Türkiye’de Sayısal Uçurumu  Nasıl Yok Ederiz*

 

Yrd. Doç.Dr. Doğan Atılgan

TKD Genel Başkanı

 

            Bilginin  insanlık tarihinde madde ve enerjiyi geçerek  en önemli kaynak haline gelmesi tüm dünyada hizmet ve ürünlerde köklü değişikliklere neden olmuştur.  Günümüzde bilgi ekonomik bir değer taşımakta ve kullanıldıkça artmaktadır.  Bilgiyi kullanan ve kullandıkları bilgi ile yeni ekonomiye katkı sağlayan ülkeler ve toplumlar gelişmişlik düzeyinde önemli atılımlar yapmaktadırlar. Bilgiyi kullanmak ve yeni bilgiler üretmek bilgi toplumu olmanın koşullarından biridir.

            Bilgi toplumunda bireylerin gereksinim duydukları bilgiye gereksinim duydukları anda, hızlı ve doğru bir şekilde erişmeleri sağlanmalıdır. Yaşadığımız çağda başarılı olmak iyi bir bilgi tüketicisi olmayı, bilgiyi bulma ve kullanma becerisi yani enformasyon okuryazarlığı becerilerine sahip olmayı gerektirmektedir. Bilgi toplumları yaşam boyu öğrenme becerilerine sahip bireylere gereksinim duymaktadır. Bu nedenle Enformasyon okuryazarlığı becerilerinin küçük yaşta kazandırılması gerekmektedir.

            Bilgi toplumu olma yolunda kazandırılacak bireysel yetenekler yanında teknolojik gelişmelerin tamamlanması ve alt yapı sorununun halledilmiş olması gerekmektedir. Avrupa Birliğine aday olma yolunda yoğun çabaların sürdürüldüğü günümüzde  Bilgi toplumu olma yolunda ve gelişmiş ülkelerle aramızdaki bilgi uçurumunu giderme da önemli adımlar atmak zorundayız.

             AB  Bilgi toplumu bilinci ile hareket etmekte toplumsal amaç ve eylemlerini bu bağlamda yönlendirmektedir. Geçtiğimiz yüzyılda gelişmiş ülkeler, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine önemli yatırımlar yapmışlar, gelişmişlik düzeylerini yükselterek daha fazla katma değer elde etmişlerdir.

Ülkemizde Araştırma Geliştirme faaliyetlerine yapılan yatırımlarla kimi Avrupa  Birliği ülkeleri kıyaslandığın da ise Gayrı Safi yurt içi  hasılaya oranları Türkiye’de %0.49, Yunanistan’da %0.49, İtalya’da %1.05,  İngiltere’de %1.83,  Fransa’da %2.18, Almanya’da ise %2.29 dur  .(Pak-2000.902)

            Türkiye’de bilgi toplumu olma yolunda, ulusal politika oluşturma çalışmaları TUENA projesiyle başlatılmıştır. TUENA projesinde, Avrupa Birliğinin 5. çerçeve programında en büyük payı ayırdığı bilgi toplumu teknolojileri alanında, çok kapsamlı çalışma ve araştırmalar gerçekleştirilmiştir.

TUENA Raporunda belirlenen hedefler ve içeriğinin incelenmesi sonucunda da anlaşılacağı gibi ağırlık, alt yapı ve teknolojiye verilmiştir. Bu raporda, bilgi hizmetleri ve bilgi merkezleri boyutu yeterince irdelenmemiştir.

Türkiye’de  TUENA raporu yayınlanmadan önce 1996 yılında  Kopenhag da yapılan “Halk Kütüphaneleri ve Bilgi Toplumu” toplantısında kütüphanelerin, geleneksel hizmetleri yanında kültür mirasına erişim ve bilgiden yana zengin ile yoksul arasındaki uçurumun kapatılmasındaki rolleri vurgulanmıştır. Daha sonra 1998 yılında Avrupa Birliğinin “Kültür Gençlik ve Medya” komitesinin  Avrupa Parlamentosu’na sunduğu “Modern dünyada kütüphanelerin rolü” adlı raporda kütüphanelerin toplumsal eşitlik açısından önemi vurgulanmıştır. Buna karşın ülkemizin hazırlayarak AB’ye sunduğu “ulusal program”da kütüphanelere hiç değinilmemiştir.

Sayısal uçurumun ortadan kaldırılmasında ülkemizin tüm kurumları ve karar verme durumda olan bireyleri ortak hareket etmek durumundadır. Sayın Namık Kemal Pak Temmuz 2001 de yaptığı bir konuşmada “Kamuya açık ağ erişim mekanları hizmete sokularak teknolojilerin  toplumun bütün kesimlerine ulaştırılması sağlanmalıdır. Aksi taktirde farklı toplumsal gruplar arasında sayısal bölünme olması kaçınılmazdır” demektedir.

Ülkemizde toplumun bütün kesimlerine hizmet vermekle görevli ve Türkiye’nin her yerinde örgütlenmelerini tamamlamış kütüphanelerin  işleyişi ve hizmet uçları ele alındığında sayın Pak’ın işaret ettiği bütün kesimlere erişim kütüphaneler aracılığı ile kolaylıkla gerçekleşebilecektir.   

            Sayısal uçurum gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında belirgin bir şekilde görülürken aynı ülkede farklı bölge ya da farklı gelir düzeyleri arasında da yaşanmaktadır. Bilgi teknolojilerine sahip olmamak ya da bilgiye erişememek bilgi toplumu olarak tanımlanan toplumlarda bile  enformasyon zenginleri ve enformasyon yoksulları  gii iki parçalı bir toplum yaratma tehlikesini de beraberinde getirmektedir.

Ülkemizde sayısal uçurumun giderilmesi ya da daha fazla artırılmamsı için  mesleğimiz açısında şu öneriler getirilebilir. Şüphesiz tüm toplum katmanları üzerine düşen görevi yerine getirmek zorundadır.

Öneriler: İnternetin yaygınlaşması ve halk kitlelerinin kullanmasının sağlanmasında önemli bir rol oynayan kütüphanelerle orta düzey eğitim kurumlarının internet  bağlantılarının sağlanması ve hat kiralarının karşılanmasında TT ya da Ulaştırma Bakanlığı özel tarife uygulamalıdır. Eğitim amaçlı kullanımlarda ücret çok düşük tutulmalı, ya da Devlet tarafından desteklemelidir. Bu mümkün değilse Halk kütüphaneleri başta olmak üzere eğitim kurumlarının bütçelerine  internet giderleri için yeterli ödenek mutlaka konulmalıdır.  Bunun yanında:

·        Basılı ve elektronik kaynaklara Internet üzerinden erişimin sağlandığı, kütüphane Web’ leri yaygınlaştırılmalıdır,

·        Internet bilgi kaynaklarının doğruluk, güvenilirlik açısından değerlendirilerek, değerlendirilmiş kaynaklara kütüphane Web’leri aracılığıyla erişim sağlanmalı, katma değerli bilgi hizmetleri verilmelidir,

·        Internet kullanımının yaygınlaştırılmasında özellikle ülkenin dört bir tarafına yayılmış bulunan halk kütüphanelerinin aktif rol alması sağlanmalıdır,

·        Toplumun farklı kesimlerinin konuyla ilgili olarak bilgilendirilmesi ve eğitilmesi konusunda kütüphaneler seminer, konferans ve gösteriler düzenlemelidir,

·        Bilgilenme hakkı, bilgilenme özgürlüğü bağlamında Internet kaynaklarının fırsat eşitliği ilkesi çervesinde, Internet erişim olanaklarından yoksun olan toplum bireylerine özellikle halk kütüphanelerinde oluşturulacak “Internet Sevisleri” aracılığıyla hizmet verilmelidir,

 

Kaynakça:

Pak, Namık Kemal. (2000). “Türkiye Avrupa Birliği bilim teknoloji ve araştırma politikaları”. Teni Türkiye. 6 (36): 901-910.

 



* 9. İnternet Haftası “Sayısal Uçurumu Nasıl Önleriz” panelinde sunulan bildiri