EK-8

 
 

 


T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ
KESİN RAPORU

 

Toprak ile Anamateryal Arasındaki İlişkilerin

Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistem

Teknikleri Kullanılarak Belirlenmesi

 

 

İlhami Bayramin

2000-07-11-002

01.03.2000 – 01.09.2002

Bitiş Tarihi

Rapor Tarihi
                    


Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri
Ankara -  2003  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                 

Toprak ile Anamateryal Arasındaki İlişkilerin Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistem Teknikleri Kullanılarak Belirlenmesi

 

İlhami Bayramin            Mümtaz Kibar             Orhan Dengiz

Oğuz Başkan Hakkı      Emrah Erdoğan

Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü

 

            Bu rapor, coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak sayısal yükselti modelinden arazi şekillerinin,  uzaktan algılama teknikleri ile uydu verilerinden arazi örtüsü bilgilerinin elde edilmesini, ve bunların arazi şekilleri ve toprak oluşumu ilişkileri üzerine uygulamalarını içermektedir.  Bu çalışmada, farklı arazi şekilleri, arazi kullanımları ve arazi örtüsü özelliklerinden dolayı Beypazarı ve çevresi seçilmiştir. Kırkdört profilden alınan toprak örnekleri analiz edilmiş ve sınıflandırılmıştır. Toprakların çoğunluğu Entisol ve Inceptisol olarak sınıflandırılmıştır. Genelde, ana materyalin toprak oluşumuna etkisi arazi şekilleri tarafından yönlendirilmiştir. Landsat uydu görüntüsü arazi örtüsü gruplarının belirlenmesi ve sayısal yükselti modeli arazi şekli sınıflarının belirlenmesi için analiz edilmiştir. Arazi şekilleri ile arazi örtüsü arasında kuvvetli bir ilişki bulunmuştur. Tahmin edildiği gibi orman, mera ve çıplak araziler dik eğimli yüksel arazilerin yer aldığı tepelik ve dağlık alanlarda yayılım göstermiştir. Bununla beraber, beklenenin aksine çalışma alanında tarım arazilerinin de yüksek oranda tepelik ve dağlık alanlarda yayılım gösterdiği belirlenmiştir. Tepelik alanlarda yer alan dar koluviyal vadiler dışında sayısal yükselti modelinin analizi arazi şekillerinin belirlenmesinde başarılı sonuçlar vermiştir.  Bu alanlarda arazi şekillerinin belirlenebilmesi için farklı çözünürlüğe sahip sayısal yükselti modelinin, değişik alternatiflerle analiz edilmesi gerekmektedir. Landsat TM görüntüsü, 1. seviyede arazi örtüsünün belirlenmesinde başarı ile uygulanmıştır. Bununla beraber, özellikle dar vadilerde, sulu tarım uygulamaları ile ağaçlık alanların girişim yaptığı, başarıyla ayrımlanmadığı alanlarda 30m’den daha yüksek çözünürlüklü uydu verilerinin kullanılmasına gereksinim vardır.

 

ANAHTAR KELİMELER: Uzaktan Algılama, CBS, Arazi Örtüsü, Arazi Şekli, Arazi  Yükselti  Modeli (DEM), Toprak Oluşumu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Determination of the Relationships Between Soil and both parent Material and Topography Using Remote Sensing and Geographic System Techniques

           

İlhami Bayramin            Mümtaz Kibar             Orhan Dengiz

Oğuz Başkan                Hakkı Emrah Erdoğan

Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü

 

            This paper reports on an exercise in obtaining landform information from a Digital Elevation Model (DEM) using Geographic Information Systems (GIS), and relating land cover information from satellite data to the landform classes and soil formation. The Beypazari area (northern Turkey) was chosen because of its varied landforms, land use and land cover. Soil samples, collected from forty-four soil pits were analysed and classified. Most of the soils were classified as Entisols and Inceptisols. In general, the effect of parent material on soil formation was dominated by landform. Landsat TM data were classified to determine land cover categories, and DEM data were analysed to determine landform classes. A strong correlation was found between landform and land cover. The expected results were observed between the soil formation and landform. Inceptisols were generally distributed over the hills and mountains where higher elevation and steep slopes are.  A strong correlation was found between landform and land cover. As anticipated, forest, rangelands and barren lands were strongly associated with areas of high elevation and steep slopes. However, contrary to expectations, much of the agricultural land was also associated with hill and mountain areas.

The Landform classification with DEM analyses was very successful except for the narrow valleys located in hilly areas. To separate or identify narrow colluvial valleys in these hilly areas, the different resolution and window size for neighbouring have to be tested for the landform classification. The Landsat TM data were very useful for the 1st level land cover study. On the other hand, higher spatial resolution (< 30 m) and multi-temporal data were needed especially in narrow valleys where irrigated areas and trees were not separated successfully. 

 

KEYWORDS: Remote Sensing, GIS, Land Cover, Landform, Digital Elevation Model (DEM), Soil formation

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR / LİTERATÜR ÖZETİ

            Uydu ve bilgisayar teknolojilerindeki son gelişmeler çok sayıdaki değişik kaynaktan elde edilen bilgilerin işlenmesiyle çevresel araştımalarda kullanılan spektral görüntülerin oluşturulmasına olanak sağlamaktadır (Bayramin, 1998). Kırsal gelişme programlarının oluşturulmasında uzaktan algılama teknikleri etkili şekilde kullanıldığından detaylı arazi artık etüdleri kolaylaştırmıştır. Arazi örtü ve şekli hakkındaki bilgiler doğal kaynakların ve çevrenin etkili yönetimi açısından önemli olup aynı zamanda çevre politikalarının oluşturulması için gereklidir (Brabyn, 1998). Toprakların coğrafik dağılımı ve diğer önemli yerşekillerinin özellikleri ve bunların birbirleri ile olan ilişkilerinin ortaya konulması toprak etüdlerinin ana amacıdır.

            Toprak haritalarını oluşturulmasında uzaktan algılama, sayısal yükselti verileri ve çoğrafi bilgi sistemlerinden elde edilen verilerle arazi etüdlerinden elde edilen verilerin uyumlu olması gereklidir. (Klingebiel et al., 1987; Horvath et al., 1984; Lee et al., 1988; Stoner and Baumgardner, 1981; Su et al., 1989).

            Genelde dağlık alanlardaki orman ve meraların toprak ötüdleri küçük ölçeklerde yapılmaktadır. Bu alanlarda toprak, ile yerşekilleri arasındaki ilişkiler karmaşık olup, bölgesel iklim, bitki toplulukları, ana kaya ve topoğrafya bu ilişkilerin oluşumunda önemlidir. Bu karmaşık yapı dağlık alanlarda arazi şekli, bitki örtüsü ve jeolojik karakterler detaylı etüdlerden çok faz kriterleri olarak kullanılmaktadır.

            Geleneksel haritalama tekniklerinde araziye ulaşmadaki kısıtlama ile doğruluk azalmaktadır. Haritalama ünitelerinin bütün sınırları etütler sırasında kontrol edilememektedir. Uzaktan algılama ve geniş ölçekli uzay gözlemleri ile etüt çalışmaları, toprak ve yer şekillerinin özelliklerinde ve çoğu harita ünitelerinin sınırlarının belirlenmesinde kullanılmaktadırlar (Shovic and Mantagne, 1985).

            Konya ilinde yer alan Malya Tarım işletmesine ait toprakların önemli bir kısmında çoraklaşma problemi bulunmaktadır. Çullu v e ark. (1995), bu toprakların mevcut tuzluluk durumunun haritalanması amacıyla Landsat T.M sayısal uydu verileri temel materyal olarak kullanılarak sınıflandırma yapılmıştır. Sınıflandırılan bu verilerden yararlanarak toprakların tuzluluk ve alkalilik durumları haritalanmıştır. Çoraklaşmadan etkilenen bu alanlar, 1960 yılında belirlenen alanlarla karşılaştırılarak arazilerdeki çoraklaşmanın %20’den %33’e kadar yükseldiği belirlenmiştir.

            Öztürk ve Dinç (1995), toprak oluşturan faktörlerin “Coğrafi Bilgi Sistemleri”ve uzaktan algılama verileri ile yorumlanıp detaylı toprak etüdlerinde kullanılabilecek yeni bir metod geliştirmeyi amaçlamışlardır. Şanlı Urfa Viranşehir Ovasında seçilen test alanında geliştirilen metod çalışmada, ilk aşamada çalışma planının 1:25 000 ölçekli standart topoğrafik haritaları sayısallaştırılmış ve eğim haritaları çıkartılmıştır. Lansat 5 T.M ikinci aşamada sayısal uydu verileri işlenerek çalışma alanının şimdiki arazi kullanımı çıkartılmış ve her bir kullanım alanı(5. ve 7. bantlar kullanılarak), kendi içerisinde sınıflandırılarak birleştirilmiş ve ilk taslak Toprak haritası oluşturulmuştur. Üçüncü aşamada, eğim ve ilk taslak Toprak haritası ızgara yöntemi ile kontrol edilmiş ve uygulanan metodun %97.8 oranında doğru olduğu saptanmıştır.

            Şenol ve Dinç (1986), Akdeniz Bölgesin’de Topraksu tarafından tanımlanmış ve 1938 eski Amerikan sınıflama sistemine göre sınıflandırılmış Antalya, Doğu Akdeniz, Seyhan ve Ceyhan havzası topraklarını inceleyerek herbirini toprak taksonomisi ve FAO/UNESCO dünya toprak haritası lejantına göre sınıflandırmıştır. Topraksu tarafından büyük toprak gruplarını temsilen verilen profillerin toprak taksonomisine göresınıflaması sonucubu topraklar, Alfisol, Aridisol, Entisol, Histosol, İnceptisol, Mollisol ve Vertisol ordolarında toplanmış ve 19 büyük grup, 43 alt grup ayırdedilmiştir. FAO/UNESCO sınıflandırma sistemine göre ise 13 sınıf saptanmıştır.

            Özbek ve ark. (1986), Ceyhan ovası topraklarının genesisi ve sınıflandırılması üzerine yaptıkları çalışmada 28 farklı toprak serisinin oluşları ve özellikleri araştırılmış, toprakların oluşum düzeyi ile bulunduğu fizyografik ünite arasında sıkı ilişki bulunmuştur. Araştırma alanı topraklarının büyük bir kısmı çok genç olup zaman süreci toprak profilinin şekillenmesini sağlayacak kadar uzun geçmemiştir. İleri toprak oluşumu gösteren serilerde bile toprak oluşu sadece profilde kirecin bir miktar yıkanması, organik maddenin yüzeyde birikmesi ve alt toprakta strüktür oluşumunu sağlayabilecek düzeydedir. Ceyhan Nehrinden güneye doğru genel dizilim Entisol’ler, İnceptisol’ler ve Vertisol’ler şeklindedir. Mollisol’lerin ise alanda pek az yer kapladığı saptanmıştır.

            Sahu et al. (1986), Orissa’daki (Hindistan) bazı Entisol’lerin mineralojisini ve genesisini araştırmışlardır. Marandi Havzasındaki dağ arazileri ve düz ovalarda konumlanmış iki alüviyal toprağın morfolojik fiziko-kimyasal ve mineralojik araştırmaların sonuçları tartışılmıştır. Düz ova toprağının mineralojik bileşiminde feldspat, epidot ve smektit baskındır. Düz ova toprakları Typic Ustifluvent olarak nitelendirilmiştir. Typic Ustorhent olarak nitelendirilen, dağ arazisi toprağının smektit, mika, illit ve kaolinitce zengin olduğunu bulmuşlardır.

            Sarı ve ark. (1986) karstik toprakların oluşu, önemli fiziksel, kimyasal ve mineralojik özellikleri ve sınıflandırması üzerine yaptıkları çalışmada 1 ve 2 nolu profillerin başat kil minerali kaolinit ve bunu smektit, illit ve vermikulit kil mineralleri izlemektedir. 3 nolu profilde ise basat kil minerali smektit olarak bulunmuştur. Çalışma alanında yer alan topraklar 7th sınıflama sisteminde Alfisol ve İnceptisol ordoları içerisinde gözetilmiştir.

            Cangir ve Ekinci (1991), Akdeniz iklimi koşulları altında ayrıcalıklı yapıdaki kireçli ana kaya üzerinde oluşmuş ve erozyona uğramış iki sığ profilin önemli fiziksel, kimyasal ve mineralojik özelliklerini inceleyerek, yeni sınıflandırma sistemindeki yerlerini araştırmışlardır. Serbest Fe2O3 oranı iki profilde de yüksek düzeyde bulunmuştur. Bu topraklarda hakim toprak oluşum olayları dekalsifikasyon ve rubefaksiyon olduğunu belirlemişlerdir. Kil minerallerinin X-ray analizi sonuçlarında illit iki profilde de dominant olarak bulunmuştur. Bunu, profil 1’de sırasıyla klorit ve kaolinit, profil 2’de kaolinit izlemektedir. Bu çalışmada, Entisol ve İnseptisol ordolarının Xerorthent ve Xerochrept, Büyük Gruplarına Glossic Lithic, Glossic Paralithic, Tubular Lithic yeni birer kategori olarak önerilmiştir.

            Özus ve ark. (1991) Silifke ovası topraklarının oluşu, önemli özellikleri ve sınıflandırılması üzerine yaptıkları çalışmada Göksu nehrinin depozitleri yanısıra yan alüviyaller üzerinde oluşmuş 6 farklı fizyografik ünite üzerinde 8 ayrı toprak serisi saptanmıştır. Bu seriler, genellikle çok kireçli (% 40-50) olup siltli-siltli, killi-tınlı tekstüre sahiptir. Saptanan toprak serilerini Toprak taksonomisine göre Xerofluvent, Halaquept, Fluvaquent, Xerochrept ve FAO-UNESCO’ya göre de Calcaric, Fluvisol, Gleyic Solonchak, Chromic Cambisol olarak sınıflandırılmışlardır.

            Kibar ve ark. (1998) Kayseri Tuzla Gölü güneyinde bulunan toprakların jeogenetik yapısı üzerinde yapılan bir araştırmada gölün topografik olarak en yüksek kesimlerinde bulunan  mağmatik kayaçlar ve göl alanına yakın sedimenter birimlerde açılan örneklerde 1 nolu profilde dolomit ve magnezit bulunmasına karşın 2ve 3 nolu profillerde dolomit ve magnezite rastlanmamıştır. Çalışma alanındaki topraklar Typic Psamment ve Typic Torri Fluvent olarak sınıflandırılmıştır.

            Righi et al. (1999) Sardinia (Italya)’da bazaltik ana materyal üzerinde oluşmuş ve ardışık fizyografik ünitelerden alınan topraklardaki kaolinit-simektit karışık katmanlı kil mineralinin yapısı incelenmiştir. En fazla %70 en düşük %30 egimli üç farklı alandan alınan örneklerin en üsteki (%70 eğim) Lithic Xerochrept, orta Vertic Xreochprept ve en düşük typic Plaexerent olarak sınıflandırılmışlardır. Eğimle beraber değişen drenaj koşullarının kaolinit-simektit karışık katmanlı kil mineralinin oluşumunda birincil faktör olduğu kaolinit minerallerinin biribirine benzer simektit kristallerinin arasında veya simektit kristallerinin eriyerek değişime uğraması sonucu oluşuğu saptanmıştır.

            Doğal kaynakların özellikle toprakların karakteristiklerine uygun olarak dengeli ve planlı bir şekilde kullanımını ve yönetimini, ayrıca çevre sorunlarını da çözmeye yönelik rehber olmak amacıyla FAO 1984 de çerçeve plan hazırlamıştır. Daha sonra yine FAO teşkilatı arazi kullanım planlaması yapılmasında sadece toprak özelliklerinin değerlendirilmesinin yeterli olmadığını ve sosyal, ekonomik, hukuki, ve çevresel yönlerin de ele alınması gerektiği kanısı ile daha ayrıntılı bir rehber geliştirmişlerdir ( FAO, 1989, Rossiter, 1994 ).

            Çullu ve ark. (1995), Konya ilinde yer alan Malya Tarım işletmesine ait toprakları uydu verilerinden yaralanarak toprak etüdünü yapmışlar ve tuzluluk ve alkalilik durumunu haritalamışlardır. Buna göre 1960’lı yıllarda belirlenen % 20’lik tuzlu ve alkali alanlar % 33’e kadar yükseldiği tespit edilmiştir.  

2. AMAÇ VE KAPSAM

2.1. Amaç

            Bu çalışmada, topoğrafya, anamateryal, bitki örtüsü, iklim ve zaman gibi faktörler, sayısal ortamda uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri teknikleri kullanılarak analiz edilerek bu faktörlerin toprak oluşumuna etkisi araştırılmıştır. 

2.2. Kapsam

            Çalışma, farklı jeolojik ve morfolojik özelliklerle, çeşitli doğal bitki örtüsü zenginliğine sahip, 1:25.000 ölçekli H27a3, H27b3, H27b4, H27c1, H27c2, H27c3, H27c4, H28d1, H27d2, H28a4, H28d4 paftalarını içeren 383.044 - 425454 Doğu m, 4.470.474 - 4228185 m Kuzey koordinatları arasında kalan yaklaşık 162.197 ha’lık Beypazarı ve yakın çevresini kapsayan bir alanda yapılan ve TUBITAK tarafından desteklenmekte olan TARP – 2097 kodlu “Orta Anadolu Bölgesinde Toprak Kaynaklarının Sürdürülebilirliği, Pilot Bölge: Beypazarı” projesi ile eşgüdümlü olarak, yürütülmüştür. Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma projesi 2000-07-11-002 kodlu “Toprak ile Anamateryal Arasındaki İlişkilerin Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistem Teknikleri Kullanılarak Belirlenmesi” konulu bu proje de yukarıda açıklanan projeye ek olarak 1:25.000 ölçekli H27c2 ve H27c3 paftalarına denk gelen 28800 ha2’lik seçilen bir kısımda toprak haritalama çalışmaları yapılmıştır. Proje çerçevesinde açılan profillerden alınan örneklerde, bölge topraklarının fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiş, 28800 ha’lik alanda toprak etüt ve haritalama çalışmalarına ilaveten arazi değerlendirme ve erozyon modelleme çalışmaları da yapılmıştır.

 

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

3.1.1. Çalışma Alanının Konumu

            Çalışma alanı, İç Anadolu Bölgesinde, Ankara İl’inin 100 km kuzeybatısında yer almaktadır (Şekil 1). Beypazarı’nda granodiorit, bazalt ve kireçli ana materyal üzerinde oluşmuş topraklar çalışma alanı olarak seçilmiştir.

 

Şekil 1. Çalışma alanının konumu

 

Beypazarı ilçesi 1863 km2  yüz ölçümüne sahip olup kuzeyde Bolu ili, kuzeydoğusunda Çamlıdere, doğuda Güdül ve Ayaş ilçeleri,güneyinde Polatlı ilçesi ve Eskişehir ili, batıda Nallıhan ilçesi ile çevrilidir.

           

3.1.2. Sayısal Veriler

            Farklı; arazi örtüsü ve kullanımlarını belirlemek amacıyla 9.9.1998 tarihli Landsat 5 TM görüntüsü, arazi şekillerini belirlemek amacıyla Harita Genel Komutanlığı’ndan (HGK) sağlanan 1:25.000 ölçekli (3-arc second) Sayısal Arazi Yükselti Modeli ve anamateryalleri belirlemek amacıyla Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nden (MTA) temin edilen 1:25.000 ölçekli (3-arc second) Sayısal Jeoloji Verileri kullanılmıştır. Bu verilere ek olarak, H27c2 ve H27c3 paftalarına ait 1:25.000 ölçekli Sayısal Toprak Haritaları Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ulusal Toprak ve Su Kaynakları Merkezinden temin edilmiş ve yeni bir toprak etüt haritalama çalışması ile veri tabanları güncelleştirilmiştir. Sayısal veriler yanında Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünde alınan iklim verileri CBS yazılımları kullanılarak sayısal ortamda analiz edilmiş bölgenin uzun yıllar ortalaması yağış ve sıcaklık haritaları çıkarılmıştır.

 

3.1.3. Bilgisayar Yazılım ve Donanımları

            Farklı jeolojik formasyonlar, arazi şekilleri ve bitki örtüsü üzerinde oluşan toprakların profil yerlerinin belirlenmesinde kullanılan sayısal verilerin analizlerinde, NT tabanlı Arc Info, Arc View ve Erdas Imagine yazılımları, profil noktalarının arazide bulunmasında Magellan Promax 5 Küresel Konumlama Cihazı (GPS) kullanılmıştır.

 

3.1.4. Arazi Çalışmalarında Kullanılan Materyaller

            Arazi çalışmalarında profil çukurlarının açılmasında Beko makinası, profil örneklemelerinde, kazma, kürek, mala, mezur, renk kartı vb. gereçler kullanılmıştır.

 

3.2. Yöntem

3.2.1. Veri Hazırlama

            Çalışma alanı ile ilgili sayısal, jeoloji, yükselti modeli, toprak haritaları ve uydu görüntüleri, bilgisayarda ön işlemlere tabi tutularak, Universal Transverse Mercator (UTM) projeksiyonu, International 1909 Spheroid ve European 1950 Datum’u kullanılarak tek bir haritalama projeksiyon sistemlerine dönüştürülmüştür. Coğrafik düzeltmeleri ve kayıtları yapılan harita paftaları daha sonra birleştirilmiş ve jeoloji, toprak ve yükselti modeli için ayrı ayrı katmanlar oluşturulmuştur.

 

3.2.2. Arazi Örtüsünü ve Arazi Şekillerinin Belirlenmesi

            Farlı arazi şekileri ( aluviyal düzlükler, platolar, yüksek tepe ve dağlık alanlar) ve farklı arazi kullanım ve örtüleri (tarım arazileri, ormanlık alanlar, çıplak alanlar, meralar, vb.) bulunması nedeniyle bu çalışma Ankara-Beypazarı yöresinde yürütülmüştür.

3.2.2.1. Arazi Örtüsünün Belirlenmesi

            Arazi örtüsü ve kullanımını belirlemek amacıyla çalışma alanı kapsayan 9. 9. 1998 tarihli Landsat 5 TM uydu görüntüsü kullanılmıştır (Şekil.2). Landsat uydu verisi, 1:25.000 ölçekli topoğrafik haritalar kullanılarak coğrafik düzeltmeleri yapılmıştır. Arazi örtüsü ve kullanımına yönelik yergerçeği bilgileri arazi çalışmaları ile GPS kullanılarak toplanmış, bu bilgiler bilgisayar ortamında değerlendirilmiştir. Uydu verisi en çok benzerlik yaklaşımı (Maximum Likelihood) ile Eğitimli Sınıflandırma (Supervised Classification) tekniği ile sınıflandırılmıştır. Sınıflandırmada USGS sınıflandırma (Anderson, 1978) sistemi esas alınmış Level 1 düzeyinde sınıflandırılmıştır.

 

Şekil.2. 9. 9. 1998 tarihli Landsat TM uydu görüntüsü

 

3.2.2.2. Arazi Şekillerinin Belirlenmesi

            Arazi Şekli Harita Genel Komutanlığı tarafından üretilen 1: 25.000 ölçekli Sayısal Arazi Yükselti Modeli (SAM) (Şekil.3) bilgisayar ortamında Arc Info programı kullanılarak yapılmıştır. Arazi Şekli Sınıflandırılmasında Dikau et al. (1991) tarafından geliştirilen method esas alınmıştır. Öncelikle çalışma alanına ait 1 : 25.000 ölçekli sayısal eşyükselti eğrilerinden oluşan vectör formatlı veriler, birleştirilmiş ve farklı konumsal çözünürlüğe sahip (30m, 50m, 100m ve 200m) raster veri formatına çevrilerek bilgisayar ortamında analiz edilmiştir. Bu sınıflandırmada kullanılan metodoloji  aşağıda açıklanmıştır (Çizelge 1)

 

Şekil.3. Çalışma Alanının Sayısal Yükselti Modeli.

 

Çizelge 1. Dikau 1991’e göre Arazi şekilleri sınıf ve altsınıf kodları

 

Ana Arazi Şekli Tipi

Arazi Şekli Sınıfları

Alt Sınıf Kodları

 

 

 

Ovalar (PLA)

 

Düz , düze yakın

A1a, A1b, A1c, A1d

1

 

1

 

Yersel röliyefli pürüzsüz araziler

A2a, A2b, A2c, A2d

2

Alçak röliyefli düzensiz ovalar

B1a, B1b, B1c, B1d

3

Orta röliyefli düzensiz ovalar

B2a, B2b, B2c, B2d

4

 

Platolar ve Düz Araziler

(TAB)

Orta röliyefli platolar

A3c, A3d, B3c, B3d

5

 

2

Röliyefli platolar

A4c, A4d, B4c, B4d

6

Yüksek röliyefli platolar

A5c, A5d, B5c, B5d

7

Çok yüksek röliyefli platolar

A6c, A6d, B6c, B6d

8

 

Tepelik ve Dağlık Kısımları İçeren Ovalar (PHM)

Tepeli ovalar

A3a, A3b, B3a, B3b

9

 

3

Yüksek tepeli ovalar

A4a, A4b, B4a, B4b

10

Alçak dağlı ovalar

A5a, A5b, B5a, B5b

11

Yüksek dağlı ovalar

A6a, A6b, B6a, B6b

12

 

Açık Tepe ve Dağlık Araziler

(OPM)

Açık çok alçak tepeler

C1a, C1b, C1c, C1d

13

 

 

4

Açık alçak tepeler

C2a, C2b, C2c, C2d

14

Açık orta tepeler

C3a, C3b, C3c, C3d

15

Açık yüksek tepeler

C4a, C4b, C4c, C4d

16

Açık alçak dağlar

C5a, C5b, C5c, C5d

17

Açık yüksek dağlar

C5a, C5b, C5c, C5d

18

 

Tepe ve Dağlık Araziler

(HMO)

Çok alçak tepeler

D1a, D1b, D1c, D1d

19

 

 

5

Alçak tepeler

D2a, D2b, D2c, D2d

20

Orta tepeler

D3a, D3b, D3c, D3d

21

Yüksek tepeler

D4a, D4b, D4c, D4d

22

Alçak dağlar

D5a, D5b, D5c, D5d

23

Yüksek dağlar

D5a, D5b, D5c, D5d

24

 

Arazi Şekli Sınıflandırması, SAM verilerinin bilgisayar ortamında analiz edilerek çalışma alanına ait eğim, yersel röliyef ve profil tipi’nin belirlenmesine ve elde edilen bu verilerin çakıştırılması esasına dayanmaktadır.

Eğim’in Hesaplanması: Raster formatlı SAM verileri 9 nokta’nın baz alındığı 3 x 3 piksel’den oluşan bir alanda  (pencere) pencere merkezinin eğimi 8 yönde hareketli pencere (birer piksel kaydırılarak) metodu ile bulunmuştur. % 8 veya daha az eğime sahip olan noktalar düz düze yakın eğimli alanlar olarak kabul edilmiş, ve düz düze yakın alanların (% 8’den az eğime sahip) dağılım oranlarının veya yüzdeleri 9.6 km2 alana denk düşen piksellerden oluşan bir pencerenin moving window metodu ile hesaplanmasıyla 4 grup altında toplanmıştır. Gruplandırmada esas alınan kriterler Çizelge 2a’de verilmiştir. Yersel Röliyef’in hesaplanması: Raster formatlı SAM verileri, 9.6 km2 alana denk düşen piksellerden oluşan bir pencere seçilerek bu alandaki maksimum ve minimum yükseklik farkı moving windov metodu ile hesaplanmış ve elde edilen veriler 6 grup altında toplanmıştır. Gruplandırmada esas alınan kriterler Çizelge 2b’de verilmiştir.

Profil Tipinin belirlenmesi: Profil tipi düz düze yakın eğimli alanların alçak arazilerde mi (ovalar) yüksek arazilerde mi (platolar) olduğunun ayrımlanması için hesaplanmıştır ve 4 grup altında toplanmıştır. Gruplandırmada esas alınan kriterler Çizelge 2c’de verilmiştir.

 

Profil tipinin ayrımlamasında kullanılan formül;

 

Yüksek arazi : maksimum yükseklik – yükseklik < ½ R

Alçak arazi : maksimum yükseklik – yükseklik > ½ R

Burada; maksimum yükseklik: moving window (9.6 km2 alana denk düşen

piksellerden oluşan bir pencere) içersindeki maksimum yükseklik.

Yükseklik: moving window (9.6 km2 alana denk düşen piksellerden

oluşan bir pencere) merkezindeki yükseklik.

R : moving window (9.6 km2 alana denk düşen piksellerden oluşan bir

pencere) içersindeki yersel röliyef

 

Çizelge 2a. Eğim Gruplarının belirlenmesinde kullanılan kriterler.

 

Eğim Sınıfı

düz-düze yakın (< %8) eğimli alanların yüzdesi

A

> 80

B

50 – 80

C

20 – 50

D

< 20

 

Çizelge 2b. Röliyef Gruplarının belirlenmesinde kullanılan kriterler.

 

Röliyef Sınıfı

Yersel Yükseklik farkı (m)

1

0 - 30

2

30 – 90

3

90 – 150

4

150 - 300

5

300 – 900

6

> 900

 

Çizelge 2c. Profil Tipi Gruplarının belirlenmesinde kullanılan kriterler.

 

Profil Tipi

düz-düze yakın (< %8) eğimli alanların

a

% 75 veya daha fazlası alçak arazilerde

b

% 50 – 75 alçak arazilerde

c

% 50 – 75 yüksek arazilerde

d

% 75 veya daha fazlası yüksek arazilerde

 

3.2.3. Sayısal Verilerin Analizleri ve İntegrasyonu

Çalışma alanına ait sayısal toprak, jeoloji, topoğrafik ve uydu verileri bilgisayar ortamında ayrı ayrı analiz edilerek çalışma alanının özellikleri belirlenmiştir. Bu veriler CBS ortamında çakıştırılarak, farklı ana materyale, topoğrafik özelliklere ve bitki örtüsüne sahip alanların dağılımı incelenmiş, iklim verileride göz önünde bulundurularak profil yerleri belirlenmiştir. Belirlenen 76 profil noktası kısa süreli ön arazi etütleri ile değerlendirilerek, çalışma alanını temsil edecek 55 profil yeri belirlenmiştir.

 

3.2.4. Arazi Gözlemleri Ve Örnekleme

 

3.2.4.1. Profil Örneklemeleri

            Bilgisayar analizleri yardımı ile belirlenen profil noktaları arazide tespit edilmiş ve tarımsal alanlar öncelikli olarak 55 adet profil çukuru açılmış, açılan bu profillerin 47’sinde örnekleme yapılmış ve 44 adet profil sınıflandırılmıştır.

 

3.2.4.2. Yüzey Örneklemeleri

            Özellikle toprak etüt haritalama, arazi değerlendirme, erozyon modelleri ve toprakların mühendislik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla H27c2 ve H27c3 paftalarının bulunduğu alanlardan 36 adet yüzey örneği alınmıştır.

 

3.2.5. Laboratuvar Analizleri

            Laboratuvara getirilen toprak örnekleri tahta kutular içinde havada kurutulmuş, tahta tokmakla ezilmiş ve 2 mm’lik elekten geçirilerek analize hazırlanmıştır. Tekstür, Bouyoucus hidrometre metoduna göre bulunmuştur. Toprak, belirli kurallar çerçevesinde su ile doyurularak, suyla doygunluk analizi yapılmıştır (Richards 1954). Kurallarına uygun olarak doygun hale getirilen, bir gece bekletilmiş doygunluk çamurunda ve saturasyon ekstraktında elektriği geçirmeye karşı direncin ölçülmesiyle elektriksel iletkenlik (EC dS m-1) bulunmuştur. Suyla doygun çamur ve saturasyon eksraktının hidrojen iyon aktivitesi, standart cam elektrotla ve pH metre de potansiyometrik ölçümlerle toprak reaksiyonu (pH) belirlenmiştir (Richards 1954). Ayrıca, toprak-su (1:2.5) karışımlarının pH ölçümleri yapılmıştır (McLean 1973). Karbonat (kireç) analizi, Scheibler kalsimetresi kullanılarak yapılmıştır (Çağlar 1949). Organik madde analizi, Walkley Black yönteminin Allison tarafından modifiye edilmiş şekli kullanılmıştır (Allison 1965). Ekstrakte edilen katyonlar ve katyon değişim kapasitesi: (KDK) analizleri, 2 mm’den elenmiş toprağın 1 N Amonyum Asetat (pH:7.0’a ayarlı) ve 1 N Sodyum Asetat (pH:8.2’ye ayarlı) çözeltileriyle farklı muamelelerle tutulmasıyla yapılmıştır (U.S. Salinity Labratory Staff 1954). Bağımsız iyonlar; Ca++ ve Mg++ EDTA titrasyonu, Na+ ve K+ fleymfotometre ile; CO3= ve HCO3- H2SO4 titrasyonu ile; Cl- ise AgNO3 ile titre etmek suretiyle tesbit edilmiştir (Richards, 1954). Değişebilir Sodyum, anonyum asetat ile ekstrakte edilerek (Bower et al. 1952) belirlenmiştir. Bor, azomethine-H ile renklendirilip spektrofotometrik yöntemle tayin edilmiştir (John et al. 1975). Topraktaki SO4=, BaSO4 olarak çöktürme yöntemiyle tayin edilmiştir (Richard, 1954) Tarla kapasitesi ve Solma noktası; Su ile doygun haldeki toprakların 1/3 ve 15 atmosfer basınç altında tutabildikleri su miktarları seramik levhalar kullanılarak belirlenmiştir (Richards, 1954).

 

 

 

 

4. BULGULAR

4.1. Çalışma Alanının İklimi

            Beypazarı (Anakara) çevresinde yarı kurak iklim hüküm sürmektedir. Çalışma alanının iklim tipini,yağışın ve sıcaklığın müşterek etkilerini Thornthwaite iklim sınıflaması metodundan yararlanarak sayısal değerlerle ifade etmek mümkündür. Thornthwaite göre ; Beypazarı bölgesinin iklimi C2 B'2   s2  b'3   ile ifade edilen; Yarı nemli, 2. dereceden mezotermal orta sıcak, su noksanı yaz mevsiminde ve çok kuvvetli olan yarı deniz etkisinde bir iklime sahiptir.

            Bununla beraber Soil Taxonomy (1999)’a göre toprak nem rejimi, gene Thornthwaite göre hazırlanan yıllık su bilançosu diyagramından (Şekil 4 ) yararlanılarak, Xeric nem rejiminde olduğu saptanmıştır. Buna göre yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Yağış, evapotransprasyonun en az olduğu kış aylarında düşer ve etkili bir yıkanmaya neden olur. Toprak Taksonomisine göre Beypazarı bölgesinin sıcaklık rejimine baktığımızda yıllık ortalama sıcaklığın 5-18 º C arasında ve yaz ayları ile kış ayları ortalama sıcaklıkları arasındaki farkın 5 ºC den fazla olması nedeniyle (Soil Taxonomy 1999’a göre) bölgenin Mesic sıcaklık rejiminde olduğu saptanmıştır (Çizelge 3).

 

 

Şekil 4 . Beypazarı’nın (Ankara) su bilançosu diyagramı

 

Çizelge .3.  Beypazarı’nın su bilançosu tablosu (Thornthwaite göre)

 

 

O

Ş

M

N

M

H

T

A

E

E

K

R

Y

T, °C

1

3.1

7.3

12.4

17

21.1

26.4

24

20.1

14

8

3.3

13.1

P, mm

52.9

39.4

38.4

39

43

28

15.4

11.1

13.7

23.2

30

55.1

390

PE, mm

1

5

21

50

88

121

170

138

94

51

20

5

767

P-PE, mm

51.9

34.4

17.4

-11

-45

-93

-155

-127

-80

-28

10

50

-377

W, mm

100

100

100

88.8

43.5

 

 

 

 

 

10

60

 

R, mm

40

 

 

 

 

 

 

 

 

 

10

50

100

S, mm

12

34

17

 

 

 

 

 

 

 

 

 

63

U, mm

 

 

 

11

45

43

 

 

 

 

 

 

99

D, mm

 

 

 

 

 

50

100

100

81

29

 

 

359

 

T    : Aylık ortalama sıcaklık ,C°

R  :   Toprakta tutulan su,mm

P    : Aylık ortalama yağış,mm 

S   :   Kapasite fazlası su,mm

PE :  Potansiyel buharlaşma ,mm

U  :   Toprakta kullanılabilir su,mm

W  :  Toprakta  biriken su ,mm

D  :   Toprakta su noksanlığı,mm

            Çalışma alanına ait iklim verileri FAO tarafından geliştirilen sayısal yükselti modeli de kullanılarak LocClim programı ile analiz edilmiş ve yükseklik değişimine göre değişimler belirlenerek aylık ve yıllık ortalama evapotransporasyon ve yağış yüzeyleri çıkarılmıştır (Şekil 5 ve 6).

 

Şekil.5. Çalışma Alanının Yıllık Evapotransporasyon Dağılımı

Şekil.6. Çalışma Alanının Yıllık Yağış Dağılımı

 

4.2. Çalışma Alanının Genel Jeolojisi

            İnceleme alanı olan Beypazarı Havzası, kuzeyde Kuzey Anadolu Fayı (KAF), güneyde Eskişehir Fayı olarak adlandırılan ana tektonik hatlar arasında yaklaşık doğu-batı doğrultusunda uzanan bir basendir. Havza “ merkezi Paratetis” bölgesinde yer alır ve kuzeyden Pontidler, güneyden Toridler ile sınırlanmıştır. Havza güneyinde (Tacettin ve Oymaağaç Köyü civarı) granitik kayaç sokulumlarına bağlı olarak oluşan 1000 m civarındaki toprağrafik yükseklikler kuzeyde kendini 2000 m ye kadar ulaşabilen yüksek kesimlere bırakmıştır. Karadeniz Bölgesi ile geçiş teşkil eden bu alanlarda erozyonal etkilere bağlı olarak, dağların eteklerinde irili ufaklı alüvyonel yelpaze olarak adlandırılan tortul birikim alanları bol miktarda  yer almaktadır.

            Havzanın, hem stratigrafik, hem de alan olarak en geniş yayılımlı birimi Kirmir Formasyonu olup, Beypazarı güneyinde Kirmir Çayı boyunca doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Litolojik olarak benzer, eş-değer özelliklerin İç Anadolu’nun değişik havzalarında da bulunması Kirmir Formasyonu’nun önemini artırmaktadır. Palooekolojik, paleolimnolojik sonuçların derlenmesi ve evaporit minerallerinin incelenmesi havzada gölsel fasiyeslere ait tortullaşma süreçlerinin hakim olduğunu göstermektedir. Kirmir Çayı ve civarında üst Miyose’e ait dönemde açık göl şartları hüküm sürerken, Pliyosende Beypazarı güneyinde çok geniş bir alan kaplı göl şartları ile karşı karşıya kalmıştır. Özellikle havzada razide de bol miktarlarda görülmekte olan jips gülleri, diskoidal jipsler ve ışınsal jipsler kapalı göl şartlarında oluşmuşlardır. Pleyistosen’den günümüze doğru ise mevcut jeolojik yapı az-çok korunmuştur (Karadenizli, 1995).

            Kiltaşı, jips, çamurtaşı’ndan oluşan Pliosen-Miosen yaşlı Kirmir Formasyonu, (Tur) yanal geçişlerle Bazbelen Formasyonu (konglomera-kumtaşı) ve sarıyar kireçtaşlarıyla yer yer ardalanma teşkil etmektedir (Yağmurlu ve Diğ, 1987). Kirmir Çayı’nın hemen güneyinde Oymaağaç Köyü civarından Tacettine kadar devam eden granitik kayaçlar (Tbg) ve bunların etrafında Kirmir Formasyonu’nun kil, jips, çamurtaşı, konglomera ve kumtaşından oluşan birimleri yüzeylemektedir. Beypazarı ilçesinin de temelini teşkil eden çalıtaşı, kumtaşı ve çamurtaşlarından oluşan miyosen yaşlı karasel çökeller (Tha) batı ve kuzey istikametlerde geniş alanlar kaplamaktadır.

            Beypazarı kuzeyinde Tatar Tepe civarında Orta-Miosen’e ait karasal, volkanik kökenli kayaçlar (Td) yüzeylemektedir. Andezit-dasit-tüf- aglomera ve riyolit bileşiminde olan kayaçlar arazide farklı renklerde ve yapılarda izlenmektedir. Gri, siyah, yeşil, kahverengi renklerde görülen andezitik ve Dasitik lavlarda levhamsı akma yapıları gelişmiştir. Tüfler beyaz pembe renkli, aglomeralar kırmızımsı fonlarad ve içlerinde azda olsa izlenen riyolitik seviyelerde beyaz- kirli beyaz renkler hakimdir. Karlık dağ (1825 m) ve civarında ise Alt-orta Miosen’e ait andezit-bazalt ve piroklastik kayaçlar (ti) güney’e doğru Kozalay Köy’e kadar devam etmektedirler. Lavlar gri-siyah-kahverengi renklerde, gözenekli curuf yapısında, bazaltik-andezitik türde yer yer masif veya blok lavlar şeklindedir. Lavlar genel olarak plajioklaz, piroksen ve olivin mineral bileşimindedir. Sarı, kırmızı, gri ve kahverengi tonlarda görülmekte olan aglomeralara ait blok ve çakıllar sarı-gri renkli tüfler ile çimentolanmıştır. 

            İncelenme alanının kuzey-batısında Bozdağ dere ve Gerderler Mahallesi’nin bulunduğu kesimlerde ileri derecede ayrışmış karasal kökenli Alt Miosen-orta Miosen yaşlı volkanik kayaçlar (Tu) yer almaktadır. Bazaltlardan ve piroklastiklerden oluşan bu birimler güneye doğru yerlerini denizel kayaçlara bırakmışlardır.

            Paleosen-alt kretase yaşındaki denizel kayaçlarda kumtaşı seyl-çamurtaşı-kireçtaşı-killi kireçtaşı-marn tüf (kye) hakim litolojileri oluşturmaktadır. Dudaş’ın güneyinde Alt kretase-orta Jura yaşlı çörtlü kireçtaşları, olistostromal çakıltaşları, killi kireçtaşları, tüf, kumtaşı ve spilit bazalt birimleri, Karaköy’e doğru yerlerini Permo-Triyas yaşlı metamorfik kayaçlara bırakmışlardır. Metamorfik kayaçlar kuvarsitik kumtaşları, kuvars-şist, serizit-kuvars şist, fillit ve kristalize kireçtaşları (PFRg) bileşimindedir. Kristalize kireçtaşları yer yer dolomitik karakterde olup, kirli-beyaz renklerde, çok kırıklı ve tabakalanmasız bir yapı arz etmektedirler. Paleosen’e ait karasal göl ortamı çökelleri ise Karaköy’ün güney ve güneybatısında yayılım göstermektedir. Kumtaşı-çakıltaşı-çamurtaşı-killi kireçtaşı ve konglomeralardan oluşan birim (Tk) yer yer akarsu-bataklık ortamında çökelmiş kömürlü killer ile ardalanmalı bir geçiş göstermektedir.

 

Şekil.7. Çalışma Alanının Jeoloji Haritası ve Profil Noktaları

 

4.3. Doğal Bitki Örtüsü ve Arazi Kullanımı

            Araştırma alanını ve çevresinin bitki örtüsü,doğal bitki birlikleri; tarımsal amaçlı kullanılan alanlar ve ağaçlandırma yapılmış alanlar tarafından oluşturulmuştur. Profil örneklerinin alındığı alanların tarım, orman veya tepelik alanlardır. Çalışma alanının kuzey kısmı ormanlık alan olarak kullanılmasına karşın, Kirmir çayının geçtiği alanlar sebze ve meyve yetiştiriciliği, güney kısmının sulu yerleri ay çiçeği, kuru bölgeleri ise tahıl ekiminde kullanılmaktadır.

            Küresel Yer Konumlama aleti ile destekli toplanan yer gerçeği bilgilerinin kullanılması ile Landsat 5 TM uydu görüntüsü sınıflandırılmış, elde edilen sonuçlar tekrar yapılan arazi çalışmaları ile istatistiksel olarak kontrol edilmiştir ve arazi örtüsü – arazi kullanımı 8 sınıfa ayrılarak Çizelge 4’te verilmiştir. Daha sonra arazi kullanım sınıflarında tarım ve orman arazileri 5 grup içersinde birleştirilmiştir (Şekil 8).

            Çizelge 4. Landsat Uydu Görüntüsünün Sınıflandırmasıyla Elde Edilen Arazi Kullanım Sınıflarının Dağılımı

 

Sınıf Kodu

Arazi Örtüsü ve Kullanım Sınıfı

Alan

ha

%

C1

Su yüzeyleri

318.1

1.5

C2

Orman (çalılık ve küçük ağaçlar)

9788.9

6.4

C3

Orman (yüksek ağaçlar)

5982.4

3.0

C4

Mera

47384.3

27.1

C5

Çıplak alanlar

25959.3

16.4

C6

Tarım arazileri (nadas)

22698.0

13.2

C7

Tarım arazileri (Kuru tarım)

13849.8

9.7

C8

Tarım arazileri (Sulu tarım)

42672.3

22.7

 

Şekil.8. Çalışma Alanının Arazi Kullanım Grupları

            9 Eylül 1998 tarihli Landsat TM uydu verisinin kullanılarak yapılan sınıflandırma sonuçlarının doğruluk kontrolleri GPS yardımı ile arazi çalışmaları ile yapılmış % 76.1 lik bir yüksek doğruluk oranı elde edilmiştir. Yapılan arazi kontrollerinde özellikle, nadasa bırakılan alanlarla, uydu verisinin görüntüleme tarihinde zayıf mer’a örtüsü bu iki sınıfın girişim yapmasına neden olmuş, ve özellikle İç Anadolu Bölgesi gibi kuru yağışa dayalı tarımın yapıldığı alanlarda, özellikle nadasa bırakılan alanlar için takip eden ikinci yılda görüntü alınarak doğruluk oranının yükseltilebileceği belirlenmiştir. Sınıflandırmada Kirmir Çayı kenarında bulunan ağaçlık alanlar yine Kirmir Çayı etrafındaki sulu tarım arazileri ile girişim yaparak birlikte sınıflandırılmıştır. Bu tip alanlarda daha yüksek çözünürlüklü uydu verisinin kullanılması durumunda sınıflandırmanın başarısının artacağı düşünülmektedir.

 

4.4. Çalışma Alanının Arazi Şekilleri

            Çalışma alanının arazi şekillerinin belirlenmesinde çalışma alanına ait çalışmada 1:25.000 ölçekli sayısal arazi yükselti modeli Dikau ve ark. (1991)’a göre CBS ortamında analiz edilerek belirlenmiştir. Dikau ve ark. (1991)’a göre Arazi şekilleri 5 ana ve 24 alt sınıfta gruplandırılmıştır. Ana ve alt arazi şekli sınıfların dağılımları Çizelge 5’te verilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, çalışma alanında % 2.76’lık bir oranla ovalar en az dağılımı gösterirken, en yüksek dağılımı % 66.91’lik bir oranla dağlık alanlar göstermiştir. Sonuçların arazi gözlemleriyle kontrollerinde uygulanan metodun dağlık alanlar arasında yer alan dar koluviyal vadileri belirleyemediği bu alanlarda daha yüksek çözünürlükte sayısal arazi yükselti modelinin kullanılmasının uygun olduğu belirlenmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Çizelge 5. Çalışma Alanının Diaku (1991)’ya göre Arazi Şekillerinin Dağılımı.

 

Arazi şekli

tipi

Arazi şekil

sınıfı

SYM

Arazi şekli

tipi

Arazi şekil

sınıfı

SYM

(ha)

%

(ha)

%

P

L

A

1

3

0.00

 

O

P

M

13

59

0.03

2

1975

1.17

14

592

0.35

3

77

0.05

15

9440

5.60

4

2595

1.54

16

21616

12.82

Toplam

4649

2.76

17

5303

3.14

T

A

B

5

977

0.58

18

 

 

6

449

0.27

Toplam

37009

21.94

7

 

 

 

H

M

O

19

7236

4.29

8

 

 

20

294

0.17

Toplam

1426

0.85

21

1816

1.08

P

H

M

9

8760

5.19

22

18786

11.14

10

3914

2.32

23

83856

49.72

11

55

0.03

24

853

0.51

12

 

 

Toplam

112840

66.91

Toplam

12729

7.55

 

 

 

 

 

 

4.5. Arazi Kullanımının Arazi Şekilleri Üzerinde Dağılımları

            Çalışma alanının arazi kullanım gruplarının ve arazi şekillerinin belirlenmesinden sonra, bu iki katman CBS ortamında çakıştırılmış ve arazi kullanım gruplarının, arazi şekilleri üzerinde dağılımları belirlenmiştir.

            Arazi kullanımı ve arazi şekli katmanlarının üst üste çakıştırılması sonucunda, Arazi Kullanımı ile Arazi Şekilleri arasında tarımsal alanlar dışında yüksek bir ilişki bulunmuştur. Ormanlık alanların %97.9’u dağlık ve yüksek tepelik alanlarda (OHM), dik eğimli ve yüksek araziler) bulunurken, benzer sonuçlar mer’a ve çplak araziler için tesbit edilmiş, mer’a ve çplak araziler sırasıyla %90.8 ve %88.2’lik oranlarla dağlık (HMO) ve açık tepelik (OPM) alanlarda bulunmuştur. Bununla beraber, tarım arazilerinin sadece %29.2’si tarıma uygun ovalar (PLA) ve platolar (TAB) üzerinde belirlenmiştir. Geriye kalan tarım arazileri malesef, yüksek erozyon riskine sahip, sığ profilli alanlarda belirlenmiştir. Bu durum, bölgenin sosyo-ekonomik yapısı itibarı ile dağ köylerinde halkın geçimini sağlamak için tarıma ugun olmayan arazilerde düşük gelirli tarımsal faaliyet yapmasına neden olmaktadır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çizelge 6. Farklı Arazi Kullanımlarının Arazi Şekilleri Üzerine Dağılımları

 

Temel Arazi Şekli Tipleri

Temel Arazi Örtüsü ve Kullanım Grupları

Alan

 

ha

%

(sınıf içerisinde)

% (toplamda)

1

1

3.0

3.3

0.0

3

1

39.5

44.2

0.0

4

1

16.7

18.7

0.0

5

1

30.1

33.7

0.0

Ara toplam

89.3

100.0

0.0

1

2

153.3

0.3

0.1

2

2

34.5

0.1

0.0

3

2

833.9

1.7

0.5

4

2

2706.8

5.5

1.6

5

2

45573.7

92.4

27.0

Ara toplam

49302.0

100.0

29.2

1

3

982.4

1.9

0.6

2

3

384.9

0.7

0.2

3

3

3270.9

6.4

1.9

4

3

11412.0

22.2

6.8

5

3

35295.1

68.7

20.9

Ara toplam

51345.3

100.0

30.4

1

4

709.7

1.8

0.4

2

4

217.6

0.6

0.1

3

4

3650.6

9.4

2.2

4

4

13299.3

34.3

7.9

5

4

20914.5

53.9

12.4

Ara toplam

38791.7

100.0

23.0

1

5

2800.2

9.6

1.7

2

5

788.9

2.7

0.5

3

5

4934.4

16.9

2.9

4

5

9574.7

32.9

5.7

5

5

11026.7

37.9

6.5

Ara toplam

29124.9

100.0

17.3

Toplam

168653.2

100.0

100.0

 

4.6. Çalışma Alanı Toprakları

            Profil örneklemeleri sırasındaki arazi çalışmaları sırasında profillerin morfolojik özelikleri ve laboratuvar çalışmalarına dayalı topraklarının fiziksel ve kimyasal analiz sonuçlarına göre bölge toprakları Soil Taxonomy (1999)’a göre sınıflandırılmıştır. Bu aşamaları takiben yapılan arazi çalışmalarında H27c2 ve H27c3 paftalarını içeren alanın 1:25.000 ölçekli detaylı temel toprak haritası (Şekil 10) hazırlanmıştır. Çalışma alanı topraklarının Soil Taxonomy’ye göre dağılımları Çizelge 7’te sunulmuştur. Çalışma alanı topraklarının farklı jeolojik formasyonlar ve faklı arazi şekilleri üzerindeki dağılımı  Şekil 9’da sunulmuştur. Çalışma alanı topraklarının sınıflandırılmasında Lithic Xerorthents, Typic Xerorthents, Typic Psammeaquent, Typic Calciexrepts, Typic Haploxerepts, Fluventic Haploxerepts, Gypsic Haploxerepts, ve Typic Haploxeralfs olmak üzere 8 Alt Grup belirlenmiştir. Profillerin, dar koluviyal vadide oluşmuş biri hariç bütün Lithic Xerorthents’ler yüksek eğimlerin ve erozyon riskinin bulunduğu dağlık ve tepelik alanlarda (OPM & HMO) oluşmuştur.

 

Çizelge.7. . Çalışma Alanı Topraklarının Soil Taxonomy’ye Göre Dağılımları

Sınıflandırma

Arazi

şekli

Arazi kullanımı

Jeo. F.

Sınıflandırma

Arazi

şekli

Arazi kullanımı

GF

Lithic Xerorthents

1

3

Tur

Typic Xerorthents

3

5

Tur

Lithic Xerorthents

4

3

Tbg

Typic Xerorthents

4

3

Tbg

Lithic Xerorthents

4

4

Tur

Typic Xerorthents

4

5

Tu

Lithic Xerorthents

4

5

Tur

Typic Xerorthents

5

3

Tu

Lithic Xerorthents

5

2

Tb

Typic Xerorthents

5

5

Tha

Lithic Xerorthents

5

2

Td

Typic Xerorthents

5

5

Tur

Lithic Xerorthents

5

3

Kye

Typic Xerorthents

5

5

Tor

Lithic Xerorthents

5

3

Tha

Fluventic Haploxerepts

4

5

Qa

Lithic Xerorthents

5

3

Tu

Fluventic Haploxerepts

4

5

Qa

Lithic Xerorthents

5

3

Tbg

Gypsic Haploxerepts

2

5

Tur

Lithic Xerorthents

5

5

Qa

Gypsic Haploxerepts

2

5

Tur

Lithic Xerorthents

5

5

Tha

Typic Calcixerepts

4

5

Tur

Lithic Xerorthents

5

5

Tur

Typic Calcixerepts

4

5

Tk

Lithic Xerorthents

5

5

JKs

Typic Calcixerepts

5

4

Tur

Lithic Xerorthents

5

5

Tb

Typic Calcixerepts

5

5

Tor

Typic Psammaquents

5

5

Qa

Typic Haploxerepts

2

5

Tur

Typic Xerofluvents

1

4

Qa

Typic Haploxerepts

3

5

Tur

Typic Xerofluvents

3

4

Qa

Typic Haploxerepts

4

5

Tor

Typic Xerofluvents

3

5

Qa

Typic Haploxerepts

5

3

Ti

Typic Xerofluvents

3

5

Qa

Typic Haploxeralfs

3

3

Tur

Typic Xerofluvents

3

5

Qa

Typic Haploxeralfs

4

5

Tha

Typic Xerofluvents

4

3

Qa

Typic Haploxeralfs

5

5

Tu

 

JKs : Cherty limestone, Kye: Sandstone, mudstone, limestone, Qa: Alluvium, Tb: Andesite, dacite, Tbg: Granodiorite, Td: Andesite, dacite, tuff, rhyolite, Tha: Sandstone, mudstone, limestone, Ti: Andesite, basalt, pyroclastic rock, Tk: Breccias, sandstone, mudstone, Tor: Sandstone, breccias, mudstone, Tu: Basalt, pyroclastic rock, Tur: Breccia, sandstone, shale, gypsum

LU: land use class, LF: Landform class, GF: Geological formation

 

Bu alanlarda kuzeyden güneye pyrokalstikler, gölsel ve denizel sedimenter kayaçlar, ve genelde granitik yapıdaki magmatik kayaçlar başlıca jeolojik formasyonlardır. Bu alanlarda arazi şekilleri ve topoğrafik koşullar toprak oluşumunu etkileyen önemli faktörlerdendir. Bu alanlar genel olarak ormanlık ve fundalık olarak kullanılmaktadır. Bu alanlarda oluşan diğer topraklar ise 50 cm’den daha fazla toprak oluşumu gösteren ve genelde tarımsal amaçlı olarak kullanılan Typic Xerorthents’lerdir. Kirmir Çayı ve Aladağ Çayı alüviyallerinde oluşan topraklarda açılan profillerin biri hariç tümü Typic Xerofluvents olarak sınıflandırılmıştır. Aladağ Çayı taşkın ovasında açılan bir toprak profili Typic Psammeaquent olarak sınıflandırılmıştır. Bu topraklar bölgede sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmektedir bu toprakların bazı alanlarında çeltik tarımı yapılmaktadır. Ondüleli topoğrafik özellikler gösteren gölsel ve denizel orijinli yüksek karbonat kapsamına sahip sedimenter kayaçlar üzerinde oluşan topraklarda cambic, calcic, gypsic horizon oluşumları görülmüş olup bu topraklar, Typic Haploxerepts, Typic Calciexrepts ve Gypsic Haploxerepts olarak sınıflandırılmıştır. Bu topraklar genelde kuru tarım arazisi şeklinde değerlendirilip başta arpa ve buğday olmak üzere tahıl üretimi yapılmaktadır. Açılan profiller arasında, yüksek dağlar arasında yer alan vadilerin coluviyal eteklerin de tanımlanan ve cambic horizon gelişimi gösteren iki profil Fluventic Haploxerepts olarak sınıflandırılmıştır. Genelde orman örtüsü altında oluşan ve nispeten yüksek yağışa sahip kil illüviyasyonunun görüldüğü bazı local alanlarda açılan bir profil Typic Haploxeralfs olarak sınıflandırılmıştır. Bu topraklarda karbonat profilden tamamen yıkanarak uzaklaşmıştır.

 

Şekil.9. Çalışma Alanı Topraklarının Farklı Jeolojik Formasyonlar üzerindeki dağılımı 

 

4.7. Toprak Etüt ve Haritalama Çalışmaları

            Çalışma alanının H27c2 ve H27c3 paftalarını kapsayan kısmı, arazi örtüsü ve  kullanım türleri, topoğrafik özellikleri ve ana materyalleri bakımından gösterdiği çeşitlilik açısından örnek alan seçilerek, bu alanda toprak etüt haritalama çalışmaları yapılmıştır. Gerek büro ve ön etüt gerekse arazide yapılan toprak etüt ve haritalama çalışmalarında CBS etkin olarak kullanılmıştır.

            Çalışma alanında açılacak profil yerlerinin belirlenmesinde yukarıda açıklanan metodoloji takip edilmiştir.  Proje alanı çerçevesinde örneklenen 44 adet profilin değerlendirilmesi sonucunda örnek alanda 20 farklı toprak serisi tanımlanmıştır. Toprak serilerinin Toprak Taksonomisine (1999) göre sınıflandırılmaları ve oluştukları ana materyal ve arazi şekillerine göre dağılımları Çizelge 8’de sunulmuştur.

 

 

Çizelge 8. Çalışma Alanındaki Toprakların Dağılımı

 

Toprak serileri

sınıflandırma

Dağılım

Anamateryal

*

Yer Şekli

**

ha

%

Geyik Pınar S.

Lithic Xerorthents

3771.6

12.8

LMOS

HMO

Sivrinin Deresi S.

Lithic Xerorthents

985.8

3.3

LMOS

OPM

Ebehatun Kır. S.

Lithic Xerorthents

1851.1

6.3

LMOS

HMO

Macun Deresi S.

Lithic Xerorthents

1356.5

4.6

PYRO

HMO

Al Deresi S.

Lithic Xerorthents

2927.0

9.9

GRA

HMO

Karaköy S.

Lithic Xerorthents

256.4

0.9

META

HMO

Teke S.

Lithic Xerorthents

2045.0

6.9

LMOS

OPM

Sopçaalan S.

Typic Xerorthents

515.7

1.7

LMOS

OPM

Karakuyu D. S.

Typic Xerorthents

1357.4

4.6

LMOS

OPM

Şarlayık Deresi S.

Typic Xerorthents

993.7

3.4

GRA

OPM

Kozalay S.

Typic Xerorthents

2754.3

9.3

PYRO

HMO

Kirmir S.

Typic Xerofluvent

1625.2

5.5

ALU

PLA

Beypazarı S.

Fluventic Haploxerepts

1011.2

3.4

ALU

PLA

Tacettin S.

Gypsic Haploxerepts

584.7

2.0

LMOS

TAB

Topal Dik. D S.

Typic Calcixerepts

278.4

0.9

LMOS

OPM

İn Deresi S.

Typic Calcixerepts

1565.6

5.3

LMOS

OPM

Çamlıbağ Tep. S.

Typic Haploxerepts

872.1

3.0

LMOS

OPM

Ortaboğaz Tep. S.

Typic Haploxerepts

128.6

0.4

LMOS

OPM

Karlık Deresi S.

Typic Haploxerepts

183.8

0.6

PYRO

OPM

Oymaağaç S.

Typic Haploxerepts

4279.6

14.5

LMOS

TAB

 

* LMOS: lacustrine – marine originated sediments, PYRO: pyroclastic (volcanic) rocks, META: metamorphic rocks, GRA: granite-granodiorite, ALU: alluvial material

** PLA: plains, TAB: table lands, OPM: plains with open hill and mountains, HMO: high hill and mountains

 

           

 

Şekil.10.  Çalışma alanına ait temel toprak haritası

 

            Çalışma alanında en geniş dağılımı 4279.6 ha (%14.5) ile gölsel-denizel orijinli ana materyallerler üzerinde, ve düze düze yakın yüksek arazilerde (platolar) oluşan Oymaağaç serisi gösterirken, en az dağılımı 128.6 ha (0.4%), yine aynı ana materyal üzerinde açık tepeler ve dağlık alanlar arasındaki ovalarda yer alan Ortaboğaz tepesi serisi göstermiştir. Çalışma alanında en yüksek dağılımı oranı %44.6 (13193.5 ha) bir oranla yüksek tepelik ve dağlık alanlarda yayılım gösteren Lithic Xerorthent’ler de bulunmuştur. Lithic Xerorthent’leri sırasıyla, %19.0 (5621 ha) ve %18.0 (5464 ha) oranları ile Typic Xerorthent’ler ve Typic Haploxerept’ler takip etmişlerdir. Çalışma alanında Typic Calcixerept’ler, Fluventic Haploxerept’ler ve Gypsic Haploxerept’ler sırasıyla %6.0 (1844 ha), %3.4 (1011.2 ha), %2.0 (594.7 ha) oranları ile az dağılım gösteren topraklar olarak belirlenmiştir (Şekil 10). 

            Çalışma alanına ait toprak profil örneklerinin kimyasal ve fiziksel analiz sonuçları ile profil tanımlamaları Ek 1’de sunulmuştur.

 

V. Sonuç ve Öneriler

            Doğal kaynakların sürdürülebilir yönetilmelerinde, arazi örtüsü ve arazi şekilleri arasında ki ilişkilerin bilinmesi, bunların, toprak oluşumu üzerine etkilerinin anlaşılması, biyolojik üretim, çeşitlilik ve doğal kaynakların dengesi açısından son derece önemlidir. Ana material, topoğrafya, iklim, canlılar, ve zaman toprak oluşumunu etkileyen faktörlerdir (Jenny 1980). Bütün bu faktörler arasındaki ilişkilerin bilinmesi birbirlerini etkilemesi açısından anlaşılması son derece zordur. Son yıllarda uzay ve bilgi teknolojilerinde gerek yazılım gerekse donanım bakımından meydana gelen gelişmeler, bilginin hızlı ve doğru bir şekilde toplanması, değerlendirilmesi, ve yorumlanmasına olanak tanımaktadır.

            Bu projede, iklim verileri, uydu görüntüleri, sayısal jeoloji ve yükseklik verileri gerek uzaktan algılama gerekse coğrafi bilgi sistemleri kullanılmış, çalışma alanın toprakları hakkında güvenilir, bilgiye ulaşmada  etkin rol oynamıştır. Bununla beraber, özellikle farklı konumsal ve spectral çözünürlüğe sahip uydu görüntülerinin bitki gelişim döneminin farklı dönemlerinde alınarak kullanılması ileride yapılacak çalışmaların başarısını artıracağı kuşkusuzdur. Yine arazi şekillerinin modellenmesinde ve tanımlanmasında coğrafi bilgi sistemleri son derece faydalı olmuştur.

            Bu çalışma uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri ile bölümüzde gerçekleştirilen ilk proje olup, eğitim, öğretim ve araştırma konusunda bölümümüze son derece faydalı birikimler ve kısıtlıda olsa bir alt yapı sağlamış bulunmaktadır.

           

 

 

 

 

 

 

 

 

 

VI. Kaynaklar

Allison, L.E. 1965. Organik Carbon C.A. Black (Ed.) Methods of Soil Analysis. Part 2,

            Amer. Soc.Agr.Inc., madison, Wisconsin

 

Anderson, J. R., Hardy, E. E., Roach, J. T. and Witmer, R. E. 1976. A Land Use and Land

            Cover Classification System for Use with Remote Sensor Data. U.S. Geological

            Survey, Professional Paper 964, pp 28, Reston, VA

 

Bayramin, I. 1998. Integrating Digital Terrain and Satellite Image Data with Soils Data

            for Small Scale Mapping of Soils. Ph. D. Thesis. Purdue University, Agronomy

            Department. 121 pages. W. Lafayette, IN 47907

 

Bower, C.A., Reitmeir, R.F., ve  Fireman, M. 1952. Exchangeable cation analysis of

            saline and alkaline soils. Soil Science., 73;251-261.

 

Brabyn, L. 1998. GIS Analyses of Macro Landform. Presented at SIRC 98 – The 10th

            Annual Colloquium of the Spatial Information Research Centre, University of

            Otago, Dunedin, New Zealand 16-19 November 1998.

 

Çağlar, K.Ö. 1949. Toprak Bilgisi Ders Kitabı. A.Ü.Ziraat Fak.Yayınları, No: 10, Ankara.

 

Cangir,C., Ekinci, H.1991. Kireçtaşı (Alanya) ve Denizel Kireçtaşı Konglomeraları

            Üzerinde Oluşmuş Toprakların Genesisleri Ve Yeni Sınıflandırma Sistemindeki

            Yerleri.II.Toprak İlmi Derneği Bilimsel Toplantı Tebliğleri, Yayın No:6,S:147-

            151

 

Çullu, M. A., Dinç, U., Şenol, S., Öztürk, N., Çelik, Günal, H., 1995. Tuzlu ve Alkali

            Alanların Uydu Verileri Yardımı İle Haritlanması. Türkiye Toprak İlmi Derneği,

            İlhan Akalan Toprak Çevre Sempozyumu , Yayın  No:7, Cilt1, 163-172

 

Dikau, R., Brabb, E. E., Mark, R. M. 1991. Landform Classification of New Mexico by

            Computer. U. S. Dept. of the Interior, U. S. Geol. Survey Report 91-634.

 

FAO, 1989, Guidelines For Land Use Planing İnter-Departmental Working Group ,Rome

 

Jenny, H. 1980. The Soil Resource; Origin and behavior. Ecol. Studies 37. Springer-

            Verlag, NY.

 

Horvath, E. H., Post, D. F., and Kelsey, J. B., 1984. The relationships of Landsat digital

            data to the properties of Arizona range lands. Soil Science Society of America

            Journal. 48, 1331-1334.

 

Karadenizli, L. 1995. Sedimentology of the Upper Miocene – Pliocene gypsum series of

            the Beypazari Basin, west of Ankara, Central Anatolia, Turkey. Geological

            Bulletin of Turkey, V. 38, No: 1, 63-74.

 

Kibar ,M., Dengiz, O., Bayramin. İ.1998.Evaporativ Tuzla Göl Baseni Topraklarının

            Jeogenesisi.Internatıonal Symposium On Arıd Regions Soils Cilt.1,Yayın

            No:11, S:63-73

 

Klingebiel, A. A., Horvarth, H., D. Moore, G. W., and Reybold, U. 1987. Use of Slope,

            Aspect, and Elevation Maps Derived From Digital Elevation Model Data in

            Making Soil Surveys. Soil Science Society of America, Soil Survey Techniques,

            SSSA Special Publication, 20, 77-98.

 

Lee, K., Lee, G. B., and Tyler, E. J. 1988. Thematic mapper and digital elevation

            modeling of soil characteristics in hilly terrain. Soil Science Society of America

            Journal. 52, 104-1107.

 

Mclean, E. O. 1973. Testing Soil For Ph And Lime Requirement. L.M Walsh and J .D.

            Beataon (Editors), Soil Testing And Plant Analysis, Soil Sci. Soc. Am. Inc,

            Malison, Wisconsin, USA

 

Rossiter, D. G., Wambeke, A. R. V. 1997 Automated Land Evalution System ALES

            Version 4,65 User’s Manual. Cornell University, Department of  Soil, Crop &

            Atmospheric Science SCAS Teaching Series No:T93-2 . Revision 6 Ithaca , NY

            USA

 

Stoner, E. R., and Baumgardner, M. F. 1981. Characteristic variations in reflectance of

            soil. Soil Science Society of America Journal, 45, 1161-1165.

 

Su, H., M. D. Ransom, and Kanemasu, E. T. 1989. Detecting soil information on a native

            prairie using Landsat TM and SPOT satellite data. Soil Science Society of

            America Journal. 53, 1479-1483.

 

Shovic, H. and C. Mantagne. 1985. Application of a statistical Soil-Landscape Model to

            an Order III Wildland Soil Survey. Soil. Sci. Soc. Am. J. 49:961-968

 

Sahu ,G.C ., Panda, N., Nanda, S. K.1986. Genesis And Minerology Of Some Entisols in

            Oriissa. Indian Agriculturist.30:1,21-28

 

Soil Survey Staff (Soil Taxonomy) 1999. A Basic of Soil Classification for Making and

            Interpreting Soil Survey. U.S.D.A Handbook No: 436, Washington D.C.

 

Sarı, M., Dinç, U. , Şenol, S., Kapur, S. 1986.Karstik Toprakların Oluşu, Önemli Fiziksel,

            Kimyasal ve Minerolojik Özellikleri ile Sınıflandırılması. 9.Bilimsel Toplantı

            Tebliğleri Yayın No: 4, Sayfa:6-10.

 

Şenol, S., Dinç, U., 1986. Akdeniz Bölgesi Büyük Toprak Gruplarının Toprak

            Taksonomisi ve Fao/Unesco Dünya Toprak Haritası Lejantına Göre

            Sınıflandırması. Toprak İlmi Derneği, 9. Bilimsel Toplantı Tebliğleri, Yayın

            No:4 , Ankara.

 

Dinç, U., Öztürk, N. 1995. Cografi Bilgi Sistemlerinin Detaylı Toprak Etütlerinde

            Kullanma Olanakları, İlhan Akalan Toprak Çevre Sempozyumu Cilt.1.Yayın

            No:7,Ankara

 

Özus, A., Dinç, U ve Şenol, S. 1991. Silifke Ovası Topraklarının Oluşu Önemli

            Özellikleri ve Sınıflandırması Üzerine Araştırmalar.Proceeding  11. Congres of

            Soil Science Society of Turkey . Yayın No:6. Sayfa 97.

Özbek, H., Şenol, S., Dinç, U., Kapur., S, Güzel, N. 1986 Ceyhan Ovası Topraklarının

            Genesisleri ve Sınıflandırması Üzerinde Araştırmalar. 9 .Bilimsel Toplantı 

            Tebliğleri Yayın No.73, Ders Kitapları Yayın No.4, Sayfa:4-1

 

Richards, L.A. ed. 1954. Diagnosis and improvement of saline and alkali soils. USDA

            Agric. Handbook No:60.

 

Righi, D. A., Graham, R. C., Petit, S. 1999. Pedogenic Formation of Kaolinite Smectite

            Meoed Layers İna Soil Toposequent Development From Bazaltic And Clays

            Minerals. 47: 4, 505-514, 23 Ref.

 

U.S. Salinity Labratory Staff. 1954.. Diagnosis and improvment of Saline and  Alkali

            Soils. USDA, Handbook No:60, Washington, D.C.160

 

Yağmurlu, F., Helvacı, C., İnci, U., Önal, M., 1987. Tectonic features to structural of  the

            Beypazarı and Nallıhan Central Anatolia, Middle East Technical Univ., 20.4.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

VII. EKLER

a) Mali Bilanço ve Açıklamaları

Proje çerçevesinde 4 harcama yapılmıştır.

Bunlar sırasıyla;

200. YOLLUKLAR

Bu fasılda arazi çalışmaları için toplam 64.400.000 TL’lık bir harcama yapılmıştır.

 

400. TÜKETİM MAL VE MALZEMELERİ

Bu fasılda analizlerde kullanılmak üzere kimyasal madde alımı için toplam 68.000.000 TL’lık bir harcama yapılmıştır

 

600. MAKİNA TECHİZAT

Bu fasılda 1.755.000.000 TL’lık bir harcama Küresel Konumlama Cihazı (Magellan Promax 5) alımı ve 5.988.500.000 TL’lık bozulmamış örnekleme (karot) sondaj makinası alımı için olmak üzere Toplam 7.743.500.000 TL bşr harcama yapılmıştır.

TOPLAM PROJE HARCAMALARI = 7.875.900.000 TL.

 

b) Makine ve Teçhizatın Konumu ve İlerideki Kullanımına Dair Açıklamalar (BAP Demirbaş numaraları dahil )

Küresel Konumlama Cihazı (Magellan Promax 5) ve bozulmamış örnekleme (karot) sondaj makinası sorunsuz olarak kullanılmaktadır.

 

c) Teknik ve Bilimsel Ayrıntılar (varsa Kesim III'de yer almayan analiz ayrıntıları)

Çalışma Alanına Ait Toprak Profil Örneklerinin Kimyasal Ve Fiziksel Analiz Sonuçları İle Profil Tanımlamaları EK 1’de sunulmuştur.

 

d) Sunumlar (bildiriler ve teknik raporlar)

Bu projeden elde edilen bilgiler ışığında, bölümümüzde 1 yüksek lisans çalışması tamamlanmış, 2 adet uluslararası toplantıda sunum yapılmış, 2 adet TÜBİTAK Doğa dergisinde yayın, 1 adet hakemli ulusal dergide yayın yapılmıştır. 1 adet arazi örtüsü, arazi şekilleri, ana materyal arasındaki ilişkiler ve bunların toprak oluşumu üzerine olan etkileri, ve iki adet erozyon modellemesi üzerine SCI yayın hazırlıkları tamamlanmak üzeredir. Proje raporunda tekrarlamaları önlemek amacıyla, eklerdeki yayınlarda belirtilen konular raporda yazılmamıştır. Bu proje çerçevesinde toplantılarda sunulan bildiriler toplantı kitaplarında basılmış ve EK 2’de sunulmuştur.

Bildiriler

I. Bayramin, H. S. Öztürk, O. Dengiz, O. Başkan. 2002. “Remote sensing and GIS                   technologies in land resource studies- a case study: Beypazari-Ankara” OECD                    Workshop 3 – 7 June 2002 Menemen Izmir. “Innovative Soil-Plant Systems              For Sustainable Agricultural Practices”

Bayramin, İ. 2000. Using geographic information system and remote sensing techniques             in making pre-soil surveys. International Symposium on Desertification.

            13 - 17 June 2000. Konya, Turkey

 

e) Yayınlar (hakemli bilimsel dergiler) ve tezler

Bu proje çerçevesinde basılan yayınlar EK 2’de sunulmuştur.

İ. Bayramin, O. Dengiz, O. Başkan, M. Parlak, 2003. Soil Erosion Risk Assessement with

            ICONA Model; Case Study: Beypazarı Area: Turkish Journal of Agriculture and

            Forestry, Volume: 27, No:2 pp: 105 – 116.

O. Dengiz, İ. Bayramin, M. Yüksel, 2003. Geographic Information System and Remote                        Sensing Based Land Evaluation of Beypazarı Area Soils by ILSEN Model.               Turkish Journal of Agriculture and Forestry, Volume: 27, No:3 pp: 145 – 153.

İ. Bayramin, 2003. Beypazarı Topraklarının Medalus Metoduna Göre Toprak Kalite                 Toprak Kalite İndekslerinin Belirlenmesi HR. Ü.Z.F.Dergisi, 2003, 7 (3-4):29

YAPILAN TEZLER:

“Beypazarı’nda (Ankara) Üç Farklı Ana Materıal Üzerinde Oluşan  Toprakların Kil Minerolojileri ve Genesisleri”  H.Emrah Erdoğan, Danışman: Doç.Dr.Mahmut Yüksel Toprak Anabilim Dalı Ankara - " 2001"