Bir ulusun kimliğini oluşturan ve yaşatan unsurlar olarak
o ulusun kültür, bilim ve sanat anlayışını yansıtan yazılı kaynaklar en başta
gelir. Ülkemiz çok eskilere dayanan bir geçmişe sahiptir. Tarih boyunca çok
çeşitli kültür ve sanat eserleri oluşturulmuş;
bir çoğu da günümüze kadar varlığını sürdürebilmiştir. Bu eserlerden
kimileri mimari eserler gibi yerleşik, sabit özellikler arzederken, kimisi de
el yazması eserler gibi taşınabilir nitelik göstermektedirler. Ülkemizdeki el
yazması eserler Türkçe, Arapça, Farsça ve nadir olarak da diğer dillerde
yazılmıştır. Bugün kesin sayısını bile bilemediğimiz yazma ve nadir eserlerimiz taşınalabilir kültür varlıklarımızın başında
gelir. Türkiye toprakları içinde bulunan
kültür merkezi durumundaki şehirlerde kurulmuş kütüphanelerde çok sayıda
yazma eser bulunmaktadır.
Geçmişten bugüne kalan bu yazma eserlerden tam anlamıyla
yararlanabilmek, ancak bu eserlerin bibliyografik nitelemelerinin yapılarak
kataloglarının yayımlanması ile mümkündür. Türkiye’de el yazması eserlerin
bibliyografik denetimi ile ilgili
çalışmalara geçmeden önce bu
eserlerin özellikleri ve kültür tarihimizdeki yerine kısaca değinmek istiyorum
Ülkemizdeki yazma eserler hem nicelik hem de nitelik
açısından küçümsenemeyecek bir değer arzederler. El yazmaları içerikleri
dışında cilt, tezhip, minyatür ve hat sanatı bakımlarından da sanat
tarihçilerimizi yakından ilgilendirmesi gereken bir estetik değerler manzumesi
halinde araştırmacıların ilgisini beklemektedirler.
Türkiye Kütüphanelerindeki yazma eserler sadece Türk
dünyasını değil, bütün İslâm ülkelerini, Balkan ülkelerini, batılı
şarkiyatçıları ve bunların bilim, kültür ve edebiyat araştırmacılarını yakından
ilgilendiren birer hazine niteliğindedirler.
Coğrafi açıdan
bu derece geniş ilgi dışında bunların yazıldıkları diller ve edebiyatları,
islam öncesi ve islami devirler Doğu Akdeniz kültür ve uygarlığı, doğu
hıristiyanlığı, Mezopotamya ve Mısır ilim ve kültür mirası ile geniş bir
uygarlığın önemli kaynaklarıdır (Duman, 1999-273).
Bu denli geniş bir kültür ve coğrafi alanı ilgilendiren
Türk yazmalarının bibliyografik kontrollerinin yapılarak yararlanmaya sunulması
da bir o kadar önem taşımaktadır. Bu bildiri kapsamında yazmaların korunması,
onarılması ile yazmaların bulunduğu mekanlar yani yazma kütüphaneleri üzerinde
durulmayacaktır.
Türkiye kütüphanelerinde bulunan yazmaların kesin sayısı bile
bugün bilinememektedir. Çeşitli araştırıcılar ülkemizde bulunan yazmaları
300.000 cilt ve 600.000 eser olarak nitelendirmektedirler (Bayoğlu,1999; Kut,1999;
Cunbur,1970; Soydal,1999). Hem
fiziksel hem de içerdikleri bilgiler açısından geçmişin hazinesi, geleceğimizin
teminatı olarak nitelendirilen yazma eserlerimizin kesin sayısının bilinmemesi,
bu eserlerin bibliyografik nitelemelerinin tamamlanamamış olmasından
kaynaklanmaktadır. Bu yazmalardan
yaklaşık 220.000 cildi Kültür Bakanlığına bağlı kütüphane ve müzelerde
bulunmaktadır. Bunların kabaca kayıtları da mevcuttur. Ancak şahıs ellerinde bulunan ve diğer araştırma merkezlerinde bulunanların
bibliyografik içerikleri hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır.
Yazma eserlerin kataloglama ve sınıflaması ile ilgili
çalışmalar XIX.yüzyılın ikinci yarısında üzerinde önemle durulan sorunların
başında gelmektedir. Münif Paşa tarafından hazırlanan kütüphaneler nizamnamesi
yazmalar için fihrist (defter) oluşturulması yönünde hükümler içermektedir. Bu fihristlerin
eksikliği Ahmet Zeki Paşa, Ali Fethi ve Muhtar beylerin yazdıkları raporlarda
da ele alınmıştır: 1927’de yazmalar için baţlatılan tasnif faaliyetleri 6
ay sürebilmiş ve bundan 8 yıl sonra ünlü şarkiyatçı Prof.Dr.Helmut Ritter’in
başkanlığında ikinci tasnif heyeti çalışmalara başlayabilmiştir. Bu komisyonun
çalışmaları sonucunda İstanbul kütüphanelerinde yer alan kimi yazma
koleksiyonlarının katalogları yayımlamıştır (Cunbur, 1970: 15). Ne yazık ki
yayımlanan bu kataloglar mevcut yazma koleksiyonlarının çok az bir bölümünü
oluşturmaktadır. Bu çalışmalar yazmalar konusunda yetişmiş personel sayısının
azlığını da ortaya koymuştur. Cumhuriyetimizin
ilk yıllarında sürdürülen bu çalışmalar cılız girişimlerle sınırlı kalmıştır.
Taşınabilir kültür varlıklarımızın en başında gelen yazma
ve nadir eserlerimizin tanınması ve hizmete sunulmasında ilk öncelikli işin bu
değerli eserlerin bibliyografik denetimlerinin gerçekleştirilmesi olduğu
konuyla yakından ilgilenenlerin bildikleri bir husustur. Biz kütüphaneciler
açısından da bu konu hep öncelikli sırayı almıştır. Yazmaların bibliyografik
kontrol altına alınması ve basılı kataloglarının yayımlanması amacıyla önemli
bir girişim 1978 yılında Kültür Bakanlığı, Kütüphaneler Genel Müdürlüğü
tarafından başlatılmıştır. Ulusal kültürümüzün başlıca ürünlerinden birisi ve
kültür için sürekli bir kaynak olması nedeniyle önem taşıyan yazma kitapların
Süleymaniye ve Millî Kütüphane dışında yurda gelişi güzel dağılmış durumda
olanların duyurulması (Cunbur,1979: xiii) gerekçesi ile Türkiye Yazmaları Toplu
Kataloglama Projesi başlatılmıştır. TÜYATOK kısaltması ile bilinen ve bu adla
basılı katalogları yayımlanan çalışmalar bugün durma noktasına gelmiştir.
Başlangıçta Sayın İsmet Parmaksızoğlu’nun başkanlığında oluşturulmuş bir ekiple
ve “Yazmaların bibliyografik denetim altına alınması için o güne kadar yapılmış
çalışmalardan da yararlanılarak
öncelikle Kültür Bakanlığına bağlı kütüphanelerde bulunan yazmaların bir
katalogda toplanıp fiziksel yapı ve içeriklerinin belirlenmesi” (Cunbur: 1979:
xiii) amacıyla yürütülen çalışmalar, personel yetersizliği ve yetişmiş
elemanların daha iyi olanaklarla başka işlere gitmeleri nedeniyle, bu gün
gelinen aşama hiç de iç açıcı değildir. 1978 yılından 1999 yılı sonuna kadar
yaklaşık 18950 eserin bibliyografik fişi 21 ciltte yayınlanmıştır. “Milli
Kütüphane Yazmalar Kataloğu” adı ile çıkarılan beş ciltlik katalog da bu sayıya
eklenirse bugüne kadar yaklaşık 21.600 cilt eserin bibliyografik tanımlaması
bitirilmiştir. Bununla birlikte 60.000 eserin bibliyografik fişi hazırlanarak
kontrol edilmeyi beklemektedir.(Bayoğlu
1999: 66, 64)
DTCF Yazmaları Örneği
Türkiye’de 70’in üzerinde üniversite ve bir çok araştırma
kurumu bulunmaktadır. Üniversiteler ve araştırma kurumlarında Türkoloji, Tarih,
Bilim Tarihi vs. alanında akademik çalışma yapanların veya 1928 öncesine ait çalışma yapacakların
yazmaların bulunduğu merkezde toplanmaları mümkün değildir. Yazmaların
bulunduğu merkezlerde bulunanlar içinse ulaşım, bilgi merkezlerinin çalışma
saatleri ve idari kimi sorunlar (çalışma izni vb.) nedeniyle yazmalardan tam
olarak yararlanmak her zaman mümkün olamamaktadır.
Bir araştırmacının araştırma yapacağı konu ile ilgili tüm
kaynakları belirleyebilmesi, ancak bu eserlerin toplu kataloglarının mevcut
olabilmesi ile mümkündür. Ayrıca, bu kaynakların sadece kataloglardan tesbit
edilmesi de yeterli değildir. Bu eserlerden en verimli şekilde yararlanmanın
sağlanması yazmaların elektronik ortama aktarılabilmesi ya da mikro ortamlarda
belirli merkezlerde toplanmasına bağlıdır. Bundan böyle yazmalar konusunda
yapılacak çalışmalara katalogların hazırlanması yanında yaygın olarak hizmete
sunulmasına olanak sağlayan teknolojik gelişmelerden yararlanmak da göz önünde
tutulmalıdır. Bibliyografik niteleme ve elektronik hazırlık yanında yazmaların
hizmete sunulmasında önemli bir başka çalışma eserlerin toplu kataloglarının
hazırlanması, yani mevcut nüshaların karşılaştırılması ve bulundukları yerlerin
belirlenmesidir.
Üniversitelerde bilimsel araştırma ve gelişme
çalışmalarında güncel yayınların önemi herkes tarafından bilinen bir gerçektir.
Bu yayınlar yanında sosyal bilimler konusunda ve özellikle edebiyat fakültesi
bünyesinde sürdürülen çalışmalarda yazma ve nadir eserlerin önemi de çok
büyüktür. Bir edebiyat fakültesi programı yürütülen Dil ve Tarih-Coğrafya
Fakültesi, ülkemizde Atatürk tarafından 1936 yılında kurulmuştur. 64 yıldan bu
yana sosyal bilimler alanında önemli araştırmaların yapıldığı Fakültenin
Kütüphanesinde bulunan yazma eserler
de ayrı bir önem arzederler.
DTCF kütüphanesi İstanbul Süleymaniye kütüphanesinde
67274 ve Milli Kütüphane’de bulunan 31.000 yazma eser birtarafa bırakılırsa
Türkiye’de üçüncü büyük yazma koleksiyonuna sahiptir. DTCF Kütüphanesinde 11
ayrı koleksiyonda toplam 15059 yazma eser mevcuttur. Bu 11 koleksiyonun içeriği
ise Muzaffer Özak I. 1000 eser, Muzaffer Özak II 789 eser, Mustafa Con A 789,
Mustafa Con B 78 ve C 1 eserden oluşmaktadır. Ayrıca üniversite A koleksiyonunda
433, Üniversite B koleksiyonunda ise 66
eser bulunmaktadır. DTCF kütüphanesinde en büyük bölüm İsmail Saib
koleksiyonunda mevcuttur. Bu eserlerden İsmail Saib I’de 5661 eser ve İsmail
Saib II’de 4788 eser yeralmaktadır. Fakülte kütüphanesinde kalan 814 eser ise
mütefferik koleksiyonu oluşturmaktadır. Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel
Müdürlüğüne bağlı 58 kütüphanede toplam 162.214 yazmanın olduğu göz önüne
alınırsa DTCF’deki yazma sayısının önemi daha iyi anlaşılmış olur.
15059 ciltten oluşan bu koleksiyondaki eser sayısı göz
önüne alındığında sayı yaklaşık 30.000’i bulmaktadır. Bu eserler içinde IV. ve
V. yüz yıllarda yazılmış ya da müellif hattı çok değerli yazmalar
bulunmaktadır. Yazmalarda ağırlıklı olarak, dil, edebiyat, tasavvuf, din,
tarih, felsefe, astronomi, askerlik, matematik, bilim tarihi, tıp konularında
eserler yer almaktadır.
Bugüne kadar bu eserlerin demirbaş kayıtları ve yazar ve
eser adından oluşan basit kart katalogları yapılmıştır, ancak bu kayıtların
bilimsel çalışmalardan uzak ve araştırmacıların istifadesine sunmadaki
yetersizlikleri yazmalar konusunun yeniden ele alınmasını zorunlu kılmıştır.
1998 yılında yapılarak Başbakanlık Tanıtma Fonuna
sunulan bir projenin kabul edilmesi 1999
yılı Mayıs ayında ise DTCF yazmalarının kataloglanması ve bilgisayar ortamına
aktarılması işine başlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm’ünden Prof.Dr.
İsmail Ünver ve Yrd.Doç.Dr.Abdülkadir Gürer’in değerli katkıları ile ilk olarak
yazmaların bibliyografik tanımlaması işine başlanmıştır. Fakültemiz Türk Dili
ve Edebiyatı, Arap Dili ve Edebiyatı ile
Fars Dili Anabilim Dalı’ndan değerli öğretim elemanlarının gayretli
çalışmaları sonucu ek I’de sunulan Yazma
Eser Bibliyografik Künye fişilerine bilgiler kayıt edilmektedir. Projenin faaliyete
geçtiğinden bugüne geçen 9 aylık sürede yaklaşık 3.100 yazmanın, 6.300’e yakın
fişi hazırlanmıştır. Bu fişlerin kontrolü de hızla sürmektedir.
TÜYATOK çalışmaları kapsamında yaklaşık 21 yılda 21.000
yazmanın bibliyografik fişlerinin
yayınlandığı dikkate alınırsa 9 aylık bir sürede yapılan işin kapsamı ve
önemi çık daha iyi anlaşılacaktır.
Proje kapsamında bir yandan bibliyografik hazırlık
çalışmaları sürdürülürken diğer yandan da bu fişlerin bilgisayar ortamına
aktırılarak isteyen kullanıcıların elektronik ortama hizmete sunma girişimleri
de devam etmekteir. Bu bağlamda hazırlamakta olan bilgisayar yazılımının taşıması gereken
özellikler belirlenmiştir. DTCF Kütüphanesi yazmalarının bilgisayar ortamına
aktarılmasının ilk aşaması olan bibliyografik künyelerin bilgisayara
aktarılmasına ilişkin program MARC uyumlu ve ekte verilen formata uygun giriş
ekranı içerecektir. Alan sınırlamasının bulunmadığı programda, bütün alanlara
transkripsiyon işaretleri ve Fars alfabesi
ile de veri girişi olanağı sağlanacaktır. Formdaki tüm alanlarda
otomatik indeksleme yapılacak ve boolen mantığına göre tarama yapılabilecektir.
Hazırlanan program NT tabanlı olacak ve bilgilerin WEB ortamına aktarılması
aşamasında alt yapıyı oluşturacaktır.
Yazılıma uygun özellikleri taşıyan donanım da sağlanarak
projede büyük bir aşama kaydedilmiştir. 3 yıl olarak planlanan projede
eserlerin bibliyografik tanımları hazırlanırken bir yandan da uygun tarayıcılar
sağlanarak yazmaların bilgisayar ortamına aktarılması da yapılacak işler arasındadır.
Yazmaların bibliyografik tanımları tamamlanıp katalogları
yayınlanarak tüm araştırmacıların yararına sunulacaktır.
Uzun vadede bilgisayar ortamına aktarılmış yazma
orijinalleri ve bibliyografik kayıtlar internet aracılığı ile tüm dünya araştırmalarının
hizmetine sunulacak ve bir dönemin araştırılarak açığa çıkarılmasına ve tüm
dünyaya tanıtılmasına yardımcı olunacaktır.
Bundan sonraki çaba ise bu yazmaların fiziksel
ortamlarının düzeltilmesi ve restorasyon ve konservasyon işlemlerinin başlatılmasıdır.
Kaynakça:
Bayoğlu, Servet (1999) “Taşınabilir kültür varlıklarının korunması ve
gelecek kuşaklara aktarılması”.21. yüzyıla doğru Türk Kütüphaneciliği: 35.
Lütüphane haftası bildirileri içinde. Ankara: TKD, 61-69.
Cunbur, Müjgan. (1963) “Türk Kütüphaneciliğinin tarihi kökleri”. Türk
Kütüphaneciler Derneği Bülteni. 12, 3-4. 105-116.
----------,--------- (1970) “Yazma Kütüphanelerimiz bugünkü durumları ve
meseleleri”. Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni. 19, 1, 3-17
---------,----------(1979) “Önsöz” Türkiye Yazmaları Toplu Kataloğu I .Ankara:
Kütüphaneler Genel Müdürlüğü, vııı-xıv.
Duman, Hasan (1999) “ Yazma eser kütüphaneciliğimizin sorunları için bazı
çözüm önerileri”. Bilgnin serüveni: Dünü, bugünü, yarını içinde. Ankara.
TKD, 272-277.
Kut, Günay. (1979) “Yazma eserler ve Türkiye toplu kataloğu çalımaları” 21.
yüzyıla doğru Türk Kütüphaneciliği: 35. Lütüphane haftası bildirileri
içinde. Ankara: TKD, 78-86.
Soydal, İrem- Gülten Alır-Eylem Özkaramanlı. (1979) “Yazma katalogları ve
TÜYATOK: Sorunlar ve çözüm önerileri” Bilginin serüveni: Dünü, bugünü,
yarını içinde. Ankara. TKD, 257-271.