Geç folliküler ve luteal fazda başlanan ovulasyon indüksiyon protokollerinde oosit ve embriyo kalitesinin standart protokollerle karşılaştırılması
Özet
Rastgele başlangıçlı kontrollü ovaryen hiperstimülasyon (RSCOH) ile özellikle kanser hastalarının fertilitesinin korunması amacıyla yapılan oosit ve embriyo kriyoprezervasyonu sikluslarında kanser tedavisi öncesinde önemli zaman kazanılabilmektedir. Bu çalışmanın amacı geç folliküler veya luteal fazda başlanan RSCOH ile standart protokollerin oosit ve embriyo sayı ve kalitesi yönünden karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ve Ankara Üniversitesi Üreme Sağlığı Teşhis ve Tedavi Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne Ocak 2010 – Temmuz 2017 tarihleri arasında fertilite korunması amaçıyla başvuran 53 kanserli ve kanseri olmayan hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Geç folliküler veya luteal fazda başlanan ovulasyon indüksiyon protokolleri uygulanan hastalar çalışma grubunu (n꞊ 28), erken follikuler fazda KOH uygulanan hastalar kontrol grubunu (n꞊25) oluşturmuştur. Bulgular: Demografik özellikler açısından gruplar benzerdir. Toplam gonadotropin dozu, başlangıç rFSH dozları ve stimülasyon süresi gruplar arasında benzer olmuştur. Toplam oosit sayısı, M2 oosit sayısı ve maturasyon oranının çalışma grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı olmayan şekilde daha yüksek olduğu izlenmiştir. Elde edilen embriyo sayısı ve fertilizasyon oranları değerlendirildiğinde gruplar arasında anlamlı fark izlenmemiştir. Grade A embriyo sayısı çalışma grubunda daha fazla izlense de istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilememiştir. Dondurulmuş embriyo ve oosit sayısı da gruplar arasında benzer olmuştur. Sonuçlar: Rastgele başlangıçlı kontrollü ovaryen hiperstimülasyonun onkolojik hastalarda fertilite korunmasında geleneksel KOH kadar etkili olduğu görülmüştür.