Internet, bilgi ve iletişim teknolojileri, Sanayii Devriminden sonra bilgi çağında çok önemli bir misyonu üstlenmişlerdir. Yaşamın tüm boyutları, çalışma, üretim, ticaret, iş yapma, eğitim-öğretim, yönetim bilgi teknolojileri ve internet ile yeni bir boyut kazanmıştır. Bu değişim süreci ülkelerin rekabet gücünü, insan gücü gereksinimini ve mesleklerin yapısını etkilemektedir. Bu süreçte insanın önemi artmış, bilginin oluşturduğu katma değer yükselmiştir. Bilgi, bilim, teknoloji, Ar-Ge, öne çıkmaya başlamış ve üretimde önemli rol üstlenmiştir. Bu değişim bilim, enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki hızlı değişmelerle iç içedir. Bu değişimin tetikleyicisi ise internettir.
Gelişmiş
ülkelerde ekonomi, devlet yönetimi, kamu hizmetleri, sağlık, eğitim gibi
yaşamın pek çok boyutu internet ve bilgi teknolojilerine odaklanmıştır. Bunun
sonucunda da ekonomik ilerleme gözle görülür bir şekilde artmıştır. Avrupa
Birliği bu gelişmişlik düzeyinde geri kalmamak için e-Avrupa projesini
başlatmış ve aday ülkelerini e-Avrupa+ girişimine dahil etmiştir.
Ülkemizde de Başbakanlık Koordinatörlüğün de AB’ ye aday ülkelerle birlikte e-Avrupa+ girişimi kapsamında e-Türkiye girişimi başlatılmıştır. Bu girişimin başarılı olabilmesi için e-Türkiye sürecinde her sektör, sivil toplum örgütleri ve en başta devlet üzerine düşeni yapmak zorundadır.
Avrupa
Birliği 1998–2002 yıllarını kapsayan beşinci çerçeve programda bütçeden en
büyük payı “Bilgi toplumu teknolojilerine” ayırmıştır. Bu program toplam
bütçeden %24.1 payla 3.6 milyar Euro’yu
bulmaktadır.(Özcivelek:2000:41)
Ülkemizde
bu konuda yapılan yatırımlarla kimi Avrupa Birliği ülkeleri kıyaslandığın da
ise Gayrı Safi yurt içi hasılaya oranları Türkiye’de %0.49, Yunanistan’da
%0.49, İtalya’da %1.05, İngiltere’de
%1.83, Fransa’da %2.18, Almanya’da ise
%2.29 dur .(Pak-2001.902)
Türkiye’de Araştırma Geliştirme konusundaki yetersizlik e-Türkiye yolunda önemli bir işlevi yerine getiren bileşim teknolojileri konusunda da kendini göstermektedir.
2003 yılı verilerine göre Türkiye interneti dünya büyüklükleri acısından yüzde 1 civarındadır. Genellikle. Dünyada 650 milyon internet kullanıcısına karşılık, Türkiye'de 4–5 milyon civarında internet kullanıcısı mevcuttur. İnternete bağlı IP numarası olan bilgisayar dünyada 177 milyon dolaylarında iken, Türkiye'de 200 bin civarındadır. Dünyada alan adı ve web sayısı 40 milyona yakın iken bu sayı Ülkemizde 40 bin civarındadır. (Akgül: 2003)
Internet
konusunda Türkiye’de ulusal boyutta sahiplenme, strateji ve eylem planı
olduğunu söylemek güçtür. Internet bir
oyun, eğlence ve haberleşme aracı olarak görülmektedir. Üniversiteler ve Bilim
çevresi dışında Bilimsel araştırma için internet kullanımı ne yazık ki
yaygınlaşamamıştır. Internet bilim, teknoloji ve iletişimdeki değişimin
taşıyıcısı, verimliliğin ve ekonominin bir aracı olarak kullanılmamaktadır..
Bilgi Merkezlerinde Durum:
Bugün Bilgi Merkezleri ve İnternet
enformasyon kaynaklarına erişim anlamında bütünleşmiştir. Bilgisayarı olmayan
ya da internet bağlantısı bulunmayan vatandaşlara ucuz internet erişimi
sağlamada kütüphanelere önemli görevler düşmektedir.
Bu önemli görevin yerine
getirilmesinde ve e-Türkiye oluşumunda kütüphanelerimizin istenilen düzeye
gelmesinde de devlete düşen önemli yükümlülükler vardır.
Örgütlenmeleri, hizmet alanları ve
teknolojik alt yapıları bakımından bilgi merkezleri ülkemizde farklı boyutlarda
karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’de en yaygın teşkilat
yapısına sahip okul kütüphanelerimiz ne yazık ki bilgi hizmetleri ve teknolojik
alt yapı olarak en geride yer almaktadır. Buna karşılık dünyada okulları
öncelikle internete taşımak böylece interneti büyük bir kütüphane olarak
kullanmak gibi projeler öne çıkmaktadır. Ülkemizde MEB okulları
bilgisayarlaştırmak ve okulları
internete bağlamak için çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmaların başarıya
ulaşması halinde ülke çapında 2500 ilköğretim ve lise düzeyindeki okula
internet erişimi sağlanmış olacaktır. Bunun gerçekleştirilebilmesi için Milli
Eğitim Bakanlığı önemli bir bütçeye gereksinimi vardır. Yeterli alt yapısı
bulunmayan Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir pilot çalışma yapmadan tüm okullara
laboratuar kurarak internete bağlanması konusunda ciddi sıkıntılar yaşanacağı
düşünülmektedir.
Halkın üniversitesi olarak bilinen
halk kütüphanelerinin e-Türkiye sürecinde üstlenmeleri gereken önemli görevler
bulunmaktadır. Halk Kütüphanelerimizin internet bağlantısı ve bilgi
hizmetlerinin verilmesinde bilişim teknolojilerinin kullanılması konusunda
aşması gereken önemli sorunlar bulunmaktadır. Bu sorunların başında Halk
Kütüphanelerimizin internet hizmetlerini yürütmelerini gerektirecek bütçeye
sahip olmamaları gelmektedir. Kendi olanakları ile Dial-up bağlantıları
gerçekleştiren kütüphanelerimizde telefon ücretlerini ödemede büyük sorunlarla
karşılaşmaktadırlar.
e-Türkiye sürecinde bilgi ve
teknolojik alt yapısı gelişmiş ve iyi bir hizmet verdikleri düşünülen Üniversite
kütüphanelerimizdir. 2003 yılı haziran ayı verileri ile 23’ü özel olmak üzere,
76 Üniversitemiz bulunmaktadır.(YÖK: 2003) Bu Üniversitelerimizde bilgi
hizmetleri, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlıkları örgütlenmesi altında
ve çoğunluğunu akademik uzman kadrolarının oluşturduğu kütüphaneciler ile
hizmet verilmektedir. Bu kütüphanelerimiz e-Türkiye sürecinde önemli bir alt
yapıyı oluşturan internet erişimi ve elektronik bilgi kaynaklarının
sağlanmasında önemli yol almışlardır.
1996 yılında ULAKBİM’in
kurulmasından sonra 1997 yılından itibaren Ankara-İstanbul-İzmir arasında
kurulan omurgaya bugün hemen hemen tüm üniversitelerimiz değişen hızlarda
bağlanmıştır. Üniversite kütüphanelerimizin iletişim alt yapısının başarısında
bu çalışma yatmaktadır. İletişim alt yapısının büyük oranda gerçekleştirilmiş
olması üniversite kütüphanelerimizin elektronik yayınların hizmete sunulması ve
e-dergi aboneliklerinin yaygınlaşmasına da etken olmaktadır. Üniversite kütüphanelerimizin
e-dergi abonelikleri ve elektronik veri tabanlarını sağlanması konularında
önemli adımlar atılmıştır.
Araştırma kütüphaneleri içinde
önemli bir yer tutan Milli Kütüphanemiz teknolojik alt yapısını tamamlanmış ve
sistemini sürekli güncelleme aşamasında önemli adımlar atmıştır. Bugün sahip
olduğu bilgi kaynaklarının büyük bir bölümünün (yaklaşık 700 bin kayıt) bibliyografik kayıtlarını, bilgisayar
ortamına aktarmış ve internet üzerinden hizmete sunmuştur. Bu kütüphanemizin en
büyük sorunu yetişmiş personelinin bulunmamasıdır.
Özel kurum ve kuruluşların
bünyesinde oluşturulmuş bilgi merkezleri de bağlı oldukları kurumun hizmet alanları
ile ilgili konularda bilgi hizmeti vermektedir. Bu bilgi merkezleri de
teknolojik alt yapı ve hizmet unsurları açısından iyi durumdadır.
Konsorsiyum
Çalışmaları: Hızla çoğalan bilgi kaynakları ve bilgiye erişim maliyetinin
buna paralel olarak artışı ile kütüphane bütçelerinin yetersiz oluşu istenilen
bilgiyi istenilen düzeyde hizmete sunmaya engel olmaktadır. Kullanıcının
gereksinim duyduğu bilgiyi en kısa zamanda hizmete sunmayı amaçlayan
kütüphaneler, bilgi teknolojilerini kullanarak hizmet vermekte karşılaştıkları
sorunları çözmek ve bilimsel dergi ve veri tabanlarını elektronik ortamda
sağlamak ve hizmete sunmak için şirketler birliği oluşturma yoluna
gitmişlerdir.
Ülkemizde bu amaçla 1999 yılında
ANKOS(Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu) kuruldu. Bilimsel bilgiye
erişimi artırmak ve üniversite kütüphaneleri arasında iletişimi güçlendirmek
açısından önemli görevleri yerine getiren ANKOS başlangıçta sınırlı sayıda
üyesi bulunmasına karşın bugün 56 üye kütüphane ve en önemli yayınevlerinin
içinde yer aldığı15’in üzerinde veri tabanı araştırıcıların hizmetine
sunulmaktadır.(Ankos 2003)
Öneriler: İnternetin yaygınlaşması ve halk
kitlelerinin kullanmasının sağlanmasında önemli bir rol oynayan halk
kütüphaneleri ile orta düzey eğitim kurumlarının internet bağlantılarının sağlanması ve hat kiralarının
karşılanmasında Türk Telekom ya da Ulaştırma Bakanlığı özel tarife
uygulamalıdır. Eğitim amaçlı kullanımlarda ücret çok düşük tutulmalı, ya da
Devlet tarafından desteklemelidir. Bu mümkün değilse Halk kütüphaneleri başta
olmak üzere eğitim kurumlarının bütçelerine internet giderleri için yeterli
ödenek mutlaka konulmalıdır. Bunun
yanında:
·
Basılı ve elektronik kaynaklara Internet üzerinden
erişimin sağlandığı, kütüphane Web’ leri yaygınlaştırılmalıdır,
·
Internet bilgi kaynaklarının doğruluk, güvenilirlik
açısından değerlendirilerek, değerlendirilmiş kaynaklara kütüphane Web’leri
aracılığıyla erişim sağlanmalı, katma değerli bilgi hizmetleri verilmelidir,
·
Internet kullanımının yaygınlaştırılmasında özellikle
ülkenin dört bir tarafına yayılmış bulunan halk kütüphanelerinin aktif rol
alması sağlanmalıdır,
·
Toplumun farklı kesimlerinin konuyla ilgili olarak
bilgilendirilmesi ve eğitilmesi konusunda kütüphaneler seminer, konferans ve
gösteriler düzenlemelidir,
·
Bilgilenme hakkı, bilgilenme özgürlüğü bağlamında
Internet kaynaklarının fırsat eşitliği ilkesi çerçevesinde, Internet erişim
olanaklarından yoksun olan toplum bireylerine özellikle halk kütüphanelerinde
oluşturulacak “Internet servisleri” aracılığıyla hizmet verilmelidir,
Akgül, Mustafa. (2003) “Internet haftası açış konuşması” [elektronik adres] www.internethaftası.org.tr
Ankos (2003). [elektronik adres] http://www.lib.metu.edu.tr/ankos/belgeler/makaleler
Özcivelek, Rukiye. (2000). “Avrupa Birliği bilgi
toplumu teknolojileri programı ve Türkiye’de durum”. Türkiye’nin adaylık sürecinde Avrupa Birliği Araştırma ve Teknoloji
Geliştirme faaliyetlerine bir bakış. İçinde (41–46). Ankara: TÜBİTAK,2000.
Pak, Namık Kemal (2000).
“Türkiye Avrupa Birliği bilim teknoloji ve araştırma politikaları”. Teni Türkiye. 6 (36): 901–910