Kamu personel hukukunda liyakat ilkesi
Abstract
Kamu hizmetlerinde günden güne yaşanan değişim ve gelişim, idarenin sunduğu hizmetlerde bunlara uyum sağlama yükümlülüğünü getirir. İdarenin bu doğrultuda en önemli aracı, gelişim ve ihtiyaçlara cevap verebilecek nitelikli personellerdir. Liyakat ilkesi bir yandan göreve en uygun kişinin seçilmesini sağlayarak idareye hizmetlerinde verimlilik tesis etmekte, diğer yandan göreve seçilen bir personelde dikkat edilecek kıstasları sınırlayarak idarenin objektif hareket etmesini sağlamaktadır. Liyakat ilkesinin özellikle idarenin tarafsızlığına ilişkin sınırlayıcı rolü, bu konuda yargı mercilerinin önündeki davaların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. İlkenin beraberinde getirdiği subjektiflik problemi, idarenin takdir yetkisi ve bunun sınırlanması problemiyle birlikte ele alınmaktadır.
Kamu hizmetlerinde günden güne yaşanan değişim ve gelişim, idarenin sunduğu hizmetlerde bunlara uyum sağlama yükümlülüğünü getirir. İdarenin bu doğrultuda en önemli aracı, gelişim ve ihtiyaçlara cevap verebilecek nitelikli personellerdir. Liyakat ilkesi bir yandan göreve en uygun kişinin seçilmesini sağlayarak idareye hizmetlerinde verimlilik tesis etmekte, diğer yandan göreve seçilen bir personelde dikkat edilecek kıstasları sınırlayarak idarenin objektif hareket etmesini sağlamaktadır. Liyakat ilkesinin özellikle idarenin tarafsızlığına ilişkin sınırlayıcı rolü, bu konuda yargı mercilerinin önündeki davaların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. İlkenin beraberinde getirdiği subjektiflik problemi, idarenin takdir yetkisi ve bunun sınırlanması problemiyle birlikte ele alınmaktadır.