonging species and it is important and gives serious harms on human and animal health as well as its economic losses. The aim of this study is to compare the hydatid cyst proteins of mice and sheep in terms of antigenic proteins and antigenic glycoproteins. For this reason 20 each infected sheep and mice and 10 each healthy sheep and mice were used. Cyst fluid, cyst membrane and proteins from protoscolex which were derived from hydatidosis infected sheeps and experimentaly infected mice were separated by SDS-PAGE. Antigenic proteins were determined by immunblotting technique. Moleculer weights of antigenic proteins from cyst fluid, cyst membrane and protoscolex of sheep were determined in size between 116 kDa and 26 kDa by SDSPAGE. In mice cyst fluid and cyst membrane, molecular weights of antigenic proteins were found between 106 kDa and 30kDa. Common antigenic bands of hydatid fluid from sheep and mice were found to be 40 and 26 kDa. Common antigenic bands of hydatid membrane from sheep and mice found to be 48 and 40 kDa. Sugars of antigenic proteins in glycoprotein structure were determined by Dig-Glycan detection and Dig-Glycan differentiation kits. Glycan Analysis of samples showed that 116, 68 and 48 kDa proteins in each three cyst material (cyst fluid, cyst membrane and protoscolex) obtained from sheep were found to be common glycoproteins. In addition to this, 106 , 48 and 40 kDa proteins in each two cyst material (cyst fluid, cyst membrane) obtained from mice were also found to be common glycoproteins. It was determined that these glycoproteins include one or more sugar structures such as mannose, galactose, N-acetyl galactosamine and sialic acid. In the context of sheep and mice cyst fluid and cyst membrane comparison, it was determined that common proteins shows similarities and dissimilarities in molecular weight, glycoprotein and sugar structures in general.