PROJE BAŞLIĞI: SİSTEMİK SKLEROZDA OKSİDATİF STRESİN AKCİĞER TUTULUMU ÜZERİNE ETKİSİ
Abstract
AMAÇ:Son 10 yıl içinde in vitro ve in vivo yapılan çalışmalarda, aşırı serbest radikal üretiminin
sistemik skleroz patofizyolojisinde rol oynadığı gösterilmiştir.
Sistemik sklerozda gelişen pulmoner komplikasyonlar (interstisyel akciğer hastalığı ve pulmoner
hipertansiyon) en başta gelen ölüm nedenidir. Fagositlerce üretilen serbest radikallerin diffüz akciğer
hastalıklarında ortaya çıkan doku hasarına katkıda bulundukları düşünülmektedir. Bu çalışmada
sistemik sklerozda artmış oksidatif stres ile akciğer tutulumu arasında ilişki olup olmadığı
araştırılmıştır.
YÖNTEM: Bu çalışmaya 29 hasta ile 16 sağlıklı kontrol grubu alınmıştır. Hastaların 25’i kadın, 4’ü
erkek, kontrol grubunun ise 14’ü kadın, 2’si erkekti. Hastaların tamamı American College of
Rheumatology (ACR)’nin 1980 tanı kriterlerini taşıyordu. Diffüz ve sınırlı ayrımı LeRoy ve ark. göre
yapıldı. Sistemik skleroz dışında diyabet, koroner arter hastalığı, orta ve ciddi hiperkolesterolemi(
kolesterol>240 mg/dl) gibi ek hastalığı olan hastalar çalışma dışı bırakıldı.
Oksidan-Antioksidan enzimlerden MDA, SOD, KAT, GSH-PX, KO ve ADA enzim aktiviteleri
Biyokimya Anabilim Dalında spektrofotometrik yöntemlerle yapıldı. Serum IgA, IgG ve IgM, C3, C4
ve CRP düzeyleri nefelometrik yöntemle, antinükleer antikor indirekt immünfloresans yöntemiyle, anti
Scl 70 ve anti sentromer antikorları immunoblot yöntemiyle, anti-ENA antikor tarama EİA yöntemiyle,
Klinik İmmünoloji ve Romatoloji Bilim Dalı Laboratuvarında çalışılmıştır.
BULGULAR: Hastaların yaş ortalaması 51.86±12.19, kontrol grubunun yaş ortalaması 55.06±12.19,
birbirine benzerdi (p>0.05). Cinsiyetlere baktığımızda sistemik sklerozlu hastaların 25’i kadın (%86.2),
4’ü erkek (%23.8) iken kontrol grubundaki bireylerin 14’ü kadın (%87.5), 2’si erkek (%12.5), birbirine
benzerdi (p>0.05). Hastaların ortalama hastalık süresi 10±8.06 yıl, toplam 29 hastanın 12’si (%41.6)
sınırlı tutulumlu,17’si (%%58.6) diffüz tutulumlu idi.
Hastaların 6’sında akciğer tutulumu yok iken, 14 hastada hafif ya da orta derecede, 9 hastada ise ileri
derecede akciğer tutulumu mevcuttu.Hastalarla kontrol grubu karşılaştırıldığında plazma MDA
düzeyleri hastalarda kontrol grubuna oranla istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (p<0.05).
Eritrosit içi MDA düzeyleri ise hastalarda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti(p<0.05).
Akciğer tutulumuna göre hastalar sınıflandırıldığında, ağır-son dönem hastaların eritrosit içi ksantin
oksidaz düzeyleri diğer gruplara göre anlamlı olarak yüksekti(p<0.05) .Hastalar LeRoy’a göre
sınıflandırıldıklarında (85) sınırlı erken hastalıkta eritrosit içi SOD değeri diğer gruplara göre anlamlı
olarak daha düşüktü (p<0.05). Yine Plazma MDA değeri sınırlı erken ve diffüz erken hastalıkta diğer
gruplara göre anlamlı olarak yüksekti (p<0.05). Akciğer parankim tutulumuna göre hastalar
sınıflandırıldıklarında son evre hastalıkta plazma ksantin oksidaz değeri diğer gruplara göre daha
düşüktü (p=0.05). Hastalık süresi ile plazma MDA,GSH-PX ve eADA düzeyleri arasında negatif
korelasyon, plazma ADA düzeyi ile ise pozitif korelasyon mevcuttu.
SONUÇLAR: Sistemik sklerozda oksidatif stresin hastalık patogenezinde rol oynamasının yanı sıra
organ tutulumlarında, özellikle akciğer tutulumunun gelişmesinde rol oynayabileceği sonucuna
varılmıştır.