Browsing by Author "Kurtdede, Arif"
Now showing 1 - 13 of 13
Results Per Page
Sort Options
Item Demodicosis in a Golden (Syrian) hamster (Mesocricetus auratus)(2009) Karaer, Zafer; Kurtdede, Arif; Ural, Kerem; Sarı, Barış; Cıngı, C. Çağrı; Karakurum, M. Çağrı; Haydardedeoğlu, A. EvrenA two year old male Golden (Syrian) hamster (Mesocricetus auratus) was presented with a history of alopecia on the dorso-lumbosacral area and on the back, lethargy, anorexia and severe pruritus. Microscopic examination of skin scraping revealed mites identified as Demodex criceti and Demodex aurati. Initial therapy included ivermectin and H-vitamin, neverthless the present case was dead four days after admission. To the present authors’ knowledge this is the first reported case describing the mix demodectic infestation by Demodex criceti and Demodex aurati, in Syrian hamster in Turkey. Bu olgunun materyalini, dorso-lumbosakral bölge ve sırtta alopesi, letarji, anoreksi ve aşırı kaşıntı öyküsü olan 2 yaşlı erkek bir Golden (Syrian) hamster (Mesocricetus auratus) oluşturdu. Deri kazıntısının mikroskobik muayenesinde Demodex criceti ve Demodex aurati görüldü. İvermektin ve H-vitamini ile yapılan sağaltıma karşın hasta dört gün sonra öldü. Bu olgu sunumunda Türkiye’de ilk defa bir Suriye hamsterinde Demodex criceti ve Demodex aurati’nin oluşturduğu miks demodikozis tanımlanmıştır.Item Enteritisli köpeklerde metabolik asidozisin mikro CO2 sistemi ile ölçümü ve sağaltımı(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2003) Hanedan, Başak; Kurtdede, ArifEnteritisli Köpeklerde Metabolik Asidozisin Mikro CO2 Sistemi İle Ölçümü ve Sağaltımı Bu çalışmada farklı ırk ve cinsiyette 2-6 aylık 20 ishalli ve 10 sağlıklı olmak üzere toplam 30 köpek kullanıldı. İshalli köpeklerin hastalık dereceleri ve dehidrasyon durumu klinik muayene kriterlerine göre değerlendirildi. İshalli köpeklerden sağaltım öncesi (0. saat) ve sağaltım sonrası 24., 48. ve 72. saatlerde, sağlıklı köpeklerden ise bir kez vena sefalika aksesorius' dan alman venöz kan örneklerinden eritrosit, lökosit, hematokrit, ortalama eritrosit hacmi, hemoglobin ve trombosit; pH, PCO2 basmcı, PO2 ve B.E. ile plazma sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, bikarbonat, TCO2 ve anyon gap değerleri belirlendi. İshalli köpeklerin kan pH, B.E., HCO3 ve TCO2 değerlerine bakılarak metabolik asidozisin gelişimi değerlendirildi. Dehidrasyon yüzdesine göre saptanan sıvı elektrolit ihtiyacını karşılamak ve gelişen metabolik asidozisi düzeltmek için i.v. ringer laktat solüsyonu uygulandı. İshalli köpeklerde i.v. sıvı uygulamasının 3. saatinde gözlerde dolgunluk, mukozalarda nemlenme, perifer bölgelerde ısınma saptandı. İshalli 20 köpekten 3'ü sağaltım başlatılmasından sonraki 3. günde ölürken, diğer 17 köpekten dördü üç günlük, biri iki günlük, 12' si dört günlük sağaltım uygulaması sonunda taburcu edildiler. Sonuç olarak ishalli köpeklerde metabolik asidozisin pratik bir yöntem olan mikro CO2 sistemi ile belMenmesinin güvenilir olduğu saptandı. İshalli köpeklerde laktatlı ringer solüsyonunun metabolik asidozisin düzeltilmesi ve dehidrasyon bulgularının giderilmesinde yararlı olduğu belirlendi. Laktatlı ringer solüsyonunun i.v. uygulanması esnasmda hiperhidrasyondan kaçınmak için rehidrasyon bulgularının ilenmesinin gerektiği saptandı. Laktatlı ringer solüsyonu içindeki potasyum miktarının gelişen Mpokalerninin önlenmesinde yeterli olmadığı kanısına varıldı.AbstractMeasurement of Metabolic Acidosis by Micro CO2 System and Therapy in Dogs with Enteritis In this study, ten healthy dogs at the age of three months old and twenty with diarrhea at the age of 2-6 months old, totally thirty dogs, from various breed and sex were used. The. severity of the disease and dehydration status in diarrhoeic dogs were evaluated according to the clinic examination criteria. Erytrocyte, leukocyte, haematocrite, mean corpuscular volume, haemoglobine and thrombocyte values; pH, PCO2, and B.E. values and plasma Na+, K+, CI", Ca**, HCO_3 and venous blood TCO2 concentrations and anion gap values were determined in venous blood samples taken from vena cephalica before therapy (0. hour) and at the 24th., 48 ft. and 72 th. hours after therapy in dogs with diarrhea and once in healthy dogs The occurrence of metabolic acidosis in dogs with diarrhea were evaluated considering blood pH, B.E., HCO_3 concentrations and TCO2 values. Intravenous Ringer lactate solution was administered in order to meet the fluid demand and correct the metabolic acidosis occurred as a dehydration status. In dogs with diarrhea, following three hours of i.v. fluid administration stuffing in eyes, moisturing in mucosal, and warming in peripherally areas were detected. While three out of twenty dogs with diarrhea were died following 3th day post treatment, other, four out of seventeen within three days, one within two days, twelve within four days therapy were discharged. As a result, micro CO2 system which is a practical method, was detected reliably in determining the metabolic acidosis in dogs with diarrhea. Lactated Ringer's solution has been detected to be of beneficial in correcting metabolic acidosis and mamtaining dehydration in dogs with diarrhea. It was determined that rehydration signs should be observed to avoid hyperhydration during lactated ringer solutions infusion in patients. Thus, the concentration of potassium in Ringer lactate solution was detected incapable of preventing hypopotassemia occurrence.Item Enteritisli köpeklerde metabolik asidozisin mikro CO2 sistemi ile ölçümü ve sağaltımı(2006) Hanedan, Başak; Kurtdede, ArifBu çalışmada farklı ırk ve cinsiyette 2-6 aylık 20 ishalli ve 10 sağlıklı olmak üzere toplam 30 köpek kullanıldı. İshalli köpeklerde hastalığın şiddetinin sınıflandırılması ve dehidrasyon durumu klinik muayene kriterlerine göre belirlendi. Sağlıklı köpeklerden bir kez, ishalli köpeklerden ise sağaltım öncesi (0. saat) ve sağaltım sonrası 24., 48. ve 72. saatlerde alınan venöz kan örneklerinden kan gazı analizörü kullanılarak pH, PCO2, PO2, BE ve HCO3; Harleco cihazı kullanılarak TCO2 değerleri belirlendi. İshallilerde metabolik asit-baz durumundaki değişiklikler değerlendirildi. Sıvı elektrolit gereksinimini karşılamak ve metabolik asidozisi düzeltmek için laktatlı Ringer solüsyonu iv (intravenöz) uygulandı. Sonuç olarak ishalli köpeklerde TCO2 değerinin belirlenmesinde mikro CO2 sisteminin pratik ve güvenilir bir yöntem olduğu ve laktatlı Ringer solüsyonunun metabolik asidozisin düzeltilmesi ile dehidrasyonun giderilmesinde kullanılabileceği kanısına varıldı. In this study, ten healthy dogs and twenty with diarrhea at the age of 2-6 months old, totally thirty dogs, from various breeds and sexes were used. The severity of the disease classification and dehydration status in diarrheic dogs were evaluated according to the clinical examination criterias. PH, PCO2, PO2, BE and HCO3 values using blood gase analyzer and TCO2 values using Harleco analyzer were determined in venous blood samples taken before therapy (0. hour) and at the 24th, 48 th and 72 th hours after therapy in dogs with diarrhea and once in healthy dogs. Changing in acid-base status in dogs with diarrhea were evaluated. Intravenous Ringer’s lactated solution was administered in order to meet the fluid demand and correct the metabolic acidosis. As a result, it was found that micro CO2 system was a practical and reliabl method for determination of TCO2 and Ringer’s lactated solution was able to use for correction of metabolic acidosis and dehydration in dogs with diarrhea.Item Hemobartonellozisli kedilerde klinik, hematolojik bulgular, FIV/FeLV infeksiyonları ile ilişkisi, sağaltımda enrofloksasin uygulamaları(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2006) Ural, Kerem; Kurtdede, Arif; Veteriner Hekimliği49SUMMARYClinical, Haematological Signs, Association with FIV/FeLV Infections in Cats withHaemobartonellosis and Enrofloxacin Application in TherapyThe material of the present study constituted 12 out of 39 cats, referred to the University of Ankara,Faculty of Veterinary, Department of Internal Medicine, with Haemobartonella felis diagnosed on bloodsmears in which have at least one of the clinical sings related to probable haemobartonellosis such as fleainfestation, elavated body temperature, absscess formation related to fighting, continual outdoor roaming,anaemia, icterus, bronchitis and lmyphadeopathy. Diagnosis was confirmed by PCR in those 12 cats. Thepresent cats were aged between 1-10 years, 2 Persian, 3 Ankara and 8 cross breeds, of 4 female and 8male.Clinical examination was performed in cats constituting the survey and before (day 0) and aftertherapy (day 60) blood was withdrawn from vein cephalica antebrachii for 2 times for haematologicalexamination, PCR assays and biochemical examinations and blood smear was performed from fresh bloodon the patient.Primers were used targetting the 16S rRNA gene, producing a 170 base pair product fromMycoplasma haemofelis and 193 base pair product from Candidatus Mycoplasma haemominutum with 5?-ACG AAA GTC TGA TGG AGC AAT A-3? forward primer and 5?- ACG CCC AAT AAA TCC GRATAA T-3? reverse primers.In 9 of cats elavated body temperature, flea infestation in 9, tick infestation in 1, anorexia in 8,pale mucosae in 8, tachypnea in 6, dispnoea in 5, tachycardia in 4, dehydration in 4, respiratory distress in4, icterus in 3 and splenomegali in 3 cats were detected.Decreased haemoglobin in 12, decreased erythrocyte in 7, decreased hematocrite in 7 cats,increased AST and ALT in 7, bilirubin in 5 and urea in 4 cats, leucocytosis in 3 and leucopenia in 1 catwere detected.Haemobartonella sp. was diagnosed in all of the cats within the cytological examination of bloodsmears. The presence of Candidatus Mycoplasma haemominutum was detected by PCR.In 4 cats out of 12 with a diagnosis of haemobartonellosis FIV antibodies were detected.Blood smear examination, PCR assay and haematological examination results obtained on day 60following therapy with enrofloxacin at a dosage of 5 mg/kg subcutaneously for 10 days suggested theefficacy of the antibiotic for the clearence of organism from the erythrocyte.As a result in cats with suspected hemobartonellosis on the basis of history and clinicalexamination, the causitive agent can be observed on cytological examination of blood smears, definitivediagnose and strain detection can be done by use of PCR assay, FIV can be detected as an co-infection inill cats and enrofloxacin was suggested to be effective at therapy.Key Words: 1-Cat 2- Haemobartonellosis 3-FIV 4-FeLV infection 5-EnrofloxacinItem Bir köpekte aplastik anemiKurtdede, ArifItem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde köpeklerde Visseral Leishmaniasis'in klinik ve serolojik olarak araştırılması(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2008) Çanakcı, Tayfun; Kurtdede, ArifBu çalışmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki köpeklerde Visseral Leishmaniasis, klinik ve serolojik olarak araştırıldı.KKTC'nin Lefkoşa (n=80), İskele (n=58), Magosa (n= 60), Güzelyurt (n=30) ve Girne (n=53) yörelerini temsil edecek yeterli sayıda köpekten kan alındı. Yörelerin ve köpeklerin seçimi leishmaniasis varlığı düşünülmeksizin rastgele gerçekleştirildi.Kan serum örneklerinin İFAT'la muayenesinde, Lefkoşa yöresinde seropozitif köpeğe rastlanmadı. Girne yöresinde 7 (% 13,2), Gazi Magosa yöresinde 1 (% 1,7), İskele yöresinde 1 (% 1,7) ve Güzelyurt yöresinde 1 (% 3,3) köpek seropozitif olarak belirlendi. KKTC genelinde 10 (% 3,6) köpek seropozitif olarak saptandı.Seropozitif köpeklerden, kan alındığı tarihlerde 4'ünde hasta sahibi şikayeti veya KVL ile ilişkili fiziksel muayene bulguları saptanırken, diğer 6 seropozitif köpekte herhangi bir şikayet veya fiziksel bulgu yoktu. Seropozitif köpekler 2 ay sonra tekrar ziyaret edildiklerinde, 5'inde hasta sahiplerinin herhangi bir şikayeti bulunmamaktaydı. 5 köpekte ise çeşitli deri bozuklukları, iştahsızlık ve zayıflama şikayetlerin olduğu saptandı.Seropozitif köpeklerin tamamında KVL bulgularından bir veya daha fazlasına rastlandı. Saptanan bulgular generalize lenfadenopati (n=8), deri lezyonları (n=7), mokozalarda solgunluk ve kaşeksi (n=5), konjuktivitis (n=4) ve onkogripozis'di (n=3).KKTC'de 5 yöreden alınan kan örneklerinde seropozitifliğin en yoğun olduğu Girne'de hastalığın oluşumunda yörede kırsal ve kentsel yaşamın beraber olması, bölgenin coğrafik koşullarına bağlı olarak vektörlerin rezervuar köpeklere yakın olabileceği, bununla birlikte bu bölgelerde yapılan insektisit uygulamalarının vektör kontrolünde yetersiz kaldığı düşünülmektedir.Lefkoşa bölgesinin şehirsel yapısı, köpek populasyonun büyük bir kısmının kent içerisinde varolması, insektisit uygulamalarının diğer bölgelere kıyasla daha düzenli olması, bölgenin büyük bir kısmının ovalardan oluşması gibi coğrafik ve jeolojik yapısı bu bölgede KVL enfeksiyonuna rastlanmamasıyla ilişkili görülmektedir. AbstractCanine visceral leishmaniasis was researched clinicaly and serologicaly in Turkish Republic of Northern Cyprus in this study.Enough number of dog blood samples were collected from the regions of Lefkosia (n=80), İskele (n=58), Famagusta (n=60), Morphou (n=30) and Kyrenia (n=52) in TRNC. The regions and the dogs were selected randomly without thinking the existence of leishmaniasis.At the examination of dog blood samples with IFAT, no seropositive dogs were found in Lefkosia region. 7 (%13,6) dogs in Kyrenia region, 1(%1,7) dog in Famagusta region, 1(%1,7) dog in İskele region and 1(%3,3) dog in Morphou region was found to be seropositive. 10 dogs were were determined to be seropositive in TRNC, generaly.When collecting the blood samples, 4 of the seropositive dog owners had complaints and clinical findings related to canine visceral leishmaniasis, while the the other 6 dog owners had no complaints or clinical findings. When the seropositive dogs were revisited 2 months later, 5 of the dog owners did not have any complaints. Skin problems, lethargy and weigth loss were the main complaints determined, of the other 5 dog owners.All seropositive dogs had one or more clinical manifestations at the re-examination. Generalized lenfadenomegaly, skin lession, pale mocous membranes and weight loss, conjunctivitis and onychogryposis were the the clinical signs deteremined.The urban and rural life style being together, the regions geographical circumstances making the dogs closer to the vectors and the administration technics of the insecticidal spraying not being sufficient are thougth to be the reasons of the infection, which is seen in Kyrenia, Famagusta, İskele and Morphou.Urban life style of Lefkosia, high number of dogs living in the urban areas, insecticidal drug administration being more programed, the regions geographical and geological structure are thougth to be releated with the infection not being determined in the region.Item Mitral regürgitasyonlu köpeklerde lisinorpil'in kardiyak hemodinami, renal rezistif indeks ve renal pulzatilite indeks'e etkisi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2014) Alıhosseını, Hadi; Kurtdede, Arif; İç HastalıklarıBu çalışmada mitral regürgitasyon tanısı konulan köpeklerde kardiyovasküler hemodinamik parametreler ile renal rezistif indeks ve renal pulzatilite indeks ölçümleri yapıldı. Lisinopril'in bu değerlere etkisi araştırıldı. Çalışmada 7-18 yıl yaşta, değişik ırktan ve her iki cinsiyetten 30 köpek kullanıldı. ''MR şüpheli olgu'' tanımlanmasında öksürük, egzersiz intolerans ve sistolik üfürüm bulgularından birinin veya bir kaçının birarada görülmesi yeterli sayıldı. Şüpheli MR tanısı, radyografik, EKG ve ekokardiyografik muayeneler ile desteklendi. Doppler ekokardiyografik muayenede ''mitral regürgitant akımın'' görülmesinin kesin tanıda önemli bir kriter olduğu kanısına varıldı. Boon (2011) tarafından tarif edilen ''Doppler ekokardiyografide regürgitant akımın değerlendirilmesi'' yöntemi ile ''Uluslararası Küçük Hayvan Kalp Sağlığı Konseyi'' kriterleri dikkate alınarak bu çalışmadaki 30 köpek 10'arlı üç gruba (grup 1, 2 ve 3) ayrıldı. MR tanısı konulan hastalarda 2D ekokardiyografik muayenede mitral kapak ile sol atriyum ve ventrikülün morfolojik değerlendirmesi yapıldı. Hemodinamik değerlendirme için sol ventrikülün 2D ekokardiygrafik muayenede elde edilen EDV, ESV, SV, SVI, CO ve CI parametreler kullanıldı. Çalışmanın 0. gününde belirlenen bu parametrelerin tanımlayıcı istatistikleri değerlendirildiğinde her üç grup köpekten elde edilen sonuçlar arasında anlamlı farklılıklar kaydedildi. Çalışmanın 28. gününde lisinopril sağaltımı sonrası elde edilen değerlerin çalışmanın 0. günündeki değerlere göre yapılan karşılaştırmasında birinci grup köpeklerde EDV ve ESV değerlerinde düşüş, SV, SVI, CO ve CI değerlerinde ise artış belirlenirken, ikinci grup köpeklerde EDV ve ESV değerlerinde düşüş, SV ve SVI değerlerinde artış saptandı (p<0.05). Çalışmadaki üçüncü grup köpeklerde ise söz konusu değerler üzerinde lisinopril'in etkisi istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Lisinopril uygulanan MR'li köpeklerde saptanan kardiyohemodinamik değerlerde çalışmanın 28. gününde, 0. gününe göre önemli düzelmeler dikkate alıdığında; lisinoprilin birinci gruptaki köpekler için çok yararlı (sekiz parametreden altısında düzleme), ikinci gruptaki köpekler için yararlı olurken (sekiz parametreden dört düzleme), üçüncü gruptaki köpeklerde lisinopri'in yararlı olmadığı (sekiz parametreden hiç birinde düzleme yok) sonucuna varıldı. MR'li köpeklerde lisinopril'in RI ve PI değerlerine etkisinin yorumlanabilmesi için çalışmanın 0. ve 28. günlerinde ölçülen değerlerin tanımlayıcı istatistik sonuçlarına bakılarak birinci ve ikinci gruplardaki köpeklerde lisinopril'in RI ve PI değerlerine olumlu etkisinin olduğu (her iki parametre de düşme), üçüncü gruptaki köpeklerde ise lisinopril'in RI ve PI değerlerine olumlu etkisinin olmadığı (iki parametrede de değişiklik yok) saptandı (p<0.05).Item Parvovirus enfeksiyonlu köpeklerde yaşama şansını etkileyen parametrelerin araştırılması(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Baştan, İdil; Kurtdede, ArifBu çalışmada; sağaltım uygulanan parvoviral enfeksiyonlu köpeklerde yaşama şansını etkileyen parametrelerin araştırılması amaçlandı. Araştırmada yaşları 4-16 hafta arasında değişen kan ve dışkı muayenesinde CPV-2 enfeksiyonu pozitif bulunan 39 hasta köpek ile aşı yaptırmak amacıyla getirilen, aynı yaş aralığındaki 20 sağlıklı köpek kullanıldı. Hasta köpeklerin sahiplerinden anamnez alındı ve köpeklerin fiziksel muayeneleri yapıldı, hematolojik ve biyokimyasal muayeneler için kan örnekleri alındı. Fiziksel muayene ve kan örnekleri alımı 24 saat arayla tekrarlandı. Anamnez bilgileri ve fiziksel muayene bulguları normal olan 4-16 hafta yaşlı 20 sağlıklı köpekten hematolojik ve biyokimyasal muayeneler için bir kez kan alındı. Hasta köpeklere sağaltım amacıyla Ampisid®, Metmapid®, Laktatlı Ringer®, % 5'lik Dekstroz®, Climax® ve Vit Ce® uygulandı. Hasta ve sağlıklı hayvanlarda lökosit (WBC), lenfosit (LYM), monosit (MONO), granulosit (GRA), eritrosit (RBC), hemoglobin (HGB), hemotakrit (HCT), trombosit (PLT) , retikulosit dağılım genişliği (RDW), ortalama eritrosit hacmi (MCV), ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu (MCHC), ölçümleri otomatik kan sayım cihazı (Abaküs) ile yapıldı. Albumin, kolesterol, alkalen fosfataz (ALP), aspartat transamilaz (AST), glikoz, üre, kreatin, kardiyak troponin-I (cTnI), kreatin kinaz-miyokardiyal Band (CK-MB), laktat dehidrogenaz (LDH), ve tümör nekroz faktör alfa (TNF-?) kendilerine özgü hazır kitler kullanılarak spektrofotometrik yöntemle ölçüldü. Kliniğe getirildikleri gün hasta olup daha sonra ölen köpeklerdeki ilk günki hematolojik ve biyokimyasal parametreler sağlıklılardakilerle karşılaştırıldığında; lökosit, lenfosit, monosit değerlerinin düşük (p<0.05), eritrosit ve hematokrit değerlerinin yüksek (p<0.05) üre, kreatinin ve trigliserit değerlerinin yüksek (p<0.05), albumin, glikoz, HDL değerlerinin düşük (p<0.05) olduğu saptandı. Kliniğe getirildikleri gün hasta olup daha sonra iyileşen köpeklerdeki hematolojik ve biyokimyasal parametreler sağlıklılardakilerle karşılaştırıldığında; lökosit, lenfosit, monosit değerlerinin düşük (p<0.05), eritrosit ve hematokrit değerlerinin yüksek (p<0.05) üre, kreatinin ve trigliserit değerlerinin yüksek (p<0.05), albumin, glikoz, HDL değerlerinin düşük (p<0.05) olduğu saptandı. Sonuç olarak ölen veya yaşayan parvovirus enfeksiyonlu köpeklerde kan serumu üre, kreatinin, glikoz, trigliserit, Tnf-?, cTn-I konsantrasyonlarının ve lökosit, lenfosit, monosit, granülosit sayılarının 24 saat arayla izlenmesinin hasta köpeklerin yaşama şansı hakkında bilgi verebileceği kanısına varıldı. AbstractIn this study was to aimed investigation of parametres influencing survival artes in infected puppies with canine parvovirus. In this trial, as a material totally 39 puppies 4-16 weeks ages, various gender and breeds, CPV positive at feces and blood examination and healthy 20 puppies brougth to the clinics for routine vaccination protocols were used. Firstly, owners of infected puppies were taken anamnesis and phsical examination of puppies were done and blood samples were taken for haematological and biochemical examination. Phsical examination and sampling of blood were repeated interval 24 hours. Twenty healthy puppies 4-16 weeks ages were taken blood saples for haematological and biochemical examination once. Ampisid®, Metpamid®, Lactate Ringer®, 5% Dekstrose®, Climax® and Vit Ce® were applied for treatment in infected puppies. Number of white blood cell (WBC), lymphocyte (LYM), monocyte (MONO), granulocyte (GRA), red blood cell (RBC), haemoglobin (HGB), haemotocrit (HCT), platelet (PLT), reticulocyte, red blood cell distrubition width, average red blood cell volume, average blood cell haemoglobin concentration (MCHC) in infected and healthy puppies were assayed by otomatic blood counting system and albumin, cholesterol, alkalen phosphatase (ALP), aspartate transamylase (AST), glucose, urea, creatine, cardiac troponin-I (cTn-I), creatine kinase-myocardial band (CK-MB), lactate dehydragenase (LDH) and tumor necrose factor alpha (TNF- ?) were evaluated by using spesific kits according to spectrophotometric methods. First day, If haemotological and biochemical parametres were compared in infected brought the clinic and after dead puppies with healthy, WBC, lymphocyte, monocyte were lower (p<0.05), RBC and haemotocrit were higher (p<0.05), urea, creatine and triglyserid were higher (p<0.05), albumin, glucose ve high density lipoprotein concentration were lower (p<0.05). First day, If haemotological and biochemical parametres were compared in infected brought the clinic and after survived puppies with healthy, WBC, lymphocyte and monocyte numbers were lower (p<0.05), RBC and haemotocrit were higher (p<0.05), urea, creatine and triglyserid were higher (p<0.05), albumin, glucose ve high density lipoprotein concentarion were lower (p<0.05). As a result We think that ıf the blood urea, glucose, triglyrerid, TNF- ?, cTn-I concentration and WBC, lymphocyte, monocyte and granulocyte number are followed intervals 24 hours in dead and survivors puppies with infected parvovirus, valuable information can be obtained about survival rate.Item Pilorus stenozu oluşturulan köpeklerde klinik, biyokimyasal, ultrasonografik ve radyolojik bulgular(2006) Yağcı, Buğrahan B.; Kurtdede, ArifBu çalışmada yaşları 2-5 arasında değişen farklı ırklardan 10 erkek köpek kullanıldı. Köpeklerde eksternal kompresyon uygulanarak pilorus stenozu oluşturulmadan önce (PSOÖ) ve oluşturulduktan sonraki (PSOS) 1., 3., 5. ve 7. günler ile pilorus stenozu düzeltildikten sonraki (PSDS) 7. günde klinik, hematolojik, plazma biyokimyasal ve venöz kan gazları değerleri belirlendi. Ayrıca PSOÖ ve PSOS radyografik ve ultrasonografik incelemeler birer kez yapıldı. Olgularda çoğunlukla projektil karakterde kusma, dehidrasyon, depresyon ve koma belirlendi. PSOS 7 günlük süreçte venöz kan pH’ı, pCO2 , BE, plazma bikarbonat, Htc ve RBC değerlerinde artış (p<0.001), plazma potasyum ve klor değerleri ve idrar pH’ında düşüş (p<0.001) belirlendi. Bu değerler PSDS 7. günde deneme öncesi değerlere yakın bulundu. Sonuç olarak pilorus stenozu oluşturulan olgularda özellikle projektil tarzda olmak üzere kusma ve dehidrasyon; PSOS 1. günden itibaren hipokloremik metabolik alkalozis, hipokalemi ile paradoksik asidürinin oluştuğu, pilorus stenozunda indirekt radyografik ve ultrasonografik muayene bulgularının tanı konulmasında yararlı olduğu kanısına varıldı. In the present study, 10 male dogs from various breeds, at the age of 2-5 years old dogs were included. Clinical, haematological, plasma biochemical and venous blood gas values were detected within the days before pyloric stenosis, that was narrowed by external compression within umblical cotton tape, was induced, at 1th, 3th,5th and 7th days after stenosis was induced and after 7th day when pyloric stenosis was recovered. After pyloric stenosis and recovery from pyloric stenosis radiographical and ultrasonographical examinations were evaluated. Commonly projectile vomiting, dehydration, depression and coma was detected as clinical signs. As laboratory signs, after pyloric stenosis was induced, increase in venous blood pH, pCO2, BE, plasma bicarbonate, Htc and RBC values (p<0.001), decrease in plasma potassium and chloride levels and urine pH values (p<0.001) were detected till 7 days duration starting from the 1st day. The latter values 7 days after pyloric stenosis were detected to be close to the values before trial period. As a result, it was concluded that the most important signs in pyloric stenosis induced cases were vomiting especially in projectile way, and dehydration, hypochloremic metabolic alkalosis, hypokalemia and paradoxical aciduria and indirect radiographical and ultrasonographical signs could be useful at diagnosis.Item Subklinik ketozisli süt ineklerinde böbrek, karaciğer fonksiyonları ile oksidatif stres durumunun fonksiyonel biyobelirteçler ile değerlendirilmesi(Ankara : Ankara Üniversitesi : Veteriner Fakültesi, 2021) Kurtdede, Arif; Veteriner FakültesiItem Yüksek çevre sıcaklığında barındırılan tavşanlarda bazı hematolojik ve biyokimyasal parametrelerde değişiklikler(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Tüfenk, Devrim Şebnem; Kurtdede, Arif; VeterinerThe aim of this study is to investigate changes of some physiological, hematological and biochemical parameters in rabbits exposed to 29-30ºC ambient temperature for 72 hours.Twelve, male, healthy, 2,5-3 months aged New Zealand White Rabbits had 2,21 ± 0,47 kg weights on an average were constitued as material of study. The rabbits? adaptation were provided by keeping them at special rabbit rooms, with hepa filter tipped ventilating, which its temperature is 15-21ºC, relative humidity is 40-50 % and photoperiod is characterized by 16 hours light/8 hours dark. In this stage, the rabbits were kept in 40x50x64 cm sized cage. Commercial pellet food and water were given ad-libitum to animals.Blood samples were taken from twelve rabbits used in investigation for hematological and biochemical parameters before research. Six ones of 12 rabbits that had been taken blood samples from before research were taken to room which its temperature had been elevated to 29-30ºC, while the other 6 rabbits were being kept at room at 21ºC and they were kept in these conditions for 3 days. Before study and after adjustment of room temperatures, on days 1, 2 and 3, each rabbits? respiration rate, body temperature and live weight were measured. During 3 days, rabbits? behaviours were watched for and changes were noted. Consumed food and water amounts were determined by using digital scale and noted.On third day of research, procedure of taking blood was repeated.The blood samples which had been taken were arrived at laboratory in an hour and values of hemoglobin, hematocrit, erytrocyte, leukocyte, neutrophil, basophil, eosinophil, lymphocyte, monocyte, MCH, MCHC, MCV, thrombocyte; total protein, albumin, cholesterol, trigliseride, BUN, creatinine, glucose, AST, ALT, Na, K, Cl, Ca, P, fT3 and fT4 were determined.At the end of study, when the datas had been obtained from rabbits exposed to 29-30ºC ambient temperature for 72 hours compared to controlled group, that the rabbits located in high ambient temperature had gained less weight, had consumed less food, for all that they had consumed more water (p<0.05) were determined.An important difference wasn?t determined between values of groups and in groups in point of the respiration rates and the rectal body temperatures which noted day by day during 3 days in both groups. It was defined that the rabbits exposed to 29-30ºC ambient temperature had have less interest to environment, had been depressed and it had been easy to capture them.In rabbits exposed to 29-30ºC ambient temperature, it was determined that mean hematocrit value determined after research had decreased compared to the value determined before research. However, in values of hemoglobin, erytrocyte, leukocyte, neutrophil, basophil, eosinophil, lymphocyte, monocyte, MCH, MCHC, MCV and thrombocyte had not an important difference in both groups before and after research and between two groups (p<0.05).It was determined that serum albumin value, which had been determined before research, had decreased (p<0.05); total cholesterol and trigliseride values had increased after research in rabbits exposed to 29-30ºC ambient temperature. It was seen that the values of total protein, BUN, creatinine, glucose, AST, ALT, Na, K, Cl, Ca and P had have not a difference statistically between values of groups and in groups.Even if a significative difference between fT3 and fT4 values of two groups were not statistically determined, it was set forth that the values of fT3 and fT4 determined after research had decreased when compared to values determined before research in rabbits exposed to 29-30ºC ambient temperature.As a result, in this study, in rabbits exposed to 29-30ºC ambient temperature for 72 hours there were some changes on physiological (live weight, water and food intake), behavioral (depression), hematological (hematocrit value), biochemical (albumin, total cholesterol, trigliseride) and hormonal (fT3 and fT4) parameters, while hemoglobin, erytrocyte, leukocyte, neutrophil, basophil, eosinophil, lymphocyte; monocyte, MCH, MCHC, MCV, thrombocyte, total protein, BUN, creatinine, glucose, AST, ALT, Na, K, Cl, Ca and P were not affected by these conditions.Key Words: hematological and biochemical parameters, rabbit, 29-30ºC ambient temperature