M.Ö. 2. BİNDE BATI ANADOLU'NUN DENİZ TİCARETİ
View/ Open
Author
ERKANAL, Hayat (Tez Danışmanı)
VOTRUBA, Dilşad Sıl (Yazar)
Metadata
Show full item recordAbstract
Bu çalışmada, M.Ö. 2. binde Batı Anadolu Bölgesi'nin deniz aşırı bölgeler ile olan ticarî ve kültürel ilişkileri ele alınmıştır. M.Ö. 2. binden itibaren merkezî yönetimlerin ortaya çıkmasıyla beraber ham madde arayışı ve dolayısıyla da deniz ticaretinde bir artış görülmüştür. Gelişmekte olan merkezî yönetimler, madenler başta olmak üzere ihtiyaçları olan ham maddelere, yolları üzerinde bulunan yerleşimlere koloniler kurmak suretiyle koordine bir sistem ile ulaşmışlardır. Bu açıdan Batı Anadolu kritik bir öneme sahiptir. Zengin maden kaynakları ve bereketli topraklarında yetişen tarım ürünlerinin yanı sıra Batı Anadolu, Orta Anadolu'ya geçit veren vadileri aracılığıyla doğunun zengin ham madde kaynaklarına da erişim sağlayabiliyordu. Bu sebeplerden dolayı Batı Anadolu, ham madde arayışı içinde olan merkezî güçlerin yöneldiği bölgelerin başında geliyordu. M.Ö. 2. binin başlarında Ege Bölgesi'nde merkezî yapılanmanın en erken şekillendiği bölgenin Girit olduğu görülmektedir. Deniz ticaretine kısa sürede hakim olan Girit, "Doğu Zinciri" olarak bilinen deniz rotası ile ihtiyacı olan ham maddelere ulaşabileceği Güneybatı Anadolu'ya yönelmiştir. Bu nedenle Batı Anadolu'da bu dönemden itibaren, Miletos yerleşimi başta olmak üzere Minos kültürünün yoğun etkileri görülmektedir. Etkiler kısa sürede madenler açısından zengin bir bölge olan kuzeybatı Anadolu'ya kadar ulaşmış, en kuzeyde Samothrace Adası'na kadar güçlü bir biçimde hissedilmeye başlamıştır. Orta Tunç Çağı'nın sonlarına doğru Kıta Yunanistan'da şekillenen merkezî yapılanmanın etkileriyle Ortabatı ve Kuzeybatı Anadolu yerleşimleri ile Kıta Yunanistan yerleşimleri arasında bir takım ilişkiler görülmeye başlamıştır. Batı Anadolu'da Mat boyalı ve Minyas seramik buluntularıyla belgelenen bu ilişkiler olasılıkla prestij malları olarak nitelendirilen elit tabakaya ait malların takası üzerine kuruluydu. Bu bağlamda Aegina Adası ile İzmir Bölgesi arasındaki ilişkiler dikkat çekicidir. Kıta Yunanistan'ın deniz ticaretinde az da olsa bir pay almaya başladığı Orta Tunç Çağı'nın sonları ve Geç Tunç Çağı'nın başları, Girit'in deniz gücünün dorukta olduğu dönemdir. Yaklaşık olarak M.Ö. 1450 yıllarında Girit'in saray, villa ve megaron yapılarında yangın tahribatı görülmektedir. Bu olay Girit'in deniz üstünlüğünde çöküşe neden olmuştur.