Sınıf, direniş ve iletişim: SEKA, TEKEL ve METAL direnişi örnekleri
Abstract
Bu çalışma neoliberal politikalar ve mevcut yasalarla grev hakkı elinden alınan ve sendikalaşması engellenen işçi sınıfının direniş anında ne tür iletişim pratikleri geliştirdiğini ve iletişim araçlarıyla nasıl örgütlendiğini incelemiştir. Ayrıca işçilerin gözünden ana akım ve alternatif medyada sınıfın temsili mercek altına alınmıştır. Bunun için, gerçekleştikleri dönemlerde gündemde büyük oranda yer tutan 2005 SEKA, 2010 TEKEL ve 2015 Metal direnişlerine katılan işçilerle görüşülmüştür. Çalışmada yarı yapılandırılmış mülakatlar yürütülmüş, direnişlere katılan toplamda 16 işçi ve bir gazeteci ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Direniş esnasında sendika-işçi, sendika-kamuoyu ve işçi-işçi iletişiminin nasıl gerçekleştiği, direnişin ana akım ve alternatif medya kuruluşlarınca nasıl temsil edildiği, hangi iletişim araçlarının işçiler tarafından örgütlenme aracı olarak kullanıldığı ve direnişin başarısıyla iletişim araçları arasında nasıl bir bağ kurulduğu araştırmanın cevap aradığı sorulardır. Çalışmada elde edilen bulgular yalnızca Selüloz-İş'in hem direniş öncesi hem de sonrasında işçilerle ve kamuoyuyla kapsamlı ve düzenli bir iletişim kurduğunu, diğer sendikaların baskıcı ve antidemokratik sendikacılığı tercih ettiğini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, üç direnişe katılan işçilerin tümü medya iktidar ilişkilerinin haber içeriğini etkilediğini, sınıfın oldukça düşük oranlarda temsil edildiğini düşünmektedirler. Örgütlenme anlamında yeni iletişim teknolojilerini en etkili kullanan işçiler ise Metal direnişinde yer almış işçilerdir. Yeni iletişim teknolojilerinin sınıf dayanışması ve mücadelesine katkı sağlayacağı konusunda yalnızca Metal işçilerinin olumlu bakış açısına sahip olduğu tespit edilmiştir.