Türk sinemasında nörolojik belirtiler
Abstract
1970 - 2011 yıllarını kapsayan 500 adet Türk filminin taranması sonucunda 31 film nörolojik semptomlar açısından incelenmeye uygun bulunmuştur. Bu semptomlardan 15 tanesi hareket bozukluklarıyla ilgili olup bunlardan 10 tanesi motor paralizi ve bunlardan 6 tanesi üst motor nöron (5 inme 1 SP) 2 tanes, alt motor nöron (1 polio,1 pleksopati) ve 2 tanesi kortikal hareket kaybı (demans) olup kalan 4 tanesi istemsiz haraketler (2 tanesi tik,1 esansiyel tremor,1 istirahat tremoru) ve 1 adet postür bozukluğudur (fleksiyon postürü). Nöbet ve baygınlık şeklinde olan semptomlar ise 7 tane nöbet(6 epilepsi, 1 tm). Nöbetlerin beş tanesi JTK tipi nöbet olup iki tanesi kompleks parsiyel nöbettir 4 presenkoptur (4 tm). Yedi tanesinde demans semptomları ve 3 tanesinde amnezi semptomları mevcuttur. Beyin tümörünün vurgulanmak istendiği filmlerde kafa içi basınç artışına bağlı jeneralize semptomlar olan baş dönmesi,bilinç bozukluğu ve görme kusuru ön planda kullanılmış olup 1975 yapımı olan Pisi Pisi filminde görme kusuru semptomuna yer verilmemiş, bunun yerine fokal bir semptom olan nöbet kullanılmıştır. Demansın işlendiği filmlerde yakın ve uzak bellek kaybı, disinhibisyon ve prosopognazi semptomları kullanılırken, demansın son döneminde bulunan karakterlerin tasvirinde apati, afazi ve motor fonksiyonların kaybını gösteren bulgular kullanılmış ve bu karakterler yatalak ve bakıma muhtaç olarak gösterilmiştir. Post travmatik amnezi ise daha çok komedi filmlerinde kullanılmış olup semptomların analizinde sendromun nörolojik veya psikiyatrik temelinin sınırlarının tam çizilemediği ve genelde iç içe geçtiği görülmüştür. Türk sinemasında nöbet incelendiğinde ise nöbetlerin en sık jeneralize tipte olduğu, en yaygın kullanılan semptomun tonik kasılmalar olduğu ve bu semptomu bazen klonik konvülsiyon hareketlerinin izlediği görülmüştür. Bu semptomun dışında absansı andıran dalma ataklarının nöbet tasvir edilirken sıkça kullanılan diğer bir bulgu olduğu tespit edilmiştir. İnme açısından Türk sinemasını incelediğimizde ise inme sonrası oluşan kas gücü kaybının sıklıkla kullanıldığını fakat 1982 yılı yapımı olan İffet ve 2010 yılı yapımı olan Atlı karınca filmlerinde olduğu gibi kas gücü kaybının lokalizasyonunda hata olduğu ve bu konuda yapımcıların yetersiz olduğu görülmüştür. Semptomlara kronolojik açıdan bakıldığında ise inme ve demans ile ilgili semptomları konu alan filmlerin son yıllarda artış göstermiş olduğu ve genellikle filmlerdeki karakterlerin dramatik yapısını kuvvetlendirmek için kullanıldığı görülmüş olmakla birlikte 2008 yapımı olan Pandora'nın Kutusu ve 2011 yapımı olan Çınar Ağacı filmlerinde ise demans olan ana karakterlerin semptomlarının tüm filmin iskelet yapısını oluşturan ana bir tema olarak vurgulandığı görülmüştür. Sinemada nöbet ise hem geçmişte hem de günümüz sinemasında sıklıkla kullanılmış olup eski dönem sinemasında kullanılan mitlerin günümüz sinemasında da devam ettiği görülmüştür. Polio ve kuduz gibi geçmişte sıkça görülen fakat günümüzde ender rastlanılan hastalıklar son dönem sinemada yer bulamamışlardır.