Akademik Arşiv Sistemine Hoş Geldiniz
Ankara Ünivrsitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi birçok farklı bölümden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.
Recent Submissions
Item type:Item, Yeter sayı algılama sinyal yolağının laktik asit bakterileri kullanılarak bloke edilmesinin, Salmonella'da biyofilm oluşumu ve virülanslık üzerine etkileri(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Gülmüş, Ebru ÖztaşBu çalışmada, iki farklı Salmonella Typhimurium suşunun (DMC4, SL1344) quorum sensing (QS) aktivitesinde anahtar rol oynayan luxS geninin mutantları, kloramfenikol gen kaseti kullanılarak oluşturulmuştur. Dokuz farklı laktik asit bakterisinin (LAB) kültür süpernatantlarının (CFCS) S. Typhimurium doğal suşları ve bu suşların luxS gen mutantlarında (ΔluxS) biyofilm oluşumu ve otoindükleyici (AI-2) aktivitesi üzerindeki etkileri araştırıldığında, S. Typhimurum DMC4 doğal suşunda en yüksek biyofilm inhibisyonu (% 83,02) % 40 konsantrasyondaki M24 kodlu CFCS uygulanarak elde edilmiştir. Bu suşun ΔluxS'inde en yüksek antibiyofilm aktivitesi M10-CFCS kullanılarak elde edilmiştir (% 94,64). S. Typhimurium SL1344 doğal suş ve mutantında, M23 suşunun % 40 konsantrasyondaki CFCS sırasıyla % 79,12 ve % 97,01 biyofilm inhibisyonuna neden olmuştur (p<0,01). S. Typhimurium DMC4 doğal suşunda, en yüksek düzeyde AI-2 sinyal inhibisyonu (% 90,91) M10, M19, M20, M22, M24 ve M36-CFCS tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu suşun ΔluxS'inde en yüksek sinyal inhibisyonu (% 83,33) M19-CFCS ile tespit edilmiştir. Doğal suş S. Typhimurium SL1344'te M10, M14 ve M20-CFCS % 77,78 sinyal inhibisyonuna neden olmuş, bu suşun ΔluxS'inde ise M14 ve M23-CFCS % 83,33 sinyal inhibisyonu gerçekleştirmiştir. Ayrıca çalışmada elde edilen luxS mutantlarında, Salmonella patojenitesinde önemli rollere sahip sekiz farklı virülans genin (hilA, invA, inv, glgC, fimF, fliF, lpfA, gyrA) ifadesi Real-Time PZR yöntemi ile doğal suşlarla karşılaştırmalı bir şekilde belirlenmiştir. Bu çalışmalar sonucunda, ΔluxS suşlarda, incelenen her bir genin ifadesinin önemli ölçüde azaldığı saptanmıştır. Son olarak, C6HSL'un S. Typhimurium DMC4, SL1344 doğal suşları ve mutantlarının biyofilm aktivitesini ve AI-2 sinyal aktivitesini artırdığı tespit edilmiştir.Item type:Item, Altyapı inşaatlarında iş güvenliği önlemlerinin yapım maliyetlerine etkisi ve analizi(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Yalçın, EmreÇalışma kapsamında Türkiye'deki yerleşim alanları ve yönetimi gözetilerek altyapı inşaatlarının finansmanı, uygulamaları, iş güvenliği önlemleri, altyapı inşaat ve güvenlik maliyetlerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Çalışmada yerel yönetim altyapı hizmetlerinden; kanalizasyon, içmesuyu, yağmursuyu, atıksu arıtma tesisi, içmesuyu arıtma tesisi, derin deniz deşarjı, katı atık depolama tesisi inşaat proje ve uygulamaları incelenmiştir. İLBANK aracılığıyla uluslararası finansmanla tamamlanan altyapı inşaatlarında iş güvenliği maliyetinin; işin süresi, iş artışı, süre uzatımı değişkenlerine bağlı olarak maliyet değişimi de araştırılmıştır. Çalışmada, veri toplama ve saha araştırmaları yapılarak, veri analiz yöntemlerinden risk analizi, mevcut durum analizi (SWOT), maliyet analizi yöntemleri kullanılarak altyapı inşaatlarında iş güvenliğinin önemine vurgu yapılmıştır. Altyapı inşaatları uygulamalarında alınması gereken iş güvenliği önlemleri açısından ve karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik hazırlanan çalışma, proje yönetimi ve altyapı inşaat ve güvenlik maliyetleri ile birlikte değerlendirilmesi açısından önemlidir.Item type:Item, Kadın çiftçilerin covıd-19 pandemisi sürecinde karşılaştıkları sorunlarla baş edebilme tutumları: Ankara ili Elmadağ ilçesi araştırması(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Özer, Eylül İmgeBu çalışmada Ankara İli Elmadağ İlçesinde Çiftçi Kayıt Sistemine dâhil olan kadın çiftçilerin Covid-19 pandemisi sürecinde karşılaştıkları sorunlar ve sorunlarla baş etme yöntemleri araştırılmıştır. Ayrıca, Elmadağ ilçesinde araştırma yapılan mahallelerin kültürel ve sosyal yapısının tanımlanmasının yanı sıra, tarımsal üretim özelliklerinin detaylı bir şekilde incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışmanın ana materyalini Ankara İli Elmadağ İlçesine ait Deliller, Edige, Hasanoğlan/ Bahçelievler, Hasanoğlan/ Şehitlik, Kuşçuali, Karacahasan, Lalabel ve Süleymanlı isimli 8 adet mahallede tarımsal faaliyet yürüten ÇKS'ye kayıtlı 118 kadın çiftçinin 48'i ile yüz yüze ve telefon görüşmeleri biçiminde olmak üzere anket çalışması oluşturmaktadır. Araştırma evreni olan Elmadağ, küçük işletmelerin yoğun olduğu ve aile çiftçiliğinin icra edildiği bir alandır. Katılımcı kadın çiftçilerin sahip oldukları ortalama arazi büyüklükleri 46,8 dekardır. Araştırmada pandemi sürecinin kadın çiftçileri özellikle sosyal ve ekonomik anlamda olumsuz etkilediği, ev içi emek sömürüsünün arttığı, ayrıca devlet desteği bakımından da beklenen desteğin sağlanamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bir diğer yandan aktif olarak çiftçilik yapmayan ancak arazilerini eşlerinin ya da erkek kardeşlerinin tasarrufuna bırakarak pasif gelir elde eden kadın çiftçilere de rastlanmaktadır. Katılımcılardan, farklı nitelikteki anket soruları kullanılarak nicel ve nitel veriler ile yüzde dağılımları elde edilmiştir. Ankette 58 adet soru yer almaktadır.Item type:Item, Köprüören havzası (Kütahya) akifer sisteminin karakterizasyonu(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Mohamed, Abdulkarim SaladBu çalışmada amaç, Kütahya il sınırları içinde bulunan Köprüören Havzası'ndaki hidrostratigrafik birimlerin tanımlanması, akifer birimlerinin sınırlarının, kalınlıklarının, tavan ve taban dağılımlarının ortaya konması; hidrolik iletkenlik parametrelerinin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açılmış kuyularda yapılmış kuyu testlerine ait veriler kullanılarak belirlenmesidir. Bu amaçla 1963-2010 yılları arasında açılmış toplam 68 kuyuya ait sondaj logları incelenmiş ve havzada yer yer akifer özelliği gösteren ve kuyu loglarında filtreli borularla geçilmiş olan Kuvaterner birimlerin kalınlığının 2 ile 62 m arasında değiştiği saptanmıştır. Bölgede en verimli akifer olan ve Üst Pliyosen yaşlı Emet formasyonu içerisindeki kireçtaşı-marn birimlerinin kalınlığının 12-223 m arasında değiştiği belirlenirken, yine yer yer akifer özelliği gösteren Tunçbilek formasyonuna ait tüfit ve tüflerin dağılımının sınırlı olduğu, sadece 15 kuyuda kesildiği ve kalınlıklarının 22-107 m arasında değiştiği belirlenmiştir. Hidrolik iletkenlik parametresinin sadece kireçtaşı birimlerinin filtreli olarak geçildiği 9 kuyuda yapılmış pompa testlerinin (düşüm ve yükselim) Theis, Cooper-Jacob gibi farklı yöntemler ile analiz edilmesi sonucunda 1.44x10-5 m/s ile 4.84x10-4 m/s arasında değiştiği ortaya konulmuştur. Farklı akifer birimlerin yüzeylendiği bölgelerde akiferlere yağıştan beslenim olduğu ve bu beslenimin yıllık yağışın yaklaşık %13'ü kadar olduğu Thornthwaite-Mather metoduna göre belirlenmiştir. Havzada tarımsal sulama amaçlı yeraltısuyu kullanımını belirlemek amacıyla tarımsal faaliyetler hem uzaktan algıma yöntemleri ile hem de ÇKS verileri ile değerlendirilmiş ve 2023 yılı için tarımsal sulama amaçlı yıllık çekim miktarının 30 hm3 üzerinde olduğu ortaya konmuştur. Rasat kuyularında yeraltısuyu seviyelerinde son yıllarda kaydedilen düşümler ve tarımsal sulama için yapılan yeraltısuyu çekiminin doğal beslenimden fazla olması alandaki yeraltısuyu kullanımının sürdürülebilir olmadığını göstermiştir.Item type:Item, Mikrodalga destekli endüstriyel ölçekli dondurarak kurutma sistemi tasarımı(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Taşçı, CanBu çalışmada, elma ve çilek dilimlerinin kurutulmasında konvansiyonel, dondurarak kurutma ve mikrodalga destekli dondurarak kurutma yöntemleri incelenmiştir. Konvansiyonel kurutma deneylerinde, 60°c sıcaklıkta elma dilimlerinin nem içeriğinin %50'ye düşmesi için 8 saat gerektiği belirlenmiş ve deney-model uyumu sağlanmıştır. Dondurarak kurutma yöntemiyle, çilek dilimlerinin nem içeriği %10'un altına 6 saatte, elma dilimlerinin ise 9 saatte %10'un altına düşmüştür. Dondurarak kurutma yöntemi için geliştirilen matematiksel modeller, deney sonuçlarını büyük bir doğrulukla temsil etmiştir. Mikrodalga destekli dondurarak kurutma yöntemiyle, kurutma süresi çilek dilimlerinde %44, bütün çileklerde ise %37 oranında kısaltılmıştır. Endüstriyel ölçekte, 1 kg çilek diliminin kurutulmasında optimizasyon çalışmaları ile homojen bir elektromanyetik alan dağılımı sağlanmış ve zamandan tasarruf edilmiştir. Sonuç olarak, mikrodalga destekli dondurarak kurutma yöntemi hem laboratuvar hem de endüstriyel uygulamalar için enerji verimliliği ve ürün kalitesi açısından etkili bir yöntem sunmaktadır.