Kadastro Yenileme Çalışmalarında Karşılaşılan Sorunlar Ve Etkilerinin Değerlendirilmesi: Ankara İli Kazan İlçesi Örneği
Abstract
Türkiye’de yaklaşık bir asırdan beri önceleri herhangi bir koordinat sistemine bağlı
olmadan daha sonra lokal, ulusal ve uluslararası koordinat sistemine bağlı olarak farklı
teknik ve yöntemlerle tapulama-kadastro çalışmaları yapılmış, farklı ölçü ve altlıklarda
kadastral paftalar üretilmiştir. Uzun dönemde dünyada ve Türkiye’de kadastro
anlamında birçok yenilik ve gelişme yaşanmış, üretilen paftalar teknik ve hukuki
yönden güncelliğini ve uygulanma kabiliyetini kaybetmiş olduklarından, günümüzdeki
ve gelecekteki gelişim ve değişime uyum sağlanabilmesi için yenileme zorunluluğu
ortaya çıkmıştır. Ancak sorunlu yerler hariç kadastro çalışmalarının tamamlanmak
üzere olduğu ülkemizde dar bir bakış açısı ile mülkiyet durumuna dokunulmadan
uygulanan kadastro yenileme çalışmaları; yapılan hataların düzeltilmesi, çizgisel
verilerin sayısal hale getirilmesi ve teknik olarak yetersiz olan kadastral haritaların
yenilenmesi olarak sürdürülmektedir. Çok amaçlı çağdaş kadastronun gereklerinden
uzak olan ve geçmişte oluşturulan verilerin revizyonu olarak sürdürülen yenileme
çalışmalarında, kadastro, kapsadığı alan ve içerdiği veriler bakımından
genişletilmezken, hukuki engeller sonucu da zemin durumunu yansıtabilen güncel
veriler de elde edilememektedir.
Bu çalışmada, kadastro çalışmalarının tarihsel gelişim süreci, mevcut durumu ve
yenileme ihtiyacı incelenmiş, 5304 Sayılı Kanun ve 3402 Sayılı Kadastro Kanununun
22’inci maddesinin (a) fıkrasına göre yapılan yenileme çalışmaları ve yürütülen
projeler değerlendirilmiş ve ikinci aşamada ise Ankara İli Kazan İlçesi örneği
çerçevesinde yenileme öncesi ve sonrası dönemlerin karşılaştırmalı olarak
değerlendirilmesi yapılmıştır. Kadastro yenileme çalışmalarının analizinin
yapılabilmesi için yenileme yapılan yerleşim yerlerinde ikamet eden ve çalışmadan
etkilenen malikler ve yenilemede çalışan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
personeline anket çalışması yapılmış ve tespit edilen hata ve noksanlıkların çözümüne
yönelik öneriler ortaya konulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre kadastro yenileme
çalışmalarının halihazırda olduğu gibi sürdürülmesi halinde, üç boyutlu çağdaş bir
kadastroyu yakalamanın mümkün gözükmediği, mevcut çizgisel verilerin sayısal
ortama aktarması yanında güncel malik verileri ile parsellerin bütün özelliklerinin de
yenileme çalışmaları kapsamına alınmasına yönelik çalışmaların yasal altlığının
oluşturulması ve bu yola ikinci kadastro yapılmasına imkan verilmesinde kamusal
menfaat bulunmaktadır.