Yeni tanı opere meme kanseri hastalarında biyoelektriksel empedans analizi sonuçlarının tümörün prognostik faktörleri ve hasta kan gruplarıyla ilişkisi
Özet
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre meme kanseri dünya çapında kadınlarda en öldürücü kanser türü olmaya devam etmektedir. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanlığı'nın 2014'te yayınladığı istatistik verilerine göre tanı konulan her 4 kadın kanserinden 1'i meme kanseridir. Meme kanseri genetik, endokrin, diyet gibi faktörlerin hastalığın başlama, gelişme ve yayılmasında kritik rol oynadığı çok basamaklı bir hastalıktır. İdeal vücut kompozisyonunun kanser hastalarında önemini belirten çalışmalar mevcuttur. Bu tez çalışmasının amacı opere meme kanseri hastalarında Biyoelektriksel Empedans Analizi sonuçlarının, tümörün prognostik faktörleri ve hasta kan gruplarıyla ilişkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı polikliniğine Ocak 2014-Nisan 2018 arasında başvuran yeni tanı opere meme kanseri hastalarının başvurusu sırasında Biyoelektriksel Empedans Analizleri sonuçlarından vücut yağ kütlesi oranı ve yağ dışı kütle oranı (kas ve diğer bileşenlerin oranı) belirlendi. Bu sonuçlar meme kanserinin prognostik faktörleri (tanı anındaki yaşları, tümör patolojisi, tümör büyüklüğü, aksiller lenf nodu tutulumu ve sayısı, tümör derecesi, hormon reseptör durumu, cerbB-2 overekspresyonu olup olmaması durumu, tanı anındaki hastalık evresi, ki-67 seviyesi, CEA ve CA 15-3 seviyesi) ve kan grupları ile karşılaştırıldı. Karşılaştırmalar için Yates düzeltmeli ki-kare testi ve Fisher'in kesinlik (Fisher's exact) testi ile dağılımda anormallik olması durumunda Kruskal Wallis-H varyans analizi kullanılmıştır. Bulgular: Toplam 220 adet, yeni tanı almış opere meme kanseri hastası çalışma dahilinde incelenmiştir. Tanı sırasında hastaların yaş ortalaması 53±12 olarak saptandı. En sık görülen kan grubu %43,2 ile A Rh+ bulunmuştur. Vücut yağ kütlesi oranlarına bakıldığında 220 hastanın 32(%14,5) tanesi düşük(<%27), 61(%27,7) tanesi normal (%27-%34) ve 127(%57,7) tanesi yüksek (>%34) olarak görülmüştür. Vücut yağ dışı kütle oranlarına bakıldığında 220 hastanın 103(%46,8) tanesi düşük (<%64), 76(%34,5) tanesi normal (%64-%72), 41(%18,6) tanesi yüksek (>%72) olarak görülmüştür. Çalışmada vücut yağ kütlesi oranı düşük; yağ dışı kütle oranı yüksek olan hastalar anlamlı olarak daha genç görülmüştür. Çalışmada BKİ <18,5 kg/m² olan hastaların tümü düşük vücut yağ kütlesi oranı ile yüksek yağ dışı kütle oranına sahip olup istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Vücut yağ kütlesi oranı ve vücut yağ dışı kütle oranının meme kanserinin prognostik faktörleri ve hasta kan grupları ile ilişkisi araştırılmış ve bu gruplar arasında anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. Sonuç: Bu çalışmada Biyoelektriksel Empedans Analizi sonuçlarının meme kanseri prognostik faktörleri ve kan grupları arasındaki ilişki araştırılmış olup yaş dışında istatiksel açıdan anlamlı bir sonuç bulunamamıştır. Farklı türde kanser tiplerinde farklı sonuçlar elde edilse de ideal vücut kompozisyonunun öneminin belirlenmesi için daha fazla katılımcı sayısına sahip çalışmalara ihtiyaç vardır.