T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ

KESİN RAPORU

 

 

POLİSİKLİK AROMATİK HİDROKARBONLARA

MARUZ KALAN BİR GRUP İŞÇİDE

HÜCRESEL İMMÜN FONKSİYONLARIN

İNCELENMESİ

Prof.Dr.Asuman KARAKAYA

98-03-00-07

Proje Başlangıç: 1998

Proje Bitiş: 2003

Rapor Tarihi: 31.03.2003

 

 

 

Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri

Ankara - 2003

 

I-Projenin Türkçe ve İngilizce adı ve özetleri

 

Polisiklik aromatik hidrokarbonlara maruz kalan bir grup işçide hücresel immün fonksiyonların incelenmesi

 

Investigations of cellular immune functions in a group of workers exposed to polycyclic aromatic hydrocarbons

 

Özet

Organik maddelerin pirolizi yada tam yanmaması sonucu oluşan polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), iyi bilinen insan karsinojenleri arasında yer almaktadır. Araştırmalar karsinojenik potansiyellerinin yanısıra immünotoksik etkilerinin de olduğunu ortaya koymaktadır. İmmünotoksik potansiyelleri hayvan çalışmalarıyla ortaya konulmakla birlikte insanlardaki etkileri hakkında az şey bilinmektedir.

Bu proje, mesleksel olarak PAH’lara maruz kalan işçilerde bu maruziyetin olası immünomodülatör etkilerini araştırmak üzere hazırlanmıştır. Doğal öldürücü hücre aktiviteleri ve T-lenfositlerinin proliferatif yanıtları incelenmiş, PAH maruziyeti ise idrarla atılan 1-hidroksi piren (1-OHP) metabolitinin analizi ile izlenmiştir. Sonuçlar maruz kalmayan sağlıklı kontrol grubundan elde edilen sonuçlarla kıyaslanmıştır.

 

Summary

 

Polycyclic aromatic hydrocarbons (PAHs), formed by pyrolysis or incomplete combustion of organic materials, are well known human carcinogens. It was suggested that immunotoxic effects of PAHs contribute to their carcinogenic potential. Although immunotoxic potential of PAHs has been well documented in animal studies, little is known about the effects in humans.

This project was performed in order to investigate possible immunomodulatory effects of PAH exposure in occupationally exposed workers. Natural killer cell activities and T- lymphocyte proliferative responses were analyzed. Exposure to PAHs was monitored by analysis of 1-hydroxy pyrene (1-OHP) metabolite in urine. The results were compared to those obtained in healthy unexposed controls.

 

 

II- Amaç ve Kapsam

 

Polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) çevrede yaygın olarak bulunan kimyasal bir gruptur. Karbon ve hidrojen içeren organik maddelerin pirolizi veya tam olmayan yanmalar sonucu oluşan 3 veya daha fazla aromatik halkalı bileşiklerdir. PAH’lar deney hayvanları ve insanlarda kuvvetli karsinojenik potensiyele sahip maddelerdir.Son yıllarda gelişen moleküler biyoloji teknikleri ile PAH’ların karsinojenik mekanizmalarının anlaşılmasında büyük bir gelişim olmuştur. Özetle PAH’lar tümör başlatıcı, geliştirici ve ilerletici özellikleri olan potent karsinojenlerdir. Aynı zamanda deney hayvanlarında yapılan çalışmalarla bu maddelerin immün sistemi baskılayıcı oldukları gösterilmiştir. Karsinojenik potensiyellerinin yüksek oluşuda bu immünotoksik etkilerine bağlanmaktadır. PAH’lar hem hücresel (cell mediated immunity-CMI) ve hemde hümoral immüniteyi inhibe etmektedirler. Özellikle benzo(a)piren (BaP), 3-metilkolantren (3-MC) ve 7,12-dimetilbenz(a)antrasen (DMBA)’in, in vivo olarak hayvan modellerinde ve insan periferal kan hücreleri ile yapılan in vitro testlerde çok yüksek derecede immünotoksik olduğu saptanmıştır (1). Özellikle hücresel immün fonksiyonlar PAH’lar tarafından modülasyona hassastır ve çeşitli araştırmalar PAH’ların mitojenlere T hücre yanıtlarını, gecikmiş tip hipersensitivite reaksiyonlarını, NK ve sitotoksik T hücreleri aktivitelerini, tümör ve patojenlere konakçı direncini baskıladığını doğrulamaktadırlar (2,3).

 

Epidemiyolojik veriler, endüstrileşmiş ülkelerde tüm kanser ölümlerinin %4’ünün nedeninin mesleksel olarak maruz kalınan kimyasal karsinojenler olduğunu göstermektedir. Bu karsinojenler içinde PAH’lar etkiledikleri işçi sayısı ve etkinlik yönünden ilk sıralarda yer alırlar. PAH’lardan 11’i Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC)’nun sınıflandırmasında karsinojenik olarak tanımlanmaktadır (4). Mesleksel olarak PAH’lara başlıca; kok kömürü, grafit elektrot, katran ve ürünleri, karbon siyahı ve bitümenin elde edilmesi ve kullanılması esnasında maruz kalınmaktadır. Diğer mesleksel maruz gruplar ise baca temizleyicileri ve araba tamir atölyelerinde çalışanlar ve trafik polisleridir. NIOSH (The National Institute for Occupational Safety and Health), Amerika Birleşik Devletlerinde sadece yol yapımı  (asfaltlama), çatı kaplama, boru kaplama,ve briket yapımında kullanılan bitümene 2 milyon civarında işçinin maruz kaldığını tahmin etmektedir (5).

 

Türkiye’de işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili hizmet ve kontroller son derece yetersizdir.Gerek çalışanların eğitimsiz oluşu, gerekse çok sayıda küçük iş yerlerinin denetiminin zorluğu bu iş yerlerinde iş hijyeni kurallarının uygulanamaması sonucunu getirmektedir. Bu yetersiz koşullarda maruziyet düzeyinin limit değerleri aşmasına ve bu gibi maddelere maruz kalanların önemli bir risk grubunu oluşturmalarına neden olmaktadır. PAH’lar ile yapılan immünotoksikolojik çalışmalar hep hayvan modellerinde yürütülmektedir. İnsanda immünolojik etkileri ile ilgili çok az bilgi mevcuttur. İnsan sağlığının korunmasında önemli rolü olan immün sistemdeki değişimlerin yorumlanması ve hayvan çalışmalarından elde edilen sonuçların insana ekstrapolasyonu son derece zordur. Bu bağlamda direkt maruz gruplarla çalışabilmemiz doğrudan insan verilerine ulaşabilmemizi sağlamaktadır. Daha önce Ankara Büyükşehir Belediyesi Asfalt İşleri Şube Müdürlüğünde çalışan işçilerde gerçekleştirdiğimiz bir çalışmada; PAH’lara maruziyetin göstergesi olarak 1-OH piren atılımını ve  ayrıca PAH’ların beyaz kan hücre sayıları, serum immunoglobulin düzeyleri ve lenfosit alt grupları üzerine olası etkilerini inceledik. PAH’ların  insan immün sistem üzerine etkilerini inceleyen söz konusu  çalışma “Toxicology” dergisinde (1999)   yayınlanmıştır(6).

Bu çalışmamızın bir devamı niteliğinde olan  bu projede, PAH’lara yoğun olarak maruz kalınan kok kömürü üretimi ve asfalt kaplama işlerinde çalışan işçilerde doğal immünite ve hücresel immün fonksiyonların göstergeleri olan NK hücre aktiviteleri ve T-lenfositlerinin proliferatif yanıtları incelemiş ve idrar 1-OH piren konsantrasyonları ölçülerek PAH maruziyeti saptanmıştır. Bu proje kapsamında yer alan değerlendirmeler ülkemizde ilk kez yapılmış olacaktır. Kaynak taramalarımızda, yurt dışında yapılmış konu ile ilgili, ancak farklı parametrelerin incelendiği birkaç araştırmaya rastlanmıştır (7-9).

 

Bu bağlamda proje sonuçları, sadece hedeflenen immün fonksiyonlar üzerine PAH’ların olası etkilerini ortaya koymakla kalmayacak, ayrıca incelenen işçi grubunda karşılaşılabilecek immünotoksisite riskinin değerlendirilmesine de katkıda bulunacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

III- Materyal ve Yöntem

 

Maruz grup, Ankara Büyükşehir Belediyesi Asfalt İşleri’nde ve bir kömür işletmesinde  çalışan ve PAH’lara maruz kalan işçilerden,  kontrol grubu ise mesleki olarak PAH’lara maruz kalmayan, ancak yaş, cinsiyet, sigara içme alışkanlığı ve sosyoekonomik şartlar açısından maruz grupla uyumlu işçilerden seçilmiştir. Bu gruplardan kan ve idrar örnekleri alınmıştır.

 

Çalışmamızda incelenen immünolojik parametrelerden ilki olan hücresel sitotoksisite hücresel DNA fragmantasyonu esasına dayanan ELİSA yöntemi ile değerlendirilmiştir.  51Cr salınım yöntemine alternatif olarak geliştirilmiş olan bu yöntem ülkemizde ilk kez tarafımızdan bu projede kullanılmıştır. Yöntem, hücre kültürü süpernatantları ve hücre lizatlarının sitoplazmalarındaki BrdU (5-bromo-2’-deoksiüridin) ile işaretlenmiş DNA parçalarının tayinine dayanan fotometrik bir enzim immünoassaydir. Yöntemin esası, kantitatif sandviç tip enzim immünoassay (ELISA) dir. DNA ve BrdU’ya karşı geliştirilmiş iki fare monoklonal antikoru kullanılmakta bu da BrdU ile işaretlenmiş DNA parçalarının spesifik tayinine ve ölçümüne olanak tanımaktadır. İmmün sistem hücreleri (sitotoksik T- lenfositleri, NK hücreleri, LAK hücreleri) hasar görmüş, enfekte ve mutasyona uğramış hedef hücreleri tahrip edebilen hücrelerdir. Bu hücrelerin sitolitik potansiyellerinin değerlendirilmesinde kullanılan standard metod 51Cr salınım yöntemidir. Bu yöntem radyoizotopun canlı hücre sitoplazmasına girmesine ve plazma hasarına bağlı olarak salınan radyoaktivitenin ölçümüne dayanmaktadır. Bu yöntemin en büyük dezavantajı  radyoaktif madde kullanımı ve işaretli hücrelerden spontan 51Cr salınımının yüksek oluşudur. Bu da –inkübasyon süresinin uzatılması gerektiği durumlarda- düşük sitolitik aktivitelerde sınırlı duyarlığa neden olmaktadır. Metabolik işaretleyici ajan olarak 51Cr yerine BrdU kullanılması, 51Cr salınım yöntemi kadar hassas olması, aynı anda çok sayıda örnek ile çalışılabilmesi, background interferasyonunun düşük olması, hücrelerin yıkanmasının gerekmemesi (bu işlem hücre kaybına ve aktivitede azalmaya yol açabilmektedir) ve standard metodlarla ilişkili sonuçların elde edilmesi bu alternatif yönteme üstünlük kazandırmaktadır.

Projemizde incelenen ikinci parametre, T-hücrelerinin bu hücrelere özgül mitojen olan PHA’ya karşı gösterdikleri proliferatif yanıtlardır. T-hücrelerinin proliferasyonu ELISA (BrdU) (kolorimetrik) yöntemiyle tayin edilmiştir. 3H-timidin yöntemine bir seçenek olarak geliştirilen bu yöntem daha önceki projelerimizde de ilk kez tarafımızdan kullanılmıştır. Proliferasyon deneylerinde son yıllarda kullanılmaya başlanan bu yöntem, çeşitli yararları nedeniyle, bu tip çalışmaların klasik yöntemi olan 3H-timidin yöntemine büyük üstünlük sağlamıştır. Yöntem; prolifere olan hücrelerde DNA içine timidin yerine-pirimidin analoğu olan- BrdU’nun katılımı esasına dayanmaktadır. BrdU, DNA içine katılımdan sonra enzim immünoassay ile ölçülmektedir. Hücresel proliferasyon DNA’nın replikasyonunu gerektirdiği için, DNA sentezinin izlenmesi hücre proliferasyonunu gösteren indirekt bir parametre olmuştur. Ancak mitotik olarak aktif hücrelerin DNA’larının  3H-timidin ile işaretlenmesi yolu ile uygulanan klasik yöntemin bir takım dezavantajları bulunmaktadır. Öncelikli sakıncası radyoizotopların kullanılmasıdır. Bu nedenle radyoaktiviteden koruyucu önlemlerin sağlanması yanında, cell harvester ve scintillation counter gibi özel ve pahalı cihazlara gereksinim duyulması da ayrı sorunlar yaratmaktadır. 3H-timidin yerine BrdU’nun kullanılması ile bu konuda önemli bir gelişme olmuştur. Kolay, hızlı ve nonradyoaktif bir yöntem olması yanında ayni zamanda çok sayıda numune ile çalışılabilmesi ve 3H-timidin yöntemi kadar hassas olması metodu üstün kılmaktadır. Değişik rodent ve insan hücre sistemlerinde bu yöntemle 3H-timidin yöntemi arasında iyi bir korelasyonun olduğu ortaya konulmuştur.

 

İdrarla 1-OH piren atılımı, Jongeneelen ve arkadaşlarının tekniği kullanılarak ölçülmüştür. Alınan idrar örneklerinin analize hazırlanması amacıyla, idrarda konjugat halinde bulunan metabolit, enzimatik hidroliz ile serbest hale geçirilip C18 kolonunda katı faz ekstraksiyonu uygulanmış ve bu şekilde hazırlanmış olan numuneler, gradient-HPLC yöntemi ile analiz edilmiştir (10). Analiz sırasında floresan detektör kullanılmıştır. Bulunan idrar 1-OH piren konsantrasyonları ise kreatinine göre düzeltilerek saptanmıştır.

 

 

Kullanılan İstatistiksel Yöntemler

Sonuçların hesaplanmasında:

  1. Tek Yönlü Varyans Analizi ve bağlı olarak Bonferroni Testi
  2. Student’s T Testi
  3. Pearson Korelasyon Analizi
  4. Khi-Kare Testi  istatistiksel yöntemlerinden faydalanılmıştır.

 

 

 

 

IV- Sonuçlar

A- Çalışma gruplarının genel özellikleri

 

Maruz grup, Ankara Büyükşehir Belediyesi Asfalt İşleri’nde çalışan 10 ve bir kömür işletmesinde çalışan 13 işçiden oluşturulmuştur.  Kontrol grubunda ise mesleki olarak PAH’lara maruz kalmayan, ancak yaş, cinsiyet, sigara içme alışkanlığı ve sosyoekonomik şartlar açısından maruz grupla uyumlu 15 işçi bulunmaktadır. Bu grupların yaşları, maruziyet süreleri ve sigara içme durumları Tablo 1 de özetlenmiştir.

Tablo 1: Çalışma gruplarının genel özellikleri

 

Maruz Grup (n=23)

 

Kontrol Grubu (n= 15)

Asfalt işçileri

(n=10)

Kömür işçileri

(n=13)

Yaş (ortalama)

38.5

44.5

40,6

Çalışma süresi (ortalama, yıl)

12.9

20.1

13,9

Sigara içenlerin sayısı

9

11

6

 

 

B- İdrar 1-OH piren ölçümleri

İdrar 1-hidroksi piren (1-OHP) ölçümleri, HPLC yöntemi ile tayin edilmiş ve bulunan konsantrasyonlar, idrar kreatinin ölçümleri ile düzeltilerek verilmiştir. Kontrol ve maruz kalanların yaş, maruziyet süreleri ve idrar 1-OH piren seviyeleri Tablo 2’te verilmektedir.

Tablo 2: Kontrol ve maruz kalanların yaş, maruziyet süreleri ve idrar 1-OH piren seviyeleri

 

Kontrol grubu

(n=15)

Asfalt işçileri (n=10)

Kömür işletmesinde çalışan işçiler (n=13)

Yaş (ortalama, aralık)

40.66 (33-47)

38.50 (32-45)

44.50 (40-48)

Maruziyet süresi

(yıl, ortalama, aralık)

13.9 (4-24)

12.90 (4-22)

20.08 (17-25)

İdrar 1-OHP seviyeleri (mean±S.E., mmol/ mol kreatinin)

0.39±0.19

0.54±0.58

0.98±0.66*

* P<0.05 Kontrole göre anlamlılık seviyesi

C- NK aktiviteleri

Doğal öldürücü hücre fonksiyonları Bölüm III de belirtildiği gibi hücresel DNA fragmantasyonu esasına dayanan ELİSA yöntemi ile değerlendirilmiştir. Farklı alanlarda PAH’lara maruz kalan iki işçi grubu ve kontrol grubundan elde edilen ortalama aktivite sonuçları Tablo 3 de verilmektedir.

Tablo 3: Kontrol ve maruz grupta NK hücre aktiveleri

NK aktivitesi, (ortalama)

(efektör hücre/hedef hücre)

Kontrol grubu

(n=15)

Asfalt işçileri

(n=10)

Kömür işletmesinde çalışan işçiler, (n=13)

10:1

0.12±0.031

0.15±0.020

0.09±0.016

5:1

0.10±0.020

0.15±0.015

0.08±0.014

2.5:1

0.08±0.014

0.14±0.025

0.08±0.011

Asfalt ve kömür işçilerinde kontrole göre NK aktivitesi bakımından istatistiksel olarak bir fark bulunamamıştır.

D- T-lenfositlerinin proliferatif yanıtları

T-hücrelerinin proliferasyonu ELISA (BrdU) (kolorimetrik) yöntemiyle tayin edilmiştir. 2.5 ve 5 mg/ml fitohemaglutinin’e (mitojen) maruz bırakılan lenfosit kültüründeki ortalama proliferasyon, prolifere olan hücrelerde DNA içine timidin yerine-pirimidin analoğu olan- BrdU’nun katılımı üzerinden Tablo 4’de verilmektedir.

Tablo 4: Kontrol ve maruz grupta T-lenfositlerinin proliferasyon sonuçları

Proliferasyon, (ortalama)

(BrdU katılımı üzerinden)

Kontrol Grubu

(n=13)

Asfalt işçileri

(n=10)

Kömür işletmesinde çalışan işçiler (n=13)

Ortalama BrdU katılımı ±SE (Absorbans)

Kontrol

0.61±0.15

0.44±0.14

0.51±0.09

2.5 mg /ml PHA

1.85±0.49**

1.50±0.44**

1.36±0.68**

5 mg /ml PHA

1.56±0.51*

1.20±0.43*

1.18±0.64*

  * P<0.01    2.5 mg /ml PHA ve kontrole göre anlamlılık seviyesi

** P<0.05    kontrole göre anlamlılık seviyesi

 

VI- Kaynaklar

 

1-     DAVILA DR, MOUNHO BJ, BURCHIEL SW, Toxicity of polycyclic aromatic hydrocarbons to the human immune system: Models and mechanisms. TEN, 4: 5-9 (1997)

2-     WHITE KL, KAWABATA TT, LADICS GS, Mechanisms of polycyclic aromatic hydrocarbon immunotoxicity. In Immunotoxicology and Immunopharmacology, JH Dean, MI Luster, AE Munson, I Kimber, eds. Raven Press, New York, pp 123-142 (1994)

3-     DAVILA DR, DAVIS DP, CAMPBELL K, CAMBIER JC, ZIGMOND LA, BURCHIELSW, Role of alterations in Ca2+ - associated signaling pathways in the immunotoxicity of polycyclic aromatic hydrocarbons. Journal of Toxicology and Environmental Health, 44: 101-126 (1995)

4-     International Agency for Research on Cancer: Polynuclear Aromatic Compounds, Part 1, Chemical Environmental and Experimental Data. Monographs, 32, Lyon , France (1983)

5-     LaDou J, Occupational Medicine, pp. 349, Appleton & Lange, New Jersey (1990)

6-     KARAKAYA A, YÜCESOY B, TURHAN A, ERDEM O, BURGAZ S, KARAKAYA AE: Investigation of some immunological functions in a group of asphalt workers exposed to polycyclic aromatic hydrocarbons. Toxicology, 135:43-47, 1999

7-     SZCZEKLIK A, SZCZEKLIK J, GALUSZKA Z, MUSIAL J, KOLARZYK E, TARGOSZ D, Humoral immunosuppression in men exposed to polycyclic aromatic hydrocarbons and related carcinogens in polluted environment. Environ. Health Perspect. 102: 302-304 (1994)

8-     WINKER N, TUSCHL H, KOVAC R, WEBER E, Immunological investigations in a group of workers exposed to various levels of polycyclic aromatic hydrocarbons. J. Appl. Toxicol., 17: 23-29 (1996)

9-      WINKER N, TUSCHL H, KOVAC R, WEBER E: Immunological investigations in a group of workers exposed to various levels of polycyclic aromatic hydrocarbons. J. Appl.Toxicol., 17(1):23-29, 1997.

10- JONGENEELEN FJ, ANZION RBM, HENDERSON P.Th, Determination of hydoxylated metabolites of Polycyclic Aromatic Hydrocarbons in urine. Journal of Chromatography 413: 227-232, 1987.

 

 

 

VII. Ekler

Sunumlar:

Sonuçlar, 13-18 Eylül 2002 tarihleri arasında Macaristan-Budapeşte’de düzenlenmiş olan EUROTOX 2002 kongresinde de bildiri olarak sunulmuştur.

KARAKAYA A., ATEŞ İ., YÜCESOY B., Effects of Occupational Chronic PAH Exposure on Immune Functions. Abstracts of EUROTOX 2002, Budapest, Hungary.

Yayınlar:

Sonuçlar, yayın haline getirilerek Toxicology dergisine gönderilmiştir.