Kütüphanecilik Dergilerinin  Mesleğe  Katkıları

 

1.Giriş:

 Kütüphanecilik ülkemizde genç sayılabilecek mesleklerden biridir.1940’lı yıllarda üniversite düzeyinde kütüphanecilik kurslarının başlaması kütüphaneciliğin meslek olarak algılanmasının ilk adımı olmuştur. Bundan başka 1949 yılında Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD)’nin kurulması ve 1954 yılında kütüphanecilik eğitiminin  üniversite düzeyinde başlaması Türk Kütüphaneciliğinin iki önemli kilometre taşı olmuştur.

Ülkemiz genç bir kütüphaneci kadrosuna sahiptir. Bu kütüphaneciler üç büyük üniversitemiz bünyesinde kurulan kütüphanecilik bölümlerinden mezun olmuşlardır. Ankara ve İstanbuldaki bu üç üniversitenin yanında Erzurumda da bir üniversitemiz bünyesinde de kütüphanecilik bölümü kuruluş aşamasındadır.

Kütüphanecilik bölümlerinden mezun olan kütüphaneciler ve kütüphane çalışanlarının mesleki bilgilerini geliştiren, onları yeni gelişmelerden haberdar eden tek unsur ise mesleki yayınlardır. Bu mesleki yayınların en başında ise 1952 yılından beri Türk Kütüphaneciler Derneği  tarafından yayınlanan Türk Kütüphaneciliği eski adı Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni (TKDB) gelmektedir.

Türk Kütüphaneciliği, ülkemizde yayınlanan ilk kütüphanecilik dergisidir. Başlangıcından bugüne dek ara vermeden devam etmektedir. Türk Kütüphaneciliği yayın hayatını sürdürürken kütüphanecilik konusunda kimi başka dergilerin de yayınladığı görülmüştür. Bu yayınların bazıları TKD’nin şubeleri tarafından yayınlanmaktadır. Ancak bu yayınların uzun ömürlü olmadıkları göze çarpmaktadır.

Türk Kütüphaneciliği Dergisini ayrıntılı olarak ele alacağımız çalışmada Türk Kütüphaneciliği dışında yayınlanan, yayını sona ermiş ya da devam etmekte olan kimi süreli yayınlara kronolojik olarak kısaca değinelim.

 

2. Kütüphanecilik konusunda yayınlanmış süreli yayınlar:

Türk Kütüphaneciler Derneği Aylık Haberler Bülteni : Kütüphanecilik konusunda yayınlanan ilk haber bültenidir. TKD tarafından 1953-1961 yılları arasında sadece 104 sayı yayınlanabilmiştir. Yayınlandığı dönemde kütüphanecilik ile ilgili haberlere ağırlıklı olarak yer vermiştir.

Yeni Yayınlar: 1956 yılında Muharrem Doğu Mercanlıgil tarafından çıkarılmaya başlanmış bibliyografya ağırlıklı bir dergidir. Mercanlıgil'in vefatından sonra 1972 yılı Temmuz ayından itibaren de Üniversite Kütüphanecilik Bölümü Mezunlar Derneği (KÜT-DER) tarafından 1980 yılı nisan ayına kadar yayınlanmıştır. Bu yeni oluşumla Dergi hem derneğin bir yayın organı olmuş, hemde eskiden olduğu gibi döneminde yayınlanan yeni yayınların bibliyografik künyelerine yer vermiştir. Bibliyografik künyeler yanında mesleki konuları inceleyen yazılar da dergide yer almıştır.

Milli Kütüphane Haberleri : 1957 yılında Milli Kütüphane tarafından yayınlanmaya başlanmıştır.  Bülten  1972 yılına kadar 143 sayı yayınlanmış ve sadece Milli Kütüphane haberlerine yer vermiştir.

Kütüphaneciliğin Sesi: Kütüphanecilik Enstitsü (DTCF Kütüphanecilik Bölümü’nün çekirdeği) tarafından 1961-1962 öğretim yılında 13 sayı olarak yayınlanmıştır. Dergi  Kütüphanecilik Enstitüsü öğretim üyelerinin mesleki yazılarını ve enstitü haberlerine yer vermiştir.

Kütüphane Dünyası: TKD İzmir şubesi tarafından 1975-1979 yılları arasında 12 sayı yayınlanmıştır. Dergide kütüphane ve kütüphaneciliğin sorunları tartışılmış ve bu sorunlara çözüm yolları aranmıştır.

Kütüphanecilik Dergisi: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü tarafından 1987 yılında yayınlanmaya başlanmıştır.  Üç sayı yayınlanan ve dördüncü sayısının yayınlanma aşamasında olduğu Dergi kütüphaneciliğin değişik konularında araştırma yazılarına yer vermektedir.

Kütüphanecilik konusunda yayınlanmış/yayınlanmakta olan bu dergilerden başka  Türk Kütüphaneciler Derneğinin  kimi şubelerinin yayın organı niteliğinde çıkarılan başka dergiler de vardır.  Bunların başında TKD Ankara Şubesi tarafından iki ayda bir yayınlanan Düşünceler gelmektedir. Ayrıca TKD Edirne şubesinin yayınladığı  Oluşum, Antakya şubesinin yayınladığı Güneyde Kültür, Tekirdağ şubesinin yayınladığı Namık Kemal’in Sesi dergileri sayılabilir. Şubeler tarafından düzenli olarak yayınlanmaya çalışılan bu dergilerden başka bazı TKD şubelerinin her yıl kütüphane haftasında yayınladıkları süreli yayınlarla mesleki konulara yer vermeye çalışmaktadır.

Çoğunluğunu TKD çatısı altında yayınlanan dergilerin oluşturduğu mesleki süreli yayınların en eski, düzenli, sürekli ve gün geçtikçe de kendini yenileyen dergisi olan Türk Kütüphaneciliği’ni tüm boyutları ile irdelemeye çalışalım.   

3.Türk Kütüphaneciliği:

TKD 1949 yılında kurulduğunda kütüphaneci ve kütüphane çalışanlarının birlik ve dayanışmasını amaç edinmiştir. Bununla birlikte kütüphanecilik mesleğinin tanıtılması ve gelişmesi için çalışmalar yapmıştır. TKD kuruluş amacını gerçekleştirmek ve mesleğin tanıtımına katkı sağlamak için bir dergi yayınlanması hedef alınmıştır. Bu hedefe ancak Derneğin kuruluşundan üç yıl sonra ulaşılabilinmiştir. 11 Temmuz 1952 yılında Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni (TKDB) adı ile bir dergi çıkarılmaya başlanmıştır. Editörlüğünü Adnan Ötüken’in yaptığı ve yazı kurulunu da Adnan Ötüken ile birlikte Selahattin Çetintürk ve Abdülkadir Salgır’ın oluşturduğu derginin ilk iki sayısı birarada yayınlanmıştır. Bu ilk sayıya başlarken derginin misyonu şöyle açıklanmıştır. “Türk kütüphanecilerinin hizmetlerini Türk İlim alemine,aydınlarımıza ve yabancı meslekteşlara olduğu gibi aksettirebilmektir”.

TKDB yılda dört sayı olarak planlanmış ve yayınını hiç aksatmadan bu güne kadar sürdürmüştür. Dergi yayınlanışından buyana TKD’nin en önemli gelir kaynağı olmuştur. Dernek çoğu zaman olduğu gibi dergiden sağlanan gelir ile ayakta durabilmiştir.

TKDB tüm kütüphanecilerin görüş ve dileklerine yer verdiği gibi bilimsel bağlamdaki araştırma ve inceleme yazılarına yer vermiştir. TKDB’nin yayın politikası her zaman için TKD’nin  hizmet ve görevleri ile örtüşmektedir. !952 yılından bu yana ilkeli yayın politikasından ödün vermemeye çalışan dergimizde zamanla kimi yapısal değişiklikler olmuştur. Buna karşın derginin içeriği ve yayın politikasında her hangi bir değişiklik yapılmamıştır. Başlangıcından bu yana dergide yer alan konu dağılımları çağdaş kütüphaneciliğin ilgi alanları ile de paralellik göstermektedir. Onlu yıllar bazında derginin içeriğine kısaca bir göz atalım.

3.1 Türk Kütüphaneciliği Dergisinin İçerik Analizi:

 Derginin amacının gerçekleşmesinde  ve yeni gelişmelerin mesleğe kazandırılmasında bilim ve teknoloji alanındaki ve bilgi dünyasındaki gelişmeleri sürekli izlemenin çok büyük önemi vardır. Mesleğimizi ilgilendiren alanlardaki gelişmeler zaman, teknoloji ve bilimsel alandaki değişikliklere paralellik göstermektedir. Bu gelişme ve değişikliklerin  Türk Kütüphaneciliği dergisine de yansıdığı  yer alan konuların incelenmesi sonucunda görülmektedir.

Türk Kütüphaneciliği dergisi yayına başladığından bu yana 10’ar yıllık zaman dilimleri içinde içerik incelemesi yapıldığında  ağırlıkla yer alan konuların dağılımında karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır.

1950’li yıllarda dergide yer alan makalelerin çoğunluğunu  Halk ve çocuk kütüphaneleri, gezici kütüphaneler, kütüphanelerde kullanılan kurallar ve kütüphane düzenlemeye ilişkin ilkeler oluşturmaktadır. Bunlar yanında Osmanlılardan miras kütüphanelerin tarihini inceleyen makalelerde 1950 li yıllarda ağırlıktadır.

1960 lı yıllara gelindiğinde daha önceki konulara ek olarak kütüphane haftası, dokümantasyon, kütüphanecilik eğitimi, okuma alışkanlığı ve üniversite kütüphanelerinin ağırlıkla ele alındığı görülmüştür.

1970 li yıllarda dergide yer alan konularda yenilikler saptanmıştır. Bu yıllarda arşivler, okul kütüphaneleri, kütüphane hizmet ve işlevleri ile enformasyon hizmetlerinin çoğunlukla ele alındığı görülmüştür. Yine bu yıllarda üniversite kütüphanelerine ilişkin yazılar  ve kitap tanıtımları da dergi içeriğinde çoğunlukla yer almıştır.

Dergide 1980 li yıllarda ,1970 lerdeki konular yanında  kütüphanecilik eğitimi, gör-işit materyalleri, kütüphane otomasyonu ve kütüphanelerle ilgili sorunların ağırlıklı olarak tartışıldığı saptanmıştır.

1990 lı yıllar Türk Kütüphaneciliği açısından önemli gelişmelerin yaşandığı yıllar olmuştur.  Bu gelişmelerin dergide işlenen konulara da ağırlıkla yansıdığı  görülmüştür. IFLA 95 hazırlık çalışmalarının  90 lı yılların hemen başında başlaması ve etkinliklerin meslektaşlara duyurulduğu tek kaynağın da Türk Kütüphaneciliği dergisi olması nedeniyle bu yıllarda  çoğunlukla IFLA ya ilişkin haber ve yorumlar yer almıştır.  Bu yazılar yanında bilgi ağları, kütüphane yönetimi, enformasyon toplumu, sistem yaklaşımı konularına da ağırlıkla yer verilmiştir.

10 yıllık aralarla konu dağılımını incelemeye çalıştığım Türk Kütüphaneciliği dergisinin yayın politikası ve yayın teknikleri açısından ele alındığında da karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır.

3.2 Türk Kütüphaneciliği Dergisinin Üretimi ve Yenilikler

Yayıncılık güç bir iştir. Bu güçlük belirli bir zaman aralığı ile yayınlanma zorunluluğu ile de sınırlandığında daha da artar. Kütüphanecileri mesleki gelişim ve yeniliklerden haberdar etmeyi amaç edinmiş bir derginin zamanında yayınlanıp okuyucularına ulaştırılmasının önemi de çok büyüktür. Bir derginin bu koşulları yerine getirebilmesi için de belirli bir altyapıya sahip olması gerekir.

TKD'nin  1986 yılı Eylül'ünde yapılan Genel Kurulda TKD’nin adının `Türk Kütüphanecilik Kurumu` olması yönüde karar verilmiştir. Dernek yönetimi tarafından ad değişikliği ile ilgili yasal işlemler sürdürülürken TKDB adının da değiştirilmesi gündeme gelmiştir. Derneğin adının değişeceği düşüncesinden haraketle derginin adındaki dernek ibaresinin de çıkartılması söz konusu olmuştur. Böylelikle TKDB adı 1987 yılı birinci sayısından itibaren Türk Kütüphaneciliği  olmuştur. 1987 yılında  dergideki ad değişikliği ile birlikte bir başka yenilikte “yazarlar için kurallar” belirlenerek yayınlanmaya başlanmasıdır. Bu kurallar belirlenirken değişik ulusal ve uluslararsı bilimsel dergilerden yararlanılmıştır. Yazarlardan hazırlayacakları araştırma yazılarında bu kurallara uymaları istenerek  dergide yer alan yazıların bilimsellik düzeyinin arttırılması sağlanmıştır.

Türk Kütüphaneciliği dergisi (TKDB nin devamı olarak) başlangıcından 1988 yılına kadar tüm dizgi ve baskı işlemleri dernek dışında yürütülerek yayınlanırdı. 1988 yılında  Dernek Genel Merkezinde kurulan masa üstü yayıncılık ünitesi ile  Derginin dizgi ve düzenlenme işlemleri TKD bünyesinde yapılmaya başlandı. Dernek merkezinde yayına hazır hale getirilen dergi Milli Kütüphane matbaasında basılmaya başlandı. Bu gelişme derginin maliyetinin oldukça düşmesine neden oldu. Böylelikle dergi meslektaşlarımıza daha az bir ücretle ulaşmaya başladı.

1993 yılından başlayarak derginin daha geniş bir okur kitlesine ulaştırmak ve daha zengin bir içerik kazandırmak amacı ile derginin içeriğinde kimi değişiklikler yapılmıştır. Daha önceki yıllarda da denenmiş olan ancak sürekliliği sağlanamamış bu değişiklik derginin iki farklı bakış açısı ile ele alınması olmuştur. Derginin birinci kısmında bilimsel yazı, seminer ve konferans bildirileri, ve çevirilere yer verilmektedir. İkinci kısımda ise okuyucu mektupları, görüş ve öneriler ve kitap tanıtımları ile forum bölümleri yer almaktadır. Türk Kütüphaneciliği dergisinin uluslararsı platformda yerini alması aşamasında önemli bir gelişme de yine bu yılda gerçekleşmiştir. Dergide yer alan bilimsel yazıların başına ingilizce özetleri konularak yayınlanmaya başlanmıştır. Özetlerin yayınlanmaya başlaması ile  düşünülen amaç da yine bu yılda gerçekleşmiş ve Dergide yer alan makalelerin LISA (Library Informatıon Science Abstract)'da indekslenmesi sağlanmıştır.  Bunun, derginin uluslararası tanıtımı açısından oldukça yararlı olduğu tartışılmaz bir gerçektir.

1995 yılı başına kadar dergide yer alacak yazılara yayın kurulu karar verirdi. Ancak 1995 yılı birinici sayısından itibaren  Türk Kütüphaneciliği dergisi: bilimsel değerlendirme açısından da önemli bir yeri olan: hakemli dergiler arasına girmiştir. Derginin yayın kurulundan başka bir de hakem heyeti oluşturulmuştur. Yayın Kurulunun ön değerlendirmesinden geçen bilimsel araştırma yazıları iki ayrı hakemin değerlendirmesi sonucunda, yayınlanıp yayınlanmayacağına karar verilmektedir. Hakemlerin değerlendirmesinde “Double Blind” yöntemi uygulanmaktadır. Yani yazarlar yazılarını değerlendiren hakemi  bilmezken, hakemlerde kimin yazısını değerlendirdiğini bilmemektedirler. Böylelikle hem hakemlerin tarafsız olmaları sağlanırken, hem de dergide yer alan yazıların daha bilimsel olması sağlanmaktadır.

1997 yılı birinci sayısından itibaren Türk Kütüphaneciliği dergisinin yayın kurulunun oluşturulması ile ilgili bir başka değişiklik daha olmuştur. Daha önceki yıllarda yayın kurulu Dernek Yönetim Kurulu üyeleri arasından oluşturulmakta idi. Ancak 1996 yılı genel kurulunda kabul edilen yeni tüzük gereği yayın kurulu yayın işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısının sorumluluğunda dört Dernek üyesi tarafından oluşturulmakta ve bu üyelerin yönetim kurulu üyesi olma şartı aranmamaktadır.

Böylesine emek yoğun bir çaba sonucu yayınlanan Türk Kütüphaneciliği dergisi ülke içinde geniş bir okur kitlesine ulaşmaktadır. Dergiye hemen hemen tüm bilgi merkezleri abonedir. Ülke genelindeki 800 halk ve çocuk kütüphanesi, üniversite ve araştırma kütüphaneleri ile özel kütüphanelerin kurum olarak abonelikleri yanında az da olsa bireysel olarak kütüphaneciler ve kütüphanecilik bölümleri öğrencileri derginin aboneleri arasındadır. Özellikle geniş bir bilgi merkezi abonesinin olması bu bilgi merkezi okuyucularının derginin okuru olması iyimserliğinden haraketle  geniş bir okur kitlesinin varlığından söz edilebilir.

Bu ulusal okur potansiyeli yanında Dergimiz yurt dışındaki belirli merkezlere de ulaşmaktadır.  Bu merkezlerden kimileri abonelik yöntemi ile dergiyi sağlarken, kimileri de Milli Kütüphanenin değişim politikası çerçevesinde sahip olmaktadır. TKD yönetiminin uluslararası platformda daha geniş bir yer tutabilmek için çabalarımız sürmektedir.

1997 yılından itibaren gerçekleştirdiğimiz bir başka yenilik de telif hakları ile ilgilidir. Yazarın telif hakkına saygının bir sonucu olarak önceki yıllarda da düşünülen ancak kimi bürokratik işlemler sonucu bir türlü gerçekleşemeyen özgün yazılara telif ücreti ödenmesi işlemine Türk Kütüphaneciliği'nin 1997/1 sayısından itibaren başlanmıştır.

Türk Kütüphaneciliği dergisi ile ilgili olarak geleceğe dönük planlarımız ve çalışmalarımız devam etmektedir. Bunlardan en kısa vadede gerçekleştirmeyi umduğumuz derginin içindekiler sayfasının İnternet aracılığı ile herkese açılmasıdır.

Bütün bu çabalardan amaç daha geniş bir kitleye daha doyurucu ve bilimsel bir dergi ile ulaşmaktır. Bunun gerçekleşmesi içinde sadece Dernek yönetiminde çalışanların çabasının yetmeyeceği açıktır. Türk Kütüphaneciliği Dergisinin istendik seviyeye ulaşması ancak meslektaşlarımızın desteği ve özverili katkıları ile gerçekleşebilir. Böylelikle hem daha zengin içeriğe sahip bir dergiye kavuşmuş oluruz hemde diğer kütüphanecilerin bu dergiden daha fazla yarar sağlamalarına katkıda bulunabiliriz.